Hapiste (valla) gazeteci yokmuş!

Mehveş Evin; ÖYM’lerin kapatılmasıyla, tutuklu gazetecilerden bir kısmı serbest kaldı. Ancak hapisteki gazeteci sayısıyla hala dünya rekoru elimizde!

Muhteşem (!) gazetecilik örnekleriyle memleketin en müstesna gazetesi olma payesini elinden bırakmayan Yeni Şafak’a göre, Türkiye’de “hapiste gazeteci kalmamış”.
Acaba ben mi hayal görüyorum? Zira Y.Ş., kaynak olarak Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) 18 Nisan tarihli raporunu göstermiş:
“Dünyada en fazla gazetecinin hapiste olduğu ülke Türkiye” iddiası, artık gerçeği yansıtmıyormuş... Listede 15 isim varmış ve hapiste olma sebepleri, “gazetecilik faaliyeti” değilmiş.
Ne o, bu sözler bir yerlerden tanıdık mı geldi?
Gelir tabii, çünkü haberin kaynağı Adalet Bakanlığı! Aynı söylem, Ergenekon ve OdaTV davalarından yargılanan gazeteciler içerideyken de kullanılıyordu.
Yeni Şafak hayal görmüş olmalı, çünkü CPJ’nin ne 18 Nisan raporu var, ne de böyle bir sayı zikredilmiş. CPJ’in son “hapisteki gazeteci” sayımı 18 Aralık’ta yayınlanmış. Yani haber, tamamen bakanlığın açıklamasına dayanıyor...
Madem Y. Şafak, CPJ ile Adalet Bakanlığı’nı birbirine karıştırıp yalan haber yazıyor... O zaman doğrusunu anlatmak bizim görevimiz. Malum, arama motoruna CPJ yazarak işin aslı öğrenilebiliyor:
Türkiye’de hapisteki gazetecilerle ilgili en son 27 Mart’ta açıklama yapan CPJ; sekiz hapis gazetecinin tahliye edilmesini memnuniyetle karşılamış. Ardından, ülkedeki hapis tüm gazetecilerin serbest bırakılması çağrısını yinelemiş.
ÖYM’lerin kapatılmasıyla, tutuklu gazetecilerden bir kısmı serbest kaldı. Ancak hapisteki gazeteci sayısıyla hala dünya rekoru elimizde!

44 gazeteci hâlâ içeride
Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu’nun 25 Nisan’daki açıklamasına göre cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü 44 gazeteci bulunuyor. Füsun Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu bu gazetecilerin dördü, imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü. Tüm isimler, görevleri ve tutuklu bulundukları hapishaneler http://tutuklugazeteciler.blogspot.co.uk/ sitesinde tek tek yazılı.

Hüküm çoktan verilmiş
Ancak Adalet Bakanlığı, hapisteki 44 gazeteciden 15’inin “gazeteci olmadığına” hükmetmiş bile! Kalan 29 gazeteciye dair bir açıklama yok. Zira bu 15 isim, PKK/KCK, DHKP-C, MLKP/MK, TKP (ML) TİKKO ve İBDA-C ile ilişkilendirilmiş. Öyle ya, yargıya ne hacet!
Yeri gelmişken, CPJ’nin 9 Nisan’da yayınladığı, Başbakan’a hitaben yazılan “Türkiye basın karşıtı tüm uygulama ve yasalarını iptal etmeli” başlıklı mektubu hatırlatalım.
“Size, bağımsız Türkiye medyasını kısıtlamak üzere son zamanlarda Türkiye devleti tarafından atılan adımlara dair endişelerimizi belirtmek üzere yazıyoruz” cümlesiyle başlayan mektup, Türkiye’nin gerçek demokrasiyi tanımlayan prensipler ve uygulamalardan uzağa düşen bir ülke haline geldiği için eleştirildiği belirtiliyor.
Yalnız CPJ’in, Erdoğan’a Türkiye’nin bölgede demokrasi ve hoşgörü modeli olması bakımından model olabilmesi için “tarihi fırsatı kaçırmayın” demesine pek mana veremedim. O tren çoktan kaçtı, Türkiye’ye “ileri demokrasi” geldi, o bakımdan...

GAZETECİ TACİZİNE SON VERİN

CPJ’in Avrupa Konseyi’nden BM İfade Özgürlüğü raportörüne, insan hakları ve basın özgürlüğüyle alakalı isimlere de yolladığı mektupta sıralanan öncelikli adımlar şöyle:

YouTube yasağı kaldırılmalı ve sosyal medyayı bastırmaya yönelik diğer atılımlar durdurulmalı;

Gazetecilerin mesleki faaliyetlerinden ötürü kovuşturulmaları, gözaltına alınmaları ve taciz edilmeleri durmalı;

Agresif basın karşıtı retorik tamamen terk edilmeli ve hükümetiniz, basın karşıtı yasalarında reform için anlamlı yasal reformlar yapmalı.
l Mesleki faaliyetlerinden dolayı parmaklıklar adında bulunan gazeteciler serbest bırakılmalı

Mehveş Evin - Milliyet