loading
close
SON DAKİKALAR

‘Emre olayı’ taraftarın nefretine ayna tuttu

Mehveş Evin
Tarih: 18.04.2012

Hakaret dolu mail ve tweet saldırısına uğradım...

Emre Belözoğlu’nun Zokora’ya “pis zenci” (fuckin nigger) diye küfür etmesinin nefret söylemine girdiğini ve ırkçılık olduğunu yazdım.

Vay! Yazmaz olaydım!.. 

Hakaret dolu mail ve tweet saldırısına uğradım. Ne fahişeliğim kaldı, ne “zenci severliğim”, ne “reklam sevdam”, ne Fenerbahçe düşmanlığım, ne de “fotoğrafımdan hareketle” Trabzonlu olduğum iması... 

Şaşırmadım. Çünkü eleştirdiğim, dikkat çektiğim tam da buydu:
Futbolda taraftarından oyuncusuna, medyasından yöneticisine artık kanıksanmış, yaygınlaşmış olan nefret söylemi.

Ne yazık ki nefret söylemi, futbolla sınırlı değil. Hayatın her alanında karşımıza çıkıyor.

Bu noktada bazı konuları açıklamakta fayda var:

1. Hiçbir takımın taraftarı değilim. Futbolu sevmediğimden değil. Nefret söylemi ve uçuşan küfürler yüzünden soğudum! 

O kadar alakasızım ki Belözoğlu’nun hangi takımda oynadığını bile küfür tartışmasıyla öğrendim. Yani, sayın FB taraftarları: Belözoğlu ister Manchester’da oynasın, ister Beşiktaş’ta, tepkim farklı olmazdı.

2. Tepkilerin çoğu, Belözoğlu’nu haklı çıkarmak için “öyle demedi böyle dedi” veya “Zokora da bunu yaptı” şeklinde... 

Kusura bakmayın ama bunlar bahane üretmekten başka bir şey değil. Tartıştığımız şey, ırkçı söylem. Emre’nin ırkçı olması gerekmiyor. Kullanılan dil, yanlış. Doğru dürüst bir özür bile dilenemiyor.

Anne temalı küfürler

3. Aynı şekilde, “maç gerginliğini” öne sürerek her türlü küfürü, hakareti mübah görme anlayışına katılmıyorum, katılmayacağım da! Pek çok okur, “anne” temalı küfürleri hatırlattı. Tanrı aşkına, bu rezil küfürleri tasvip etmek mümkün mü? Keşke hepsine ceza verilse biz de kulaklarımızı tıkayarak spor karşılaşması izlemek zorunda kalmasak!

4. Nefret söylemi nedir? Bilmeyenler için tekrar edelim: Nefret söylemi, bir kişi veya grubu, sırf ırkı, cinsiyeti, yaşı, ulusu, dini ya da cinsel yönelimi nedeniyle aşağılamaktır.

Korkunç pankart

5. “Emre olayı” sayesinde şimdiye kadar bilmediğim nefret söylemlerine de vakıf oldum: Trabzon’da, 1 Nisan 2012’de “Papazın çayırından Kanuni’nin memleketine hoş geldiniz” pankartı açılmış. Hatta “Ayağa kalkmayan Ermeni olsun” diye bağırılmış...

Nefret söyleminden nefret suçuna yelken açan bu korkunç örnekleri, başta Trabzonspor olmak üzere, tüm futbolseverleri kınamaya ve cezalandırmaya çağırıyorum! Emre’yi savunan Fenerbahçeliler bu konudaki fikirlerini de açıklasın. Bakalım dertleri “takım”ları mı yoksa “nefret söylemi” mi?

İlginçtir, “Bizim memleketimizde ırkçılık yoktur” diyen çok... 

Peki Festus Okey neden öldürüldü? Neden Alevilerin evleri hâlâ “işaretleniyor”?

Neden “Hepiniz Ermenisiniz, hepiniz piçsiniz” pankartları açıldığında cezalandırılmıyor, tersine, en üst düzeyden takdir görüyor? Neden “şehrimizi transseksüellerden temizleyelim” diyenlere ses çıkarılmıyor?

Neden “yanlışlıkla” bombalananlar Kürt olunca kaçakçılıklarıyla gündeme geliyor? Neden kadın cinayetinde aile Kürt olunca bu özellikle belirtiliyor?

Önce bu sorulara cevap verin... 

Sonra müdafaaya geçin!


TİYATROLARA PALA AYARI

- İstanbul Şehir Tiyatroları yönetiminin belediyeye bağlanması, kabul edilemez. Sanat, merkez otoriteden bağımsız olmalı.

- “28 Şubat’ın rövanşını almaya” karşı çıktığı için alkış toplayan İskender Pala, bazı oyunların “müstehcenliği”nden yakınarak, 28 Şubatçılara benzer bir “şekil şemal verme” örneği sergilemiyor mu?

- Pala, tiyatroların özelleşmesini mi savunuyor, yoksa merkezi otoritenin yönetime geçmesini mi? Ayrıca devletin tiyatroyu veya başka bir sanatı desteklemesi neden rahatsız ediyor?

- “Dünyanın her yerinde tiyatrolar özelleştirildi” diye Pala’nın örnek verdiği ülke, Sovyetler Birliği! Doğrudur, demokrasi açısından tam da Türkiye’yle kıyaslanacak ülke...

- Londra, Washington, Stockholm ve Sydney gibi şehirlerde devlet destekli tiyatrolar varlığını sürdürüyor. Peki İstanbul tiyatrolarına yönelik “bitirme” operasyonu bir müstehcenlik meselesi mi, özelleştirme meselesi mi? 

- Maalesef “her şeyi özelleştirelim” anlayışı, eğitimden en temel hizmetlere, vatandaşa pahalıya patlıyor. Tiyatroları desteklemek bu kadar ağır bir yük mü?

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları