Tarih:
31.10.2012
Bir kısım cumhur!
Mehveş Evin yazıyor, ''Cumhuriyet Bayramı da, Cumhuriyet de bir türlü sivilleşemiyor...''
Cumhuriyet’in 89’uncu yılı kutlamaları, tarihe nasıl geçecek dersiniz? Pek çok gazetede verildiği gibi “ilklerin bayramı” olarak mı?Yoksa “bir kısım cumhur”un yürüyüşünün engellendiği, çoluk çocuk üzerine gaz ve tazyikli su sıkıldığı bir utanç günü olarak mı?
Tarih ne yazacak, bilemem... Ancak bana göre bu bayram, toplumdaki derin yarılmanın bir simgesi olarak hafızalarda yer edecek.
Bir tarafta Başbakan Erdoğan’ın tanımladığı bir “cumhur”, yani halk var... Anladığımız kadarıyla bu cumhur, AKP seçmeninden oluşuyor. Geriye kalanlarsa “bir kısım cumhur” muamelesi görüyor...
Ne diyor Başbakan, CHP’yi sokakları terörize etmekle suçlarken? “Bunların derdi dün de Cumhuriyet değildi, bugün de değil. Cumhuriyet birilerinin değil, cumhurundur, yani halkındır. Bunların derdi cumhur olmasa Cumhuriyet’i ne güzel idare ederdik.”
Ah bunlar olmasa!
Ah bunlar olmasa!
Galiba asıl söylemek istenen, “Bunlar olmasa Cumhuriyet’i ne güzel idare ederdik...” İyi de bu ülkenin yönetimine talip olan asker-sivil, pek çok yöneticinin illüzyonu, tam da “bunlar olmasa ne güzel idare ederdik” değil miydi?
Darbeler, baskılar, faili meçhuller, ötekileştirmeler, ikna odaları, bu anlayışın ürünü olmadı mı? Tek tip bir halk yaratma gayretinin, hepimize ne kadar zarar verdiğini kimse göremiyor mu?
Hala anlayamadınız mı: Bu ülkede tek tip bir “cumhur” yok! Senin mitinginde parti bayrağını sallayan da cumhur... Ankara sokaklarında Atatürk bayrağını sallayan da cumhur!
CHP ve İşçi Partisi’nin yürüyüşe destek vermesi, bu gerçeği değiştirmiyor...
Cumhuriyetle buluşamadık
Cumhuriyetle buluşamadık
Başbakan Erdoğan, bir zamanlar kendine yapılanları misliyle uygulama hatasına düşüyor. Tıpkı başörtülü eşlerin resepsiyona davet edilmediği gibi şimdi o da kendisini eleştiren herkesi dışlama yolunu seçiyor.
Sokakta Nevruz’un, Cumhuriyet Bayramı’nın kutlanması yasaklanıyor, soruşturma açılıyor. Devletin politikalarını eleştiren herkes “terörist” kefesine konuluyor. Ne gereksiz gerilimler bunlar!
Böylece aslında hiçbir şey değişmiyor: Yakın bir döneme kadar askerin ve Cumhuriyet elitinin kıstaslarına göre kutlanan Cumhuriyet Bayramı, şimdi de iktidar partisinin uygun gördüğü şekilde kutlanabiliyor.
Velhasıl, Cumhuriyet Bayramı da, Cumhuriyet de bir türlü sivilleşemiyor. “Cumhur”un ayrımı yapıldığı sürece de sivilleşemeyecek, yarılma daha da derinleşecek.
Hal böyleyken “cumhuru gerçek anlamda cumhuriyetle buluşturduk” söylemi, gerçeği yansıtmak bir yana, zayıf bir temenni bile değil...
Parasını verdik ya terörist holigan!
* Günlerdir TEB-BNP Paribas’ın düzenlediği tenis turnuvası (WTA Championship) organizasyonunun başarısını konuşuyoruz. Ancak ödül töreninde bakanların ve belediye başkanının protesto edilmesi, bu havayı gölgeledi.
Parasını verdik ya terörist holigan!
* Günlerdir TEB-BNP Paribas’ın düzenlediği tenis turnuvası (WTA Championship) organizasyonunun başarısını konuşuyoruz. Ancak ödül töreninde bakanların ve belediye başkanının protesto edilmesi, bu havayı gölgeledi.
* Başbakan’a göre protestocular, “terörist holiganlar!” Mantık şu: Dünyanın parasını harcayıp o salonu yaptık. İstediğim gibi propagandamı yaparım.
* Oysa dünyadaki hiçbir ciddi spor karşılaşmasında politikacılar, ödül törenini devlet erkanının geçit törenine çevirmez. Bu, sporun ruhuna ters!
* Bu tip gerginlikleri engellemenin tek yolu var: Spor müsabakalarına, büyük kültür etkinliklerine devlet propagandasını alet etmemek. Ödülünü verir, kareye girersin. Takdir etme kısmı başkalarına ait! Buna rağmen takdir göremiyorsan bir yerlerde yanlışlık olmalı.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları