loading
close
SON DAKİKALAR

Eşitlik için önce samimiyet!

Mehveş Evin
Tarih: 12.11.2013

Eşitliği destekleyecekseniz, bunu samimiyetle ortaya koymak şart...

“Kadını ve aileyi” destekleme programları, tablonun iç karartıcılığını maalesef değiştiremiyor. Eşitliği destekleyecekseniz, bunu samimiyetle ortaya koymak şart...

AB’ye üyelik müzakerelerinde, Fransa’nın vetoyu kaldırmasıyla üç yıldan sonra ilk defa yeni bir fasılın açıldığı... Ve Türkiye’nin “kızlı-erkekli öğrenci yurdu” tartışmalarıyla çalkalandığı günlerde, cinsiyet eşitliğini konuşmak üzere Paris’teydik.

AB ve Meclis ortaklığında düzenlenen bu diyalog projesinde maksat, Avrupa ve Türkiye’den siyasetçi, akademisyen, sivil toplum ve medyanın farklı kesimlerinin bir araya gelmesiydi. Başlığın kendisi, tahmin edeceğiniz üzere hararetli tartışmalara neden oldu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın eğitime katılım, istihdam, şiddetle mücadele gibi kadınlara yönelik çalışmaları, bu tartışmaların gölgesinde kaldı.

Çelişkili rakamlar

Bu gibi toplantılarda ve sorunun tespitinde en büyük sorunumuz, telaffuz edilen rakamların birbirinden çok farklı olması... Mesela Aile Bakanlığı’nın verilerine göre, kadınların işgücüne katılımı yüzde 21.6’dan bir yılda yüzde 31.6’ya (Temmuz 2013) yükselmiş. Bu rakamda tarımda çalışan mevsimlik işçilerin katkısı büyük...

Oysa TEPAV’ın araştırmasına göre, Türkiye’de çalışan kadınların oranı yüzde 20’lerde. Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre, Türkiye 2013’te iki basamak geriye giderek 124’üncü sıraya düştü. Benzer şekilde, kadın cinayetleri konusunda hükümet, “2013’te 115 kadın cinayete kurban gitti” derken sivil toplum örgütleri sadece medyaya ve polise yansıyanlardan, günde üç kadının öldürüldüğünü söylüyor. Sorunun doğru tanımı ve çözümü için İçişleri ve Adalet Bakanlığı’nın katkısıyla doğru rakamların açıklanması şart!

Eşitlik bu mu?

Avrupa’da kadın istihdamı denince, sadece çalışan kadın sayısı değil... Kadınların karar verici pozisyonlarda eşit haklara sahip olması konuşuluyor. Türkiye’de “Kadın akademisyen çok, özel sektörde karar verici pozisyonlarda kadın sayısı Avrupa ortalamasının üzerinde, Meclis’te temsil oranı yüzde 14” demek, “kadın eşitliğinde ilerleme sağlandığı” anlamına gelmiyor.

KAMUDA KADIN YOK

ODTÜ’den sosyolog Prof. Yıldız Ecevit, resmi daha doğru görmemiz için bazı rakamlar verdi:

* Hükümette kadın müsteşar sıfır, genel müdür düzeyinde sadece dokuz kadın var. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Sayıştay’da kadın yok. Bir tek Danıştay Başkanı kadın.

* Hakimlerin yüzde 34’ü kadın ama barolarda hep altlardalar. BDDK’da kadın yok, RTÜK’te yalnızca bir üye var.

* Sadece iki ilin belediye başkanı kadın. Konfederasyonlarda durum farklı değil. TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB, TESK... 

Yine kadın yok!

Kısacası özellikle kamuda, yukarıya doğru çıktıkça kadınlar eleniyor. Özel sektörde, özel teşvikler sayesinde kadınlar yükselebiliyor. Tablo buyken samimi niyet ve istek olmadan, eşitlik olmuyor, olamıyor...

FARK ÇOK BARİZ!

* AB Uyum Komisyonu Başkanı AKP milletvekili Mehmet Tekelioğlu, açılış konuşmasında “Kadın-erkek eşitliğinin önemini biliyoruz” diyerek, kadınların istihdam ve girişimcilik konusunda “kendine has talepleri”nin yerine getirilmesi için çalışmalar yapıldığını söyledi.

* AP vekili Helene Flautre, kadına şiddetle ayrı mücadele etmek gerektiğini belirtti. Türkiye’de kadın istihdamının azaldığını, 2023 için konulan yüzde 35 hedefini hatırlatarak “Fransa’da biz yüzde 75’i hedefliyoruz. Fark çok bariz, yüzde 35 yüksek değil” dedi.

* Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, ilköğretimde eğitime katılımın yüzde 100’e ulaştığını, ancak orta ve yüksek eğitimde sorunların devam ettiğini söyledi. Gerçekten de bu devasa bir sorun, çünkü UNESCO raporuna göre kız çocuklarının yüzde 65’i orta öğretimini tamamlayamıyor!

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları