Tarih:
17.05.2013
Hannes Swoboda: Kılıçdaroğlu karar vermeli, Erdoğan’ın stratejisi eksik
Mehveş Evin, 'Sosyalistler’in AP sözcüsü, Türkiye eski raportörü Hannes Swoboda, hem CHP hem AKP’nin politikalarını eleştirdi.'
Sosyalistler’in AP sözcüsü, Türkiye eski raportörü Hannes Swoboda, hem CHP hem AKP’nin politikalarını eleştirdi.Hannes Swoboda, Avrupa Parlamentosu’ndaki ofisinde bizi kabul ettiği sıralarda Türkiye’de henüz “haber” yayılmamıştı... Friedrich Ebert Derneği’nin davetlisi olarak beş gazeteciyle bulunduğumuz Brüksel gezisinde “CHP krizi” patlak verdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AP’de Sosyalistler’in grubunda bir basın toplantısı yapmıştı... Ne olduysa, AP’de Sosyal Demokratlar Birliği’nin grup başkanı ve eski Türkiye raportörü Swoboda ile birlikte yaptıkları açıklamadan sonra oldu. Swoboda gitti, Kılıçdaroğlu soru-cevap bölümünde Türk gazetecilerle baş başa kaldı. Ancak Kılıçdaroğlu’nun Suriye Devlet Başkanı Esad ile Başbakan Erdoğan’ın arasında fark olmadığını söylemesi üzerine bu uyumlu hava bozuluverdi...
Sosyalistler’in dediğine göre Swoboda, Kılıçdaroğlu ile yayınlayacağı ortak metinde birtakım değişiklikler yaptı. CHP ekibi bu değişiklikleri kabul etti. Ama son anda CHP ekibinden “deklarasyonu bu şekilde kabul edemeyiz” itirazı gelince... Swoboda sinirlendi ve Kılıçdaroğlu ile yapacağı özel görüşmeyi iptal etmekle kalmadı, sert açıklamalar yaptı.
‘CHP karar vermeli’
Tüm bunlar olurken biz Swoboda ile barış sürecini, ifade özgürlüğü sorunlarını ve hükümetin politikalarını konuşuyorduk.
Swoboda sadece Kılıçdaroğlu değil, Başbakan hakkında da eleştirilerde bulundu.
CHP ile ilgili hayal kırıklığı yaşadığını söyleyen Swoboda, bize şöyle konuştu: “Eğer Kılıçdaroğlu iyi bir lider olmak istiyorsa pozisyonunu net olarak belirlemeli... Politikasındaki belirsizlikler, aynı zamanda zayıflığı. Eğer CHP, Avrupa’daki Sosyal Demokratlarla ortak olmak istiyorsa, Kürt sorunu, demokrasi, askeri vesayetin azaltılması konusunda net olmalı. CHP karar vermeli. Sosyal Enternasyonel’in parçası olmak başka, ama bizimle ortak olmak başka.”
‘Bu dili kabul edemeyiz’
Erdoğan’la Esad benzetmesinin kabul edilemez olduğunu belirten Swoboda, “Kılıçdaroğlu’na da söyledim: Bu dille, Erdoğan’dan farkını anlatamaz. Erdoğan benim ortağım değil, ancak ona saygı, seçilen bir lider olarak saygı göstermek durumundayım.”
Swoboda ayrıca, Kürt sorununun çözümünde Kılıçdaroğlu’nun ön safta olması gerektiğini belirtti: “Yeni Anayasa’yı isteyenin CHP olması gerekirdi.... Kılıçdaroğlu’na söyledim; seni zor durumda bırakan çevrendeki insanlardan kurtul. Ulusalcı ve agresif tarzdaki insanlardan kurtul. Erdoğan’ın da saldırgan bir tarzı var ama ona aynı pozisyondan seslenmemeli.”
‘Hareket tarzı belirsiz’
Swoboda, Erdoğan’ın Suriye politikasıyla ilgili şunları söyledi:
“Başbakan’ın eleştirilere tahammül edememesi kabul edilemez. Suriye’deki durum göründüğünden karışık. El Kaide de devrede.
Erdoğan’ın politikalarıyla ilgili endişelerini de dile getirdi: “Demokratikleşme yolu kolay değil, hatalar her zaman yapılır. Erdoğan’ın güçlü bir liderliği var. Ancak demokratik gelişmeler konusunda bir dur, bir kalk... Veya bir yukarı, bir aşağıya şeklinde seyreden bir tarzı var. Gelişmenin olduğu her sefer, hemen bir engel çıkıyor. Reformları sürdürmekte yeterince cesaret göremiyorum.”
Kadın hakları, kürtaj meselesi, sivil haklar gibi konularda Erdoğan’ın ve AKP’nin hareket tarzını ise “çoğunlukla belirsiz” olarak yorumluyor:
“Strateji eksikliği var Erdoğan’da. Hükümet, ekonomik büyümenin yeterli olduğunu, bir parça otoriter-dini karışımı yönetim tarzıyla Arap dünyasına örnek olma düşünüyor. Eğer istediği buysa bunu kabul etmek zorundayız. Fakat bunun AB ile olan mesafeyi azaltmayacağı ortada. ”
SÜREÇ ŞEFFAF OLMALI
BARIŞ SÜRECİ:
- Türkiye’nin tek çaresi bu sorunu çözmekti. Tabii ki zaman gerekecek. Keşke süreç daha önce başlasaydı, bu kadar zaman kaybedilmeseydi. Sürecin daha şeffaf olmasını isterdim. Sansürle, gizlilikle olmaz.
- Hala pek çok gazeteci, akademisyen, öğrenci, PKK ile bağlantılı oldukları iddiasıyla hapiste. Hükümet yeni bir başlangıç yapacaksa bunu açıkça belirtmeli.
AB İLİŞKİLERİ:
- Hükümet AB’nin önerileri doğrultusunda davranmakta isteksiz. AB meselesi önemini kaybetti. Bizim de yeni başlıklar açmamız lazım. Kıbrıs’la ilgili atılacak küçük bir adım bile sürecin hızlanmasına yardımcısı olabilir.
- Türkiye, AB için çok önemli. Enerji alanında, Asya, Karadeniz ve Ortadoğu ile ilişkiler açısından... Pek çok konuda önemli bir rol üstlenebilir. Şunu da düşünmek lazım: Türkiye, Avrupa olmadan bu alanda başarılı olabilir mi?
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları