Tarih:
03.05.2014
Çocuk katillerine nasıl bir ceza?
Mehveş Evin; Ancak idam veya müebbet hapisle çocuklara yönelik şiddetin, cinayetin engelleneceğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
Üst üste gelen çocuk cinayeti haberleri, bu ülkenin sadece kadınlar değil, çocuklar için de tehlikeli olduğunu tescil etti.Birtakım “uzman”lar idamı gündeme getirdi. Başbakan bile çocuk katillerinin “idam”ı hak ettiğini söyledi.
Ancak bu sözleri sarf ederken, çoğu çocuk ölümünün devlet eliyle veya ihmali nedeniyle kaynaklandığının herhalde farkında değiller!
Doğru: Çocuk istismarı, şiddeti ve cinayetleri konusunda ceza artırımına gidilmesi şart. Ancak idam veya müebbet hapisle çocuklara yönelik şiddetin, cinayetin engelleneceğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
Her şeyden evvel şiddet, müstakil bir konu değil: Bireysel, ailevi, toplumsal ve sosyal düzeylerdeki pek çok faktörün, birbiriyle karmaşık etkileşiminin sonucu.
Bu yüzden asıl tartışmamız gereken, çocukların yaşam haklarına ailenin, çevrenin ve devletin nasıl sahip çıkması gerektiği...
Çocuk istismarının, “kol kırılır yen içinde kalır” kafasıyla önlenemeyeceği...
Biber gazı 8 çocuk öldürdü
Devlet çocuklara sahip çıkacaksa, her şeyden önce kendi sebep olduğu ölümleri engellemekle işe başlamalı:
Gündem Çocuk Hakları Merkezi’nin ‘Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı 2013 Raporu”na göre, devlet eliyle ya da ihmalinden 633 çocuk öldü.
Bu rakam, 2012 yılında 609’du.
Geçen yıl, Berkin Elvan ile birlikte tam sekiz çocuk, polisin kullandığı biber gazı yüzünden hayatını kaybetti! 146’sı ise ölümün kıyısından döndü...
Ne acıdır, çoğunun ismini bile bilmiyoruz... Bildiklerimizin devlet nezdinde nasıl canavarlaştırıldığına şahit oluyoruz: Berkin Elvan son nefesini verdiğinde, bizzat Başbakan tarafından nefret objesine dönüştürülüp, meydanlarda yuhalatılmadı mı?
“Çocuklar devlete isyan ederse öldürülebilir” zihniyeti, yıllarca toplumun kodlarına işlenmedi mi?
Cinsel eğitim bile yok
Gündem Çocuk Hakları Merkezi’nin ‘Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı 2013 Raporu”na göre, devlet eliyle ya da ihmalinden 633 çocuk öldü.
Bu rakam, 2012 yılında 609’du.
Geçen yıl, Berkin Elvan ile birlikte tam sekiz çocuk, polisin kullandığı biber gazı yüzünden hayatını kaybetti! 146’sı ise ölümün kıyısından döndü...
Ne acıdır, çoğunun ismini bile bilmiyoruz... Bildiklerimizin devlet nezdinde nasıl canavarlaştırıldığına şahit oluyoruz: Berkin Elvan son nefesini verdiğinde, bizzat Başbakan tarafından nefret objesine dönüştürülüp, meydanlarda yuhalatılmadı mı?
“Çocuklar devlete isyan ederse öldürülebilir” zihniyeti, yıllarca toplumun kodlarına işlenmedi mi?
Cinsel eğitim bile yok
Devlet ihmalinin tavan yaptığı alanlardan biri, çocuk işçiler. Ağzını açıp konuyu gündeme getirense pek az: Geçen yıl, 89 çocuk iş cinayetlerinde öldü.
Acaba o işyeri sahiplerine ceza kesildi mi? O çocukların ölümüne sebep olan sorumlulara ne oldu?
Çocuklar, ne yazık ki aile içi şiddetin kurbanı oluyor. 2013’te 41 çocuğun hayatını kaybettiği kayıtlara geçmiş.
Peki devlet, ailelere şiddet eğitimi vermeyi gündemine aldı mı? Cinsel sağlık eğitimi müfredata alındı mı?
Cinselliği “toplum ayıplıyor, biz en iyisi çocukları dine imana yönlendirelim” demekle olmuyor!
Maalesef bir ülkenin gelişmesi, ailelere maddi destek vererek sağlanamıyor...
Türkiye, önce 1990 yılında imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmeli.
Hak temelli, bütüncül bir çocuk politikasını uygulamaya geçirmeyi başaramazsak daha çok çocuğun hayatı kararacak...
ÇOCUK İSTİSMARI NASIL ÖNLENMELİ?
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) çocuklara kötü muameleyi engellemek için hazırladığı 2013 Avrupa raporunda altı çizilenler:
1- Çocukları istismardan korumak için her şeyden evvel “önlem”lere ağırlık verilmeli. Risk grubundaki aileler tespit edilip çocuğun hayatındaki ilk yıllarında anne-babalık desteği verilmesi, şiddetin azalmasına ve engellenmesine yardımcı oluyor.
2- Araştırmalar, ancak sürdürülebilir ve sistematik yaklaşımlarla çocuk istismarının önlenebileceğini gösteriyor. Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, yargı ve yerel otoritelerin birlikte çalışacağı bir ulusal politika mutlaka geliştirilmeli.
3- Sağlık sistemleri, çocuk istismarının önlem ve rehabilitasyonu için güçlendirilmeli. Tespit, kayıt, tedavi, destek konusunda sağlık görevlileri, anaokul ve okulların sağlık birimleri birlikte çalışmalı.
4- Pek çok ülkede ölüm, hastalık, sosyal ve ekonomik faktörler, sosyal maliyet gibi veriler eksik veya güvenilir değil. Önlem alabilmek için sağlıklı veri toplamak şart.
Mehveş Evin - Milliyet
Acaba o işyeri sahiplerine ceza kesildi mi? O çocukların ölümüne sebep olan sorumlulara ne oldu?
Çocuklar, ne yazık ki aile içi şiddetin kurbanı oluyor. 2013’te 41 çocuğun hayatını kaybettiği kayıtlara geçmiş.
Peki devlet, ailelere şiddet eğitimi vermeyi gündemine aldı mı? Cinsel sağlık eğitimi müfredata alındı mı?
Cinselliği “toplum ayıplıyor, biz en iyisi çocukları dine imana yönlendirelim” demekle olmuyor!
Maalesef bir ülkenin gelişmesi, ailelere maddi destek vererek sağlanamıyor...
Türkiye, önce 1990 yılında imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin gereklerini yerine getirmeli.
Hak temelli, bütüncül bir çocuk politikasını uygulamaya geçirmeyi başaramazsak daha çok çocuğun hayatı kararacak...
ÇOCUK İSTİSMARI NASIL ÖNLENMELİ?
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) çocuklara kötü muameleyi engellemek için hazırladığı 2013 Avrupa raporunda altı çizilenler:
1- Çocukları istismardan korumak için her şeyden evvel “önlem”lere ağırlık verilmeli. Risk grubundaki aileler tespit edilip çocuğun hayatındaki ilk yıllarında anne-babalık desteği verilmesi, şiddetin azalmasına ve engellenmesine yardımcı oluyor.
2- Araştırmalar, ancak sürdürülebilir ve sistematik yaklaşımlarla çocuk istismarının önlenebileceğini gösteriyor. Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik, yargı ve yerel otoritelerin birlikte çalışacağı bir ulusal politika mutlaka geliştirilmeli.
3- Sağlık sistemleri, çocuk istismarının önlem ve rehabilitasyonu için güçlendirilmeli. Tespit, kayıt, tedavi, destek konusunda sağlık görevlileri, anaokul ve okulların sağlık birimleri birlikte çalışmalı.
4- Pek çok ülkede ölüm, hastalık, sosyal ve ekonomik faktörler, sosyal maliyet gibi veriler eksik veya güvenilir değil. Önlem alabilmek için sağlıklı veri toplamak şart.
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları