Tarih:
25.04.2015
Çanakkale’de tarihi çarpıtmak
Mehveş Evin; Kendi tarihimizi yanlış, eksik, taraflı öğrenmişiz. Sadece 150-100 yıl önce yaşananları değil, yakın tarihte olanları bile devletimiz ve medya nasıl uygun gördüyse öyle bellemişiz.
Kendi tarihimizi yanlış, eksik, taraflı öğrenmişiz. Sadece 150-100 yıl önce yaşananları değil, yakın tarihte olanları bile devletimiz ve medya nasıl uygun gördüyse öyle bellemişiz. Bu ortamda herkes kendine uygun yorum ve bilgiyi alıp “tarihi gerçek” diye sunuyor.Türkiye’nin “onurunu” kurtaracağız, dikkatleri başka yere çekeceğiz derken yıllar yılı 18 Mart tarihinde kutlanan Çanakkale Savaşları’nın yıldönümü kutlamalarının 24 Nisan’a alınması da böyle bir hamle.
Peki, tarihi çarpıtmaya daha ne kadar devam edeceğiz?
Hayır; 100 yıl önce, hatta 20 yıl öncesine kadar belgeleri, tanıklıkları yok etmek kolaydı. Artık değil. Dolayısıyla tarihi yeniden yazma, çarpıtma hamleleri ancak mizah malzemesi oluyor.
Her şey bir yana, Çanakkale’de can veren onca askeri siyaset malzemesi yapmak, onların anılarına saygısızlık değil mi?
18 Mart’tan 24 Nisan’a
Üst düzeyde kutlamalar, anmalar yapılırken bari doğrusunu öğrenmek için çaba sarf edelim.
Mesela 18 Mart, savaşın ne başladığı, ne de bittiği tarih. Tarihçilere göre 18 Mart 1915, Osmanlı ordusunun yarımadayı başarıyla savunduğu ve İngiliz-Fransız donanmalarına ağır hasar verdiği ilk gün.
Zafer, çok sonra, 1916’da kesinleşti...
Hangi kaynağa bakarsanız bakın, Çanakkale savaşı kronolojisinde 24 Nisan tarihi boş. Zira kara harekâtının başlama tarihi, 25 Nisan. Bu tarihte karaya çıkarma yapan Anzaklar, Arıburnu’nda büyük direnişle karşılaştı ve o gün çok az ilerleyebildi.
25 Nisan’ın Türkiye tarihi açısından bir başka önemi, Yarbay Mustafa Kemal’in bu tarihte Arıburnu kuvvetler komutanı olarak görevlendirilmesi ve 16 Mayıs’a kadar Anzaklar’ın durdurulmasında çok kritik bir görev üstlenmesiydi.
Savaş felaketini unutmayalım
Savaş, 1915 yazı boyunca aralıklarla da olsa bütün şiddetiyle sürdü... General Ian Hamilton’un ekimde görevden alınmasıyla başlayan tahliye sürecinde, son Britanya birliğinin Gelibolu’yu terk etme tarihi, 9 Ocak 1916 (Kaynak: bianet).
Bu bilgilere göre Çanakkale zaferini kutlamak için en doğru tarih 9 Ocak.
Fakat 2015 Türkiye’sinde, Anzakların kara çıkarmasından bir gün önceyi kutlamak uygun bulundu. Yani İstanbullu Ermeni aydınların katledildiği, kıyımın simgesi tarihin yıldönümü özellikle seçildi.
Haşmetli büyüklerimiz, hangi tarihi hangi yorumla kendilerine uygun görürse görsün. Aslolan, Çanakkale’de can veren her askeri saygıyla anmak ve savaşın getirdiği felaketleri bir gün dahi olsa aklımızdan çıkarmamak.
EVET, HAİNİM!
- Ermeni katliamı/soykırımıyla ilgili yazdığım iki yazıya da gelen tepkilerden anladığım, “Esas onlar öldürdü” kıvamındaki savunma hattı baki. Sağ olsun, devlet yetkililerinin söylemleri bunda etkili. Baksanıza, söz konusu Ermeniler olunca MHP ve CHP de hemen AKP’nin yanında yerini aldı.
- 1915’in acısını kapatmayalım ve bu insanlık suçunu sahiplenmeyi bırakalım demenin bedeli, posta kutusuna “Soyunda ya Ermenilik var ya hainlik” şeklinde yansıyor...
- Bir başkası, ASALA’nın öldürdüğü diplomatları gündeme getiriyor. Sanki 1915 soykırımdır demek, ASALA’nın eylemlerini savunmakmış gibi tuhaf bir anlayış...
- Oysa ASALA’nın öldürdüğü bazı diplomatlar babamın arkadaşlarıydı. Şahsen “Ya yurtdışı tayinimiz çıktığında bizim de başımıza gelirse” diye korku içinde büyüdük.
- 1915’i farklı kaynaklardan okuyup karşılaştırma yaptığımda, vicdanımın sesinden başka bir sesi dinlemedim. Bu da beni hain yapıyorsa, evet ben hainim!
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları