Tarih:
11.12.2013
Gezi’ye özel yaratıcı suçlamalar
Mehveş Evin; Gezi Parkı direnişiyle ilgili sadece İstanbul’da, 40 ayrı iddianame ile 308 kişi hakkında dava açıldığını öğrendik...
Gezi Parkı direnişiyle ilgili sadece İstanbul’da, 40 ayrı iddianame ile 308 kişi hakkında dava açıldığını öğrendik... Antalya, Ankara, Mersin, Eskişehir, gibi gösterilerin yoğun yapıldığı diğer illerle birlikte, acaba iddianame enflasyonu nereye varacak?Anayasa’nın 34. Maddesi “Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” der. Buna rağmen Türkiye’de -Filistin veya Mısırlı kardeşlerle dayanışma haricinde- hemen her gösteri engelleniyor, gazla dağıtılıyor ve gözaltıyla sonuçlanıyor.
Yani yasanın aksine herhangi TC vatandaşı, hükümetin onaylamadığı, işaret etmediği herhangi bir gösteri, yürüyüş veya mitinge katıldığı zaman potansiyel suçlu...
Şimdi ne anladım ben Anayasal hakkımdan, öyle değil mi?
Yaratıcılık ister
Şüphelilere isnat edilen “olağan” suçlamaların haricinde, Gezi’ye has, yaratıcı (!) suçlamalar da dikkat çekici.
Mesela, “kamu görevini usulsüz üstlenme”... Herhalde gönüllü hizmet veren doktor ve sağlık görevlileri kastediliyor. Düşünebiliyor musunuz? Polis şiddeti yüzünden yaralanan, bayılan insanlara ilk yardım yaptıkları, yani meslek yeminlerini yerine getirdiği için suçlanacaklar!
Mesela, “kamu görevini usulsüz üstlenme”... Herhalde gönüllü hizmet veren doktor ve sağlık görevlileri kastediliyor. Düşünebiliyor musunuz? Polis şiddeti yüzünden yaralanan, bayılan insanlara ilk yardım yaptıkları, yani meslek yeminlerini yerine getirdiği için suçlanacaklar!
Savaşta bile böylesi görülmemiştir. Sokaklar can pazarına dönecek, daha ilk günden insanlar hedef alınıp vurulacak, dövülecek, hatta öldürülecek... Revirler basılacak, doktor da evinde oturup çekirdek çitleyecek! Olacak şey mi?
Dolmabahçe Bezm-i Alem Camii’ne sığınanlardan bazıları ise “ibadethaneyi kirletme suretiyle zarar verme” suçlamasıyla karşı karşıya... Ortada hala delil yok. Kaldı ki olağanüstü durumda vatandaş, kendini güvende hissettiği bir yere sığınmayıp ölsün mü?
Dolmabahçe Bezm-i Alem Camii’ne sığınanlardan bazıları ise “ibadethaneyi kirletme suretiyle zarar verme” suçlamasıyla karşı karşıya... Ortada hala delil yok. Kaldı ki olağanüstü durumda vatandaş, kendini güvende hissettiği bir yere sığınmayıp ölsün mü?
Hem vur hem mağdur ol
Dünya literatürüne girecek bir başka suçlama: “Özel kıyafetleri usulsüz kullanmak”. Gazdan korunmak için uyduruk yüzme gözlüğü, hatta eşarp bağlamayı bile suç mu sayacaksınız? Hani nerede kılık kıyafet özgürlüğü?
Lobna’nın, Berkin’in, Ethem’in ve daha nice masum sivilin başına atılan gaz kapsülünden korunmak için takılan plastik kasktan mı “suç unsuru” yaratacaksınız?
Eğer hukuk bunları suç sayıyorsa, değil 300-500 kişi... Gezi direnişine katılan 3.5 milyon vatandaş suçlu!
Bu arada ne yaşam ve sağlık hakkı ihlallerini... Ne meslek örgütlerine yapılan baskıları, müdahaleleri... Ne de öldürülen, sakat bırakılan çocukların nasıl bu hale geldiğini sorgulamayacaksınız.
Türkiye, bu soruşturmalar yüzünden daha çoook irtifa kaybedecek.
KİM BU 249 KİŞİ?
- İddianameler yeterli gelmemiş olmalı ki ayrıca 249 kişinin “şikayeti ve mağduriyeti” üzerine soruşturma başlatılmış.
KİM BU 249 KİŞİ?
- İddianameler yeterli gelmemiş olmalı ki ayrıca 249 kişinin “şikayeti ve mağduriyeti” üzerine soruşturma başlatılmış.
Kim bunlar? Şikayetleri ne? Eh orasını da siz düşünüp bulun!
- TMK’ya (Terörle Mücadele Kanunu) dayandırılarak yapılan altı ayrı soruşturma daha var. Yani illa, özenle Gezi’den bir örgüt yaratılacak. Acaba bu defa nasıl bir isim bulacaklar?
- “Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme, silahlı terör örgütüne üye olma, cebir ve şiddet kullanarak hükümetin görevini yapmasını engellemeye teşebbüs,” gibi suçlamalar, Gezi’yi sindirme harekatının şimdi başladığına dalalet.
- Sosyal medyada ve medyada yazılanlar, “örgüt üyesi” sayılmak için neden olabilir. TC hukuku için ne yeni, ne şaşırtıcı bir durum. Zira, “Gezi Parkı olaylarıyla beraber, başka yer ve zamanlardaki fiilleri de kapsayacak,” deniyor...
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları