Eyüp’ün bira hassasiyeti

Ne oldu da 5yıl öncekisantralkampüs’ün ‘içkili’ açılışına katılan Eyüp halkı birdenbire ‘hassasiyet’lerini hatırladı?...

Ne oldu da beş yıl önceki santralkampüs’ün ‘içkili’ açılışına katılan Eyüp halkı, birdenbire ‘hassasiyet’lerini hatırladı? One Love Festivali’ni protesto edenler kim? Bir müzik festivaline ‘alkol ve fuhuş’ penceresinden bakanlara teslim olmanın sonu ne?

Bilgi Üniversitesi’nin Alibeyköy’deki santral kampüsü açılış partisi, kapılarını sadece öğrenci ve davetlilere değil, halka da açmıştı. Akşam verilen partiye gittiğim için gayet net hatırlıyorum: Eyüp halkı, maaile toplanıp semtin göbeğinde açılan bu ilginç okulu görmeye gelmişti. Bazıları bahçedeki modern sanat eserlerini inceliyor, bazıları çimlere yayılıp dans edenleri seyrediyor, bazıları da yiyecek ve içecek kuyruğuna giriyordu. Tabii ki alkol de vardı ancak kimse kimseden rahatsız değildi.

Bundan çok değil, 4-5 beş yıl öncesinde bu manzarayı gördüğümde, hem bir üniversitenin kendini halktan soyutlamamasını takdir etmiş, hem de toplumun sanılanın aksine, birbirinin farklılıklarına saygı duyarak aynı mekanda gayet güzel vakit geçirebildiğini görerek sevinmiştim.

Peki ne oldu da bugün, santralkampüs’te yapılan bir festival sorun haline geldi? Efes Pilsen’in düzenlediği One Love Festivali, Eyüp Belediyesi’nin protestosu yüzünden logosundaki ‘Efes’inden vazgeçmek zorunda kaldı? 

Bira ve fuhuş festivali

One Love’da neler olduğunu kısaca hatırlatalım: 28 Haziran’da yerel Eyüp gazetesi ‘Eyüp’te bira festivaline hayır’ kampanyası başlattı. Facebook ve Twitter’da organize olan gruplar, festivalin ‘bira ve fuhuş’ festivali olduğunu söyleyip, organizasyonun iptali ve protesto için çağrıda bulundu. Yeşilay ise 10 Temmuz’da ‘gençleri içkiye alıştırdığı’nı gerekçe göstererek festivalin iptali istemiyle valiliğe başvurdu. Daha sonra, kendilerini Eyüp Platformu olarak adlandıran bir grup da, festivalin iptali için valilik önünde basın açıklaması yaptı.

Eyüp Belediyesi’nin açıklamalarına göre, ‘vatandaştan çok sayıda şikayet’ gelmişti. Efendim ‘böyle bir festival’ Eyüp’e yakışmıyormuş... Özellikle de Ramazan ayı yaklaşırken! Dikkatinizi çekerim, zaten bu ülkede Ramazan olduğunda kimse alkollü herhangi bir faaliyet yapmayı aklından bile geçirmiyor. Şimdi bir de “Ramazan yaklaştı” yahut “Mübarek aylar” gibi bahaneler üretiliyor. Bir sonraki bahane “Mübarek aylara altı ay kaldı” mı olacak? Yoksa zaten maksat, alkolü yer ve zamandan bağımsız olarak mı yasaklamak?

Gördüğünüz gibi mesele, festivalin bir alkol markası sponsorluğunda yapılması değil. Festival, ‘birtakım gruplar’ tarafından ‘fuhuş’ festivali olarak karalanıyor. Her şeyden evvel bu gruplar kimdir, sayıları kaçtır, açıklasınlar! Eyüp Belediyesi kendi başlattığı alkol karşıtı mücadeleyi, ne halkın ‘hassasiyet’ini öne sürerek, ne de Eyüp’ün kutsallığından dem vurarak yapsın. Ne de olsa festivali protesto afişlerini de asan da, içki satışı yapılmaması için baskı yapanlar da onlar.

Ruhani sınırlar danışmanı

Şarkıcı Murat Göğebakan’ın konuyla ilgili muhteşem yorumu, ayrımcılık ve kutuplaşmayı körüklemeye örnek: “Eğer ki böyle bir organizasyon varsa yeri bence Eyüp sınırları değildir.” Peki sınırları, yeri neresidir, Göğebakan? Kendisinden ricamız, her organizasyon için ruhani yer ve sınır danışmanlığı yapması.

Hakikaten, alkol satışı yapılan bir müzik festivalinin yerini kim, nereye göre belirleyecek? ‘Dini hassasiyeti olan’ veya ‘manevi değerleri olan-olmayan’ ilçeler mi oylanacak? Bu kadar saçma bir şey olabilir mi?

Haberlerde, kendilerine ‘Eyüplüler’ adını veren bir grubun varlığından da söz ediliyor. ‘Osmanlı’dan yadigar kalan semtlerini’ korumaya soyunmuşlar. Rencide oluyorlarmış! Eyüp Sultan’a gerçekten saygı duyacaklarsa önce semtlerindeki çirkin yapılaşmayla uğraşsınlar. Ayrıca “Biz kimsenin inancına, yaşantısına sanat anlayışına tepki koymuyoruz” diye yalan söylemesinler. Bal gibi bunların hepsine tepkililer, aksi takdirde kendi yaptıklarıyla çelişirler.

Biz böyle tepkilerin nerelere gidebildiğini, inanç ve hassasiyetlerin bahane edilerek nasıl canavarlıklar yapılabildiğini ve üstelik, bunu yapanların yanına kâr kaldığını tarihimizde çok gördük. 6-7 Eylül olayları, Madımak hep aynı zihniyetin ürünü. 

Hep sünni müslümanların hassasiyetleri öne sürülüyor. Peki bu toplumda yaşayan diğerlerinin hassasiyetleri, özgürlükleri neden bu kadar değersizleştiriliyor?


One Love Festivali, santralistanbul 2009’dan bir kare... Aradan üç yıl geçti, Eyüplüler şimdi mi rahatsız oldu? Acaba rahatsızlık yaratan içki kadar bu ‘özgür’ manzaralar mı?

Hedef: Alkolle mücadele

* İçki markalarının festival sponsorlukları zaten yasalarla olabildiğince sınırlandırıldı. Eğer Efes’in bu konuda hatası varsa tartışılabilir. Ancak mekanların tarihi, bir semtin dindarlığı bahane edilerek yasak getirilemez. 

* Ancak bugün festivalden içki logosunu çıkartanlar, yarın da “Fuhuşu kast ediyorlar” diye ‘One Love-Tek Aşk’ isminin de kendilerini rencide ettiğini söyleyebilir!

* Eyüp Belediyesi, sadece logonun kalkmasıyla yetinecek gibi görünmüyor. Açıkca müzik festivalinde içki satışının yapılmamasını dayatmaya çalışıyor. Neye göre?

* Sağlık Bakanı, yeni hedefini ‘alkolle mücadele’ olarak açıkladı. Bakalım önümüzdeki günlerde nerelerde, hangi bahaneler üretilerek alkolle ve yaşam biçimleriyle savaş hızlanacak.