loading
close
SON DAKİKALAR

Hayallerdeki Başkan

Mehveş Evin
Tarih: 01.12.2013

Mehveş Evin yazıyor; ''2014 yılında hâlâ Belediye Başkanı'nı 'oylar bölünmesin' mantığıyla seçiyoruz''...

2014 yılında hâlâ Belediye Başkanı’nı “oylar bölünmesin” mantığıyla seçiyoruz. İstanbullu olarak, yaşanabilir bir kent için her adayın manifestosunu açıklamasını bekliyorum.

Yerel seçimler yaklaşıyor. Heyecan yüksek. Varsa yoksa hangi partinin kimi aday çıkaracağı konuşuluyor. Bir kez daha “şehrimizi kim yönetsin”den ziyade, stratejik hesaplar önplanda.
Keşke A, B veya C partisine göre değil; şehrin ihtiyaçları, vizyonu, sürdürülebilir ekonomisini yönetecek kişiye göre oyumuzu versek! 2014 yılında hala Belediye Başkanı’nı “oylar bölünmesin” mantığına göre seçmek zorunda bırakılmasak... Adaylar, göz boyayan mega projelere ağırlık vermek yerine, şehirleri için bir manifesto hazırlasa... Kim, hangi partiden aday olursa olsun... Başkan adaylarından bir İstanbullu olarak, çok da yüksek olmayan beklentilerim var. Bu yazı, geleceğin BB’sine gelsin...

Artık trafiği çöz kardeşim

* Her şeyden evvel, İstanbul’u sadece bir “ekonomik değer ”, belediyeyiyse bir “ticarethane” olarak gören birini değil... Gerçekten kıymetini bilen, gönülden seven, insanını düşününen bir belediye başkanı olsun...

* Kaldırımlarında yürüyebileceğim bir şehirde yaşamak istiyorum. Her yerden gökdelenler yükseldikçe kadük kalan kaldırımlarda cambazlık yapmaya ve kaldırım sökmelere son verecek bir başkan istiyoruz. Sağlam yap, tam yap!

* İstanbul, trafiğiyle dünyanın en berbat ikinci şehri ilan edildi. Yanlış giden bir şey olmalı: Bunca toplu taşıma çalışmasına, metrosundan Marmaray’ına rağmen nasıl bu noktaya geldik, ne yapılmalıyı ön plana koyun. Mesela, neden deniz ulaşımı bu kadar kısıtlı?

* 2000’lerin ikinci onyılında masa başında veya helikopterden alınan kararlarla yönetilmek istemiyorum. Makam aracıyla trafiği durdurup değil, bizzat toplu taşımayı kullanan bir Başkan’a ihtiyacımız var.

Tarih seni affetmeyecek

* Ortada hiçbir şey yokken, sıkıyönetim günlerini hatırlatan bir şehre döndük: Sokaklarımızı TOMA ve çevik kuvvet nöbetinde görmek istemiyoruz.

* İstanbul’u mahvedecek... Başta kanalistanbul olmak üzere, kağıt üzerinde yapılan... Şehircilik ve bilimsellikten uzak projelere karşı duruş sergileyebilecek bir “Başgan” rica ediyoruz.

* Onbinlerce yıllık geçmişi olan bir kültürel mirasa sahip İstanbul... Müteahhitlere, yatırımcılara peşkeş çekeni, tarih affetmeyecek. İstanbul’a akılcı bir master plan ve bunun uygulanacağına dair söz istemek çok mu fazla?
* Başkandan beklentimiz, pahalı çiçeklerle şehri süslemesi değil. İstanbul’un son ormanlarını, yeşil alanlarını herşeyin üzerinde tutup, bu şehrin geleceği için onları koruması.

* Boğaziçi öngörünüm, SİT gibi uygulamalar, şehri bu kadar koruyabildi. Sonuç ortada. “Nasıl bir İstanbul?”un cevabı, önce korumacılıktan geçiyor.
Son olarak... Kadının, çocuğun, engellinin her semtinde rahatça hareket edebildiği... Kültür, sanat ve eğitim kurumlarıyla mirasını onurlandıran bir İstanbul istiyoruz sayın Başgan... Çok mu istedik?

PARA BiZi BESLEMiYOR

* Depreme laf olsun diye değil, ciddi hazırlık istiyoruz: Afet yönetim planı nedir? 15 milyondan fazla insan, depremde nasıl ve nerede toplanacak? Şehrin altyapısı buna hazır mı?

* Su, her kurak mevsimde sorun oluyor. Geçici çözümler veya yağmur duaları yerine, İstanbul için sürdürülebilir su planı şart.

* Sokaklarında çöp tenekesi olmayan bir mega şehirde yaşamak istemiyoruz. Çöp toplamayı başarmak, 2000’lerde en büyük marifet sayılıyorsa, bu da bizim ayıbımız...

* Kalan biyoçeşitliliğe sahip çıkın. Ne de olsa insanlar para yiyerek beslenemiyor! Kent bahçeleri, bisiklet yolları, alternatif enerji üretimi bugün onlarca dünya şehrinde başarıyla uygulanıyor. Neden İstanbul, kısmen de olsa kendine yetebilen bir sistem inşa etmesin? Geleceğimiz burada, sonu gelmeyen inşaat projelerinde değil!

Mehveş Evin

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları