loading
close
SON DAKİKALAR

Felaket kapıda, biz neyin derdindeyiz?

Mehveş Evin
Tarih: 30.09.2013

Mehveş Evin; Gökyüzünde, hiçbir ressamın tuvaline aktaramayacağı olağanüstü şekiller oluşturuyorlar.

Milyonlarca kuş kanat çırpıyor. Gökyüzünde, hiçbir ressamın tuvaline aktaramayacağı olağanüstü şekiller oluşturuyorlar.

BBC’nin “Büyük Ovalar” belgeselini hayranlıkla izliyorum. Bir yandan içim buruluyor: Bu olağanüstü görüntülere 50 yıl sonra da tanıklık edebilecek miyiz?

Her yıl 5 milyon kar kazı, 5 bin kilometrelik mesafe kat ediyormuş. Kışı Meksika Körfezi’nde geçiren kar kazları, baharda Amerika’yı geçip Kuzey Kutbu tundralarına göç ediyor.

Kuşları masal kitaplarının süsü veya av hayvanı olmaktan öteye, pek tanımıyoruz. Oysa kanatlı canlılar, gezegende yaşamın devamlılığının garantisi.

Öyle ki kuş yoksa, sağlıklı ve verimli bir ortam da yok demek.

Peki, iklim değişir, yeryüzü sıcaklığı son yıllardaki hızıyla artmaya devam ederse ne olacak? Kuşlar göç edebilecek, beslenebilecek mi?

Hadi diyelim kuşlar umurunuzda değil, öyleyse insan için soralım: Karnımızı doyurabilecek miyiz?

Gıdada yüzde 80 artış!

Küresel iklim değişikliğinin bilimsel temellerinin ve iklim değişikliğine neden olan etkenlerin değerlendirildiği rapor geçen hafta açıklandı.

Ne var ki bilimsel gerçekler, başta karar alıcı mekanizmalar olmak üzere, bir kulaktan girip diğerinden çıkıyor. İklim değişikliği konusu ciddiye alınmadığı gibi fosil yakıt ağırlıklı yatırımlarla “gelişme” vaat ediliyor.

Oysa tehlike çok yakında, 21. yüzyılın sonunu beklemeye bile gerek yok!

Raporla ilgili olarak Dr. Barış Karapınar’ın yaptığı yorum belki bizi kendimize getirir... Karapınar, ısınmanın tarıma, dolayısıyla gıda fiyatlarına yansıyacağını ifade ediyor. Yüzde 80 oranında bir artış söz konusu!

Ayşe Teyze hesabı yapın: Bugün satın aldığınız her ürün, yüzde 80 daha pahalı olursa ne yapacaksınız?

Gelecek vizyonu: Ekmek!

Bu kafayla devam eder, “yol-köprü-bina”dan baka bir şeye yatırım yapmaz, enerjinin en kirli biçimlerine yatırım yapmayı sürdürürsek...

Hem felaketler kapımıza zannettiğimizden çabuk ve sıklıkla gelecek... Hem de tarımsal gıdaya erişim çok daha pahalı ve zor olacak.

Küresel iklim değişikliği, ne bir komplo teorisi, ne de hafife alınıp esprisi yapılacak bir sorun. Yapılan her bilimsel araştırma, tehlikenin çok yakın olduğunu ve artık bazı alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerektiğini gösteriyor.

İnsan yiyecek bile bulamaz hale gelecekse, bugün tartıştığımız pek çok şey anlamsız değil mi?

Nuh’un gemisi lazım bize

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin açıkladığı beşinci raporun kabaca özeti:

1- Bilim insanları, gezegenin yükselen ısısında en büyük payın insanda olduğuna artık emin.

2- 2100’de +2 dereceden fazla sıcaklık artışı yaşanacak. Artı 2’lik değişim, dünyada afetlerin (aşırı kuraklık, sel, fırtına) daha çok yaşanmasına neden olacak.

3- Deniz seviyeleri yükseliyor. 21’inci yüzyılın sonunda, küresel deniz seviyesinin 26 ila 82 santim artacağı öngörülüyor. Bu da bazı ülke ve şehirlerin denize gömülmesi demek.

4- Son 15 yılda sıcaklık artışlarının azalması, uzun vadede büyük ısı değişiklikleri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. İklim trendleri, 30 yıldan az bir dönem için hesaplanmamalı.

5- Karbon seviyesi öyle tehlikeli bir seviyeye geldi ki dünyada var olan fosil yakıt kaynaklarını harcayacak olursak bile ayvayı yemişiz.

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları