Tarih:
13.11.2013
Bu felaketin sorumlusu insan evladı
Mehveş Evin; Filipinler’i vuran tayfun yüzünden on bin kişinin öldüğü sanılıyor.
Haiyan, şimdiden “gelmiş geçmiş en büyük fırtına” diye anılıyor... Filipinler’i vuran tayfun yüzünden on bin kişinin öldüğü sanılıyor.660 binden fazla insan evsiz kaldı. Dokuz milyon Filipinli afetten etkilendi; çoğunun temiz suya erişimi, yiyeceği, kalacak yeri ve giyeceği yok
Filipinler’i perişan eden afetlerin anası, tam da Varşova’da yapılan BM İklim Değişikliği Konferansı’na denk geldi.
Filipin hükümetine göre sorumlu belli: Küresel iklim değişikliği. Acil önlemlerin bir an evvel alınması için bastırıyorlar.
Para, gıda, yiyecek yardımı değil asıl istedikleri. Zihinsel bir değişim...
Ne var ki zenginler, acele etmeye hiç niyetli gözükmüyor...
BM, yıllardır toplanıp bir türlü iklim değişikliğiyle ilgili etkili kararlar alamıyor. Küresel iklim değişikliğinin bir numaralı zanlısı gelişmiş ülkeler, kendi gemilerini yürütmek uğruna gelişmemiş ülkelerin dramına dram katmakla suçlanıyor.
Fildişi kuleden inin
Fildişi kuleden inin
Öyle ki, Filipinler’in iklim değişikliği heyeti başkanı Yeb Sano, “Fildişi kulelerinizden inin ve iklim değişikliğinin yıkımını görün artık!” diye Guardian’daki yazısında veryansın etti.
Polonya’da 190 ülke temsilcisinin katıldığı iklim konferansında herkesi “bu deliliği burada durduralım” çağrısı yaptı.
Tayfunun, iklim değişikliğinin bir sonucu olduğuna inanmıyor musunuz? O zaman ölüleri bulmak için kendi elleriyle toprağı kazan Sano’nun ülkesine buyrun!
Dünya, fosil yakıt çılgınlığı yüzünden ısındıkça okyanuslar da etkileniyor... Fırtınaların yıkım etkisinin bu nedenle büyüdüğü, bilimsel bir gerçek.
Pasifik’teki adalarda, Karayipler’de ve Hint Okyanusu’ndaki deniz suyu seviyesi aşırı yükseldi.
Küçük ada ülkeleri ölüm kalım savaşı verirken, gezegenin her yerinde hızlı bir yıkıma sürükleniyoruz:
Himalayalar’da, Kuzey Buz Denizi’nde büyük miktarlarda buzullar eriyor. Mekong, Ganj, Amazon ve Nil gibi büyük deltalarda felaketler çoğalıyor...
Afrika’da aşırı kuraklık baş gösteriyor. Meksika Körfezi veya Kuzey Amerika’nın doğusundaki devasa fırtınaların artması tesadüf değil.
Ulusal hedefimiz yok
Ulusal hedefimiz yok
Araştırmalar, Türkiye’nin de aşırı iklim olaylarından (kuraklık, sel) çok ciddi zarar göreceğini gösteriyor.
2023 gündeminde “dev proje” bol, ama iklim değişikliğiyle mücadele için konmuş ulusal bir hedef yok!
BM’de şimdiye kadar alınan en ciddi karbon salımı azaltım hedefleri bile yaşanan felaketlerin karşısında son derece yetersiz kaldı.
Nasıl olsun ki? Hala Kuzey Buz Denizi’nin dibinden petrol çıkarılıyor... Hala kömüre yatırım yapılıyor, hala ormanlar yok ediliyor... Ve hala, gezegenin nimetleri “enerji” ve “kazanç” uğruna talan ediliyor. Bizler de tüketim kültürüne kendimizi kaptırmış, yaşayıp gidiyoruz.
Adım adım büyüyen felaketleri engellemek için dünyanın bir enerji devrimine ihtiyacı var. Türkiye de bu devrimden ne kadar uzak kalırsa, o kadar zarar görecek...
HEDEF 2020
- Varşova’daki toplantılarda, 2020 ve sonrası için ülkelerin karbon salım hedeflerini açıklaması hedefleniyor.
HEDEF 2020
- Varşova’daki toplantılarda, 2020 ve sonrası için ülkelerin karbon salım hedeflerini açıklaması hedefleniyor.
- AB, hükümetlerin hedeflerini nihai olarak açıklaması için çaba harcıyor. Buna göre 2015’te her şey karara bağlanacak ve 2020’de uygulanmaya başlayacak.
- En büyük sıkıntı, salım azaltımının nasıl finanse edileceği... Ve daha fakir ülkelerin kaynaklarını yenilenebilir enerjiye nasıl çevireceği...
Mehveş Evin - Milliyet
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları