Dini liderlerden mektuplar

Tarih: 06.01.2014

Mehveş Evin; Türkiye siyaseti, bir dini, bir Sünni İslamcı-siyasi liderin ne dediğine-ne diyeceğine kilitlenmiş vaziyette.

Türkiye siyaseti, bir dini, bir Sünni İslamcı-siyasi liderin ne dediğine-ne diyeceğine kilitlenmiş vaziyette.

Haliyle, Fethullah Gülen’in Başbakan’a mı yoksa Cumhurbaşkanı’na mı yazdığı tartışılan mektubu, hafta sonunun flaş konusuydu.

Mektubun içeriğinden ziyade merak ettiğim başka hususlar var...

Mesela, dünyanın başka yerlerinde dini liderler siyasetçilere mektup yolluyor, aleni telkinlerde bulunuyor mu? Ne zaman ve nasıl siyaseti yönlendiren açıklamalar yapıyorlar?

Şeriatla yönetilen, siyasetle dinin iç içe geçtiği Müslüman ülkeler haricinde... Din adamları hangi konularda siyasete, yargıya veya toplumsal yaşama karışma hakkını veya gücünü kendinde görüyor?

Favori konu cinsellik

Aralık 2010’da İsrail’in ileri gelen din adamlarının (haham) yayımladıkları iki mektup, dünyada büyük tartışmalara neden oldu.

50 haham imzasıyla yayımlanan ilk mektup, İsrailli ev sahiplerinin Araplara ve Yahudi olmayanlara ev kiralanmamasını telkin ediyordu.

İkinci mektup ise, 27 haham karısının (rebbetzin) imzasını taşıyordu. Genç Yahudi kadınların Araplarla ilişkiye girmemesini... Hatta Yahudi olmayanların bulunduğu işyerlerinde çalışmamalarını tavsiye ediyorlardı.

Mektupların arkasındaki kişi baş haham Eliyahu, bir yıl sonra İsrail polisi tarafından “ırkçılığa teşvik ettiği” gerekçesiyle sorgulandı...

Evet, din adamlarının en çok fikir beyan ettiği konular cinsellik ve cinsel tercihler.

Dün Hindistan’da Hindu, Müslüman, Sih, Hıristiyan ve Jain dinlerinin liderleri bir araya gelip açıklama yaptı. Yüksek mahkemede alınan “Eşcinsellik suçtur” kararının gözden geçirilmesine karşılık, tüm siyasi partileri uyardı:

Eşcinsellik “Batı’nın melaneti”ydi ve Hint kültürüyle alakası yoktu!

Mafyayla mücadele çağrısı

Eşcinsellik, doğum kontrol ve kürtaj gibi mahrem konularda mütemadiyen fetvalar veren Vatikan’ın tutumuysa yeni Papa Francis ile değişti.

Ancak din adamlarının hükümeti göreve çağırdığı başka konular da var: Mafyayla mücadele gibi...

Birkaç gün önce İtalya’da bir kardinal ve rahipler, mafyaya karşı hükümeti önlem almaya çağırdı...

Çünkü Napoli’de faaliyet gösteren Camorra örgütünün, milyonlarca ton zehirli atığı usulsüz bir şekilde yaktığı anlaşıldı. Hem de on yıllardır!

Yeri gelmişken, dünyanın en etkili dini liderlerinden Desmond Tutu’yu anmadan olmaz... G. Afrika’da apartheid’le mücadelede önemli bir rol oynayan Tutu, Nobel Barış Ödülü aldı.

“Hakikatlerle Yüzleşme” mahkemelerinde yaşlılar heyetinde yer aldı. AIDS, fakirlik ve ırkçılıkla mücadele için kampanyalar yürüttü. Siyaset ve aktivizmle yıllardır iç içe olmasına ve büyük saygı görmesine rağmen, ülkesindeki siyasi düzenin birebir muhatabı asla olmadı...

Velhasıl, dinle devlet işlerinin ayrı olması en sağlıklısı.

BÜNYAMİN GEL, HABERE GİDECEĞİZ!

* Meslektaşımız Bünyamin Aygün için dün Galatasaray’da buluşup, Vali’nin “izni” sağolsun, Tünel’e küçük bir yürüyüş yaptık.

* 40 gün önce Suriye’de kaçırılan Bünyamin için nihayet, beklediğimiz haberi aldık: Sınırın 20 km ötesinde geçilip, arkadaşımız sağ salim teslim alındı.

* Bu arada, tek işi gazetecilik olan bir TC vatandaşının kurtarılmasını “CHP’lilere” havale eden anlayışın son bulmasını ve bu sözlerin kötü bir şaka olduğunu umut ediyorum.

* Gazetecilerin silahlarla, politikayla işi yoktur! Bünyamin dönsün, ilk işi yine habere gitmek olacak, benden söylemesi...

Mehveş Evin - Milliyet