loading
close
SON DAKİKALAR

Dönmeyen babaya doğumgünü pastası

Mehveş Evin
Tarih: 18.05.2014

Mehveş Evin; Miray’ın babasına olan düşkünlüğü, Azime’nin anlatmayı en çok sevdiği şeylerden.

Soma faciası geride yüzlerce dul, bağrına taş basan ana ve yetim bıraktı. Dün toprağa verilen Şerafettin Girgin’in karısı, ilk evliliğinden olan beş yaşındaki kızına düşkünlüğünü anlattı

Azime Girgin, iki gün önce madende tanıştığım haline nazaran sanki bir beden küçülmüş, zayıflamış. Maden işçisi kocası Şerafettin Girgin’in naaşını gece bizzat teşhis edip, Advan’da bir saat önce toprağa vermiş...
Ancak genç anne, 5 yaşındaki kızı Fatma Miray’a üzüntüsünü belli etmemek için ne ağlıyor, ne de ağıt yakıyor: “Çünkü biliyorum ki konuşursam ağlayacağım. Her dediğine evet diyorum...”
Küçük Miray’a babasının öldüğünü yeni söyleyebilmiş. Kazadan haberdar olan fakat babasının kurtulduğunu sanan küçük kız, her gün annesini soru yağmuruna tutuyormuş... “Tabutu görmesini istemedim, etkilenmesin diye. Ama mezarını gösterdim. Baboşla artık oyun yok mu? Anne, ben kime baba diyeceğim? diye soruyor...”
Önceki akşam Miray, annesini beklerken anneannesiyle birlikte babasına “doğumgünü” pastası yapmaya karar vermiş. Azime morgdan döndüğünde, mumlarla süslediği çikolatalı pastaya dizdiği mumları “babam için bir daha” diye tekrar tekrar yakıp söndürmüş.
Miray’ın babasına olan düşkünlüğü, Azime’nin anlatmayı en çok sevdiği şeylerden. Aslında Şerafettin Girgin, küçük kızın biyolojik babası değil. İlk eşinden ayrılan Azime, karısı vefat eden Şerafettin Bey’le tanıştırılıp, 2.5 yıl önce evlenmiş.
Aile o kadar kaynaşmış ki, ölen eşin abisiyle altlı üstlü kalıyorlar. Madendeki bitmeyen bekleyişte hep “enişte” dediği Mehmet Türk ve eşiyle beraber bir kenarda sessiz sessiz bekliyorlardı.
Azime çalışmıyor ve bundan sonrasına dair ne yapacağını bilmiyor: “Beynim durmuş vaziyette. Evden çıkardığım adamla eve getirdiğim adam aynı değil.”

SGK’dan 700 TL maaş teklifi

Kazanın 31’inci saatinde bulunan ve dün defnedilen Soma işçilerinden biri de Serkan Güneş (32). Savaştepeli Güneş’in evinin önünde ailesi taziyeleri kabul ediyor. Babayı dört yıl önce kanserden kaybeden, ablası ve annesiyle yaşayan Güneş, madende yedi yıldır sağlık görevlisi olarak çalışıyordu.
Ablası Serap, vakur bir şekilde kardeşini anlatıyor: “Evimizin direğiydi. Kimseyle selamlaşmadan geçmezdi. Sokaktaki çocuklara para dağıtır, hayvanları beslerdi. Abdestinde namazında, kimseyi kırmaz! Geçenlerde üst baş aldı, etiketi üzerinde duruyor. Soma’dan bir kızla tanıştıracaklardı, o güne saklıyordu...”
“Anaların anası, seni saraylarda yaşatacağım” sözleriyle öpücüklere boğduğu annesi ise perişan, kimseleri istemiyor. Serkan’ın maden için ‘Orada yaşanmaz, insan yaşamı hiç önemli değil’ dediğini, hatta “ayın 15’i gelsin bırakacağım” dediğini anlatıyor Serap Hanım.
Güneş ailesi, SGK’dan iki kez memurların geldiğini, “Bu işler çok uzun sürer, karışıktır, siz imzalayın” diye ellerine kağıt tutuşturduklarını da aktardı. 700 TL maaş bağlanacağı söylenmiş ancak aile “Bu acele neden?” diye şüphelenip, imza atmamış.
Madenden çıkarılan son ölüler de gömüldükten sonra, dul ve yetimlerin yaşam mücadelesi başlıyor. Tabii, kölelik şartlarında çalışmaya mahkum olan işçilerinki de.


Zorla mitinge götürüldük!

- Girgin ailesine taziyeye gelen eş-dostun arasında, Şerafettin Girgin’in madenci arkadaşları da var. Öfkeliler:“Başbakan seçimden önce Manisa’ya iki kez geldi. İşten çıkarma tehdidiyle belki 1000 kişiyi otobüslere bindirip mitinge götürdüler. Bize 50 lira verdiler. Mühendisleri en öne koyup alkışlattırdılar. Şerafettin birine geldi, diğerinde izinli olduğu için gelmedi.”

- Yerel seçimde işçilerin cebine AKP damgalı ikişer pusula verildiğini de anlatıyorlar. Zaten aynı sözleri, konuşmaktan korkmayan herkesten defalarca duyuyorum...

- Hilafsız her işçi, madende sırtlarından nasıl para kazanıldığını anlatıp “geride kalanlar için yazın lütfen” diye yakarıyor. Savaştepe’de kahvede tanıştığım madenci Şenol K, “Hak mı bu? Belediyede masa başında 2 bin lira kazanıyorlar. Buradaysa herkes borç harç içinde. Ne yapacağız biz?” diye soruyor.

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları