Tarih:
11.05.2015
Bir seçim malzemesi olarak ‘Din İşleri’
Mehveş Evin; CHP’nin AKP merkezli muhalefeti terk edip sosyo ekonomik politikalara ağırlık veren bir kampanya yürütmesinin etkisi büyük...
AKP, her seçim öncesinde en çok CHP’ye yüklenir, eleştirir. Tersi de doğru. CHP de yıllarca AKP karşıtlığı üzerine seçim kampanyası yaptı.Ancak 2015 genel seçimine doğru en hararetli atışmalar, AKP ile HDP arasında yaşanıyor.
Bunda, CHP’nin AKP merkezli muhalefeti terk edip sosyo ekonomik politikalara ağırlık veren bir kampanya yürütmesinin etkisi büyük...
AKP daha doğrusu Tayyip Erdoğan - içinse HDP’nin Meclis’e girmesi ile girmemesi arasındaki fark, hayati.
HDP barajı aşarsa, Meclis aritmetiği değişecek ve AKP’nin etkinliği azalacak. Ayrıca Selahattin Demirtaş, defalarca “(Erdoğan’ı) Başkan yaptırmayacağız” diyerek şimşekleri üzerine çekti.
AKP ile HDP arasında kızışan atışmalarının son ayağı, Diyanet İşleri ve din temelli tartışmalar.
Yan yana gelseler
Demokratik bir ülkede yaşasaydık, monolog değil diyalog kültürümüz gelişebilseydi, siyasi liderler televizyonda yan yana gelip tartışabilirdi.
Böylece seçmen, parti temsilcilerini aynı platformda, eşit şartlarda karşılaştırma imkanı bulurdu...
Ancak muhalefet liderlerinin çağrılarına rağmen AKP kurmayları, yan yana gelmeye çekiniyor. Hem iktidarın her kurdele kesişini, her konuşmasını kesintisiz yayınlayan devlet ve devletimsi kanallar dururken, ne gerek var?
İşte bu nedenle birinin dediğini diğeri, tamamen kendine göre yorumlayıp, temcit pilavı gibi ısıtabiliyor. Diyanet mevzuu da böyle.
Demirtaş’ın “Diyanet’i kaldıracağız “ sözlerini AKP, “dinsizliğin kanıtı” gibi gösteriyor. Bu mantığa göre YÖK’ün kaldırılmasını istemek, yüksek öğrenimi kaldırmak demek...
Oysa Diyanet’in varlığı, inanç özgürlüğü açısından hep sorunlu oldu. Diyanet konusunda yıllardır çalışan Prof. Dr. İştar Gözaydın , bu kurumun siyasi iktidarla hep el ele yürüdüğünü şöyle anlatmıştı:
“Diyanet, cunta dönemlerinde de ciddi bir şekilde destek oluyor. Mercimek üretim fazlası olduğunda ‘çok faydalıdır’ diye hutbeler okutuluyor. Yani dönemin ihtiyacına göre cevap veriyor. Bu Diyanet’e mahsus değil, Şeyhülislamlık’ta da var.”
HDP ilk değil
İlginçtir; tam da bu saydığımız özellikleri yüzünden Diyanet’ten şikâyetçi olan mütedeyyinlerdi .
HDP milletvekili Altan Tan hatırlattı: AKP’nin şimdiki “beyin takımı” Mehmet Metiner ve Yalçın Akdoğan, 1993’te Diyanet’in kaldırılmasını savunan yazılar bile yazmış...
Kimse “vay inançsızlar” demedi. Türkiye’de iktidar, kendini ekonomiden eğitime , sosyal hayattan adalete, herşeyin tek ve mutlak yetkilisi olarak gördüğünden, din işlerini de kendi kontrolünde tutmak istiyor. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı, gösterişli harcamaları nedeniyle eleştiriliyor. Ancak başta yurtdışında olmak üzere, bütçenin şeffaf olmaması asıl sorun.
BERFO ANA BUGÜNÜ GÖREMEDİ
* Kenan Evren öldü. Peki 98 yıllık ömrünün son döneminde acaba nedamet getirdi mi? “Bugün olsa aynısını yaparım” pişkinliğine sahip biri, empati yapabilir mi?
* Sadece 12 Eylül’ün doğrudan kurbanları değil, bu ülkede yaşayan herkes Evren ve silah arkadaşlarının kurduğu sistemin mağduru .
* Başta baraj düzenlemesi ve darbe Anayasası olmak üzere, eğitimden kamu yönetimine bozuk bir düzeni miras bırakan Evren, hasta yatağında da olsa, müebbet hapis cezasına çarptırıldı...
- Oğlunu yıllarca arayan yüzlerce annenin simgesi olan Berfo Ana , hiç değilse yüzüne “Namussuz herif ” diye bağırabildi... Ancak Berfo ana, Evren’in akıbetini göremeden son nefesini verdi.
* Evren’i vicdanlar affetmeyecek, tarihte hep zalim bir darbeci olarak anılacak. İsterse devlet töreni yapılsın, kimse onu hayırla anmayacak .
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları