Depremzedenin elektriğini kesmek

Tarih: 04.09.2013

Mehveş Evin; Tahir Paşa, Anadolu ve Kayaçelebi konteyner kentinde yaşayanlar gitmemekte ısrar edince, elektrikleri kesildi.

Ocak ayıydı... Gece, eksi 20’lere düşen soğukta insanın nefesi kesiliyordu. Van’da deprem sonrası hayatın neye benzediğini anlayabilmek için köylere, konteyner kentlere ve depremzedeler için yapılan TOKİ’lere gittik.

Konteyner kentlerde yaşayan depremzedelerin en büyük kabusu “çıkartılmak”tı. Zira deprem öncesi ev sahibi olmayan, çok düşük kirada yaşayanların gidecek bir yeri yoktu. Konteyner kentte devlet elektriği ödüyordu ve insanlar, 21 metrekarelik bir kutuda yaşamaya dünden razıydı. Zira kentte deprem sonrasında kiralar da astronomik artmıştı.

O soğukta elektrikli sobayla ısınmaya çalışan, elektrik kesintileri yüzünden hastalanan depremzedelerin hikayesini yazarken Van Vali Yardımcısı Mehmet Özel ile de konuştum.

Vatandaşla baş başa

Özel, durumu iyi olan bazı vatandaşların sırf masraf olmasın diye konteyner’da kalmayı sürdürdüklerini örneklerle anlattı.

“Memurlar, geliri olanlar konteynerlardan çıksa da biz vatandaşla baş başa kalsak! Fakir fukarayı tespit edebiliriz o zaman!” sözlerini not alıp yazmıştım... Anlayacağınız devlete göre bu insanların çoğu, yardımları suiistimal ediyordu.

Aradan dokuz ay geçti. Kalıcı konutu olanlar TOKİ aidatını nasıl ödeyeceğiz derdiyle gitti. Yani devlet, nihayet “vatandaşla baş başa kaldı.”

Peki ne oldu? Tahir Paşa, Anadolu ve Kayaçelebi konteyner kentinde yaşayanlar gitmemekte ısrar edince, elektrikleri kesildi. 20 gündür yemeklerini taş ocakta pişiren, şimdilik güneşle ısıttıkları suyla banyo yapan depremzedelerin bir kısmı açlık grevinde.

Kapının önüne mi konulacaklar?

Konteyner kentlerde halen yaşayanların, kalıcı konuta geçemeyenlerin sayısı 500 civarında. Vali yardımcısı da “Çok mağdur olan, depremden önce de yıkık dökük yerlerde oturan 400 kadar aile tespit ettik” demiş, onlara “ayrı bir çözüm” bulacaklarını söylemişti.

Anlaşılan geçen dokuz ayda bu insanlar için çözüm bulunamadı. Halen bu ailelerin sosyo ekonomik yapısı, ihtiyaçları, konteynerlerda yaşamalarının devlete ne kadara mal olduğu gibi veriler bilinmiyor.

Kış geliyor. Devlet, depremin en büyük mağduru olan alt gelir grubundaki vatandaşların elektriğini, suyunu keserek onları kapı önüne koyma acımasızlığını herhalde sürdürmeyecek!

Suriyeli göçmenlerin konteynerlara ihtiyacı var, evet. Ama evsiz Vanlıların da var.

BERKİN

- 14 yaşındaki Berkin Elvan, 81 gündür yaşam mücadelesi veriyor. Gezi protestoları sırasında polisin başından gaz fişeğiyle vurduğu Berkin’in bilinci kapalı ve solunum cihazına bağlı.

- Berkin’in kalbi, cumartesi günü durmuş ve kalp masajı ile hayata dönmüş. Aile umudunu yitirmiyor. Fakat savcılığa yaptıkları başvuruya rağmen çocuğun hayatına kasteden memurlar hakkında hiçbir bilgi yok.

- İçişleri Bakanlığı müfettişleri, Gezi müdahalelerinde “orantısız güç” kullanıldığını neyse ki tespit etti. Buna orantısız demek artık mümkün değil, çünkü cana kastedildi.

- Berkin’i, Lobna’yı bu hale getirenlerin, gözlerini kaybedenlerin, kafa travması geçirenlerin, hayatını kaybedenlerin sorumluları, ne zaman ortaya çıkarılacak? Ne zaman cezalarını bulacak? Cevap bekliyoruz.

Mehveş Evin - Milliyet