Dini liderlerin diyeceği yok mu?

Tarih: 26.03.2013

Mehveş Evin, ''Dünyada sivil, siyasi ve dini otoriteler, iklim değişikliğine karşı ortak çağrı yapıyor. Ya biz?''

İnsan talan ediyor, gezegen felakete sürükleniyor... Dünyada sivil, siyasi ve dini otoriteler, iklim değişikliğine karşı ortak çağrı yapıyor. Ya biz?

İsveç’in Uppsala kentinde 2008’de bir araya gelen dini liderler, iklim değişikliğine karşı manifestolarını açıkladı.

Beş yıl önce hıristiyan, müslüman, budist, musevi, sih ve kızılderili halkların liderleri, İsveç’te bir araya gelip, iklim değişikliği manifestosunu imzaladı. Özellikle kalkınmış ülkelerin iklim değişikliğine karşı acil önlem alıp, sera gazı salımlarını azaltması için yapılan çağrı şöyle başlıyordu: “Hepimiz, gezegenimiz Dünya’nın bilinçli bir şekilde korunmasından sorumluyuz. Bilim insanlarının ve siyasi liderlerin iklim değişikliğiyle ilgili endişelerini paylaşıyoruz. Durum kritik; buzullar eriyor. Yıkıcı kuraklık olayları ve seller, insanı ve eko-sistemleri etkiliyor. Dünya, sağlığına kavuşturulabilir mi? Bize göre, evet.”

Geniş kitlelere seslenebilen, farklı dinlerin temsilcilerinin gezegen için bilimi referans göstererek ortak çağrı yapması manidar, değil mi?

İstanbul manifestosu

Bizdeyse dini liderler, genellikle insan ve toplumsal yaşam üzerine vaaz verir. Nedense yaşadığımız gezegenin durumu, hor kullandığımız doğada yaşanan felaketler, listenin en son sırasında yer alır.

Varsa yoksa “Allah’ın işi” denir ama sorumluluk almaya davet eden pek azdır. Kadını, erkeği, aileyi, davranışlarımızı şekillendirmek için her fırsatta söz verilen ve söz alan din insanlarımız, benzer hassasiyeti doğa için göstermez.

Oysa insan; ırmaklar, dağlar, göller, denizler, ormanlar ve dünyanın üzerindeki tüm canlılar olmadan var olamaz.

İklim Değişikliğine Karşı İstanbul Manifestosu’nu okurken, aklıma bunlar geldi.

Ömer Madra’nın öncülüğünde, Açık Radyo ve İstanbul Politikalar Merkezi, Sabancı Üniversitesi-Stiftung Mercator Girişimi’nin birlikte düzenlediği toplantıda bu manifesto okundu. İlk imzacılar, kamuoyunda tanınan sivil, siyasi figürler, kurumlar.

Dikkat ettim, Alevi Dernekleri Federasyonu dışında, dini bir grubu veya cemaati temsil eden kimse yok...

Bu felaketi Allah yaratmadı

Acaba gezegenin can çekişmesi, dini liderleri hiç mi ilgilendirmiyor? İnsan eliyle yaratılan felaketi de mi Allah’a havale ediyorlar? Yoksa bilimin söylediğini desteklemek zor mu geliyor?

Manifestoda dendiği gibi: “Bizler, sıradan insanlar olarak, doğaya bakış açımızı ve önü alınmaz bencilliğimizi değiştirme zamanının geldiğini düşünüyoruz.”

İnsanın ne yapıp ne yapmaması gerektiği konusunda dini inançları çerçevesinde yorum yapanlar, hatta kürtaj kanunu tartışılırken görüş beyan eden dini kurumlara sesleniyorum: “Doğanın talan edilmesi konusunda söyleyecek hiçbir şeyiniz yok mu?”

Manifestonun tam metni için: ww.acikradyo.com.tr/ default.aspx?_mv=a&aid= 31150&cat=100

CEMEVLERiNDE YENiLENEBiLiR ENERJi!

* Birçok sanatçı, kurum ve yurttaş, İklim Değişikliğine Karşı İstanbul Manifestosu’nun destekçisi ve imzacısı oldu. Bu, iklim değişikliğine karşı bugüne dek kurulan en büyük toplumsal ittifaklardan biri.

* İmzacılardan bazıları: TEMA Vakfı, Sezen Aksu, Ara Güler, Greenpeace, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Tarkan, Adalet Ağaoğlu, Haluk Bilginer, İnsan Hakları Derneği...

* Alevi Dernekleri Federasyonu, “Cemevlerinde yenilenebilir enerjiye geçiyoruz, manifestonun arkasındayız” diyerek destek verdi.