Hedef HDP, yer Diyarbakır, ölen Kürt...

Tarih: 13.06.2015

Mehveş Evin; Kürtlere ve HDP’ye yönelik ayrımcı ve düşmanca tavır, seçim öncesinde HDP bürolarına yapılan 60’tan fazla saldırıyla zaten tescillenmişti.

Diyelim ki bir siyasi partinin Batı’da yaptığı bir seçim mitinginde bombalar patlatıldı... Dört vatandaş öldü, onlarca insan ağır yaralandı, kolları bacakları kesildi...

Neler olabileceğini, farklı kesimlerden gelecek tepkileri hayal edebiliyor musunuz?

Hedef, HDP değil de AKP mitingi olsaydı, herhalde havuz basını bu korkunç saldırıyı görmezden gelmezdi.
Aksine, daha soruşturma yapılmadan “terörist”ler manşetten ilan edilirdi!

Hedef, HDP değil de başka bir muhalefet partisi olsaydı, kınama sesleri emin olun yüksek perdeden çıkardı.
Ama hedef HDP, yer Diyarbakır, ölen Kürtler olunca malum refleksler yine devreye giriyor. Bu refleksin temelinde ayrımcılık, ırkçılık ve düşmanlık yatıyor.

Eski devir kapandı

Kürtlere ve HDP’ye yönelik ayrımcı ve düşmanca tavır, seçim öncesinde HDP bürolarına yapılan 60’tan fazla saldırıyla zaten tescillenmişti.

5 Haziran’daki Diyarbakır saldırısı en karanlığı, en kanlısı oldu...

Neyse ki vatandaş karanlık 90’ları hatırlatan bu eski numaraları yemiyor. Neyse ki kirli propagandanın bir yere kadar etkili olduğu bir devirdeyiz.

Neyse ki İstanbullu, Ankaralı, İzmirli Diyarbakır’da ne olduğunu iki gün gecikme ve dezenfor-masyonla yüklü halde değil, olayın birincil görgü tanıkları ve farklı kaynaklardan öğrenebiliyor.

Fakat devlet, tıpkı Reyhanlı’da, MİT TIR’larında, Bingöl’de iki polisin öldürülmesinde, 17-25 Aralık dosyalarında olduğu gibi, Diyarbakır saldırısı soruşturması için de gizlilik kararı aldırdı.

Tutuklanan bir fail var, dosya gizli!

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, İçişleri Bakanı ve valilikten hiçbir bilgi alamadıklarını açıkladı.

IŞİD bağlantılı hücreler

Normal bir ülkede, Meclis’teki üçüncü büyük partinin lideri “Devlet içinden destek almadan, Suriye’den biri elinde bombayla gelip, konuşma yapacağım yerde iki bombayı patlatamaz” dese, IŞİD bağlantılı yüzlerce hücrenin eylem talimatı beklediğini söylese ortalık birbirine girer.

Demirtaş’ın iddiaları son derecede ciddi ve bir an evvel açıklığa kavuşturulmalı.

Diyarbakır’daki katliamın ardından İhya-Der şube başkanı Aytaç Baran’a yönelik suikast ve dört HDP’linin infazı, bölgede karanlık hesapların döndüğünü gösteriyor….

Tehlike büyük. Seçim heyecanının ardından rehavete kapılmamak lazım.

Türkiye’deki kapalı kapılar ardında yapılan menfaat hesapları ve güç savaşları, daha fazla kanlı olayın yaşanmasına neden olmamalı, olamaz.

FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİK

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birkaç günlük sessizliğinin ardından, kendi tarzına göre nispeten “sakin” ve “yapıcı” konuşma yapmasını “fırtınadan önceki sessizlik” olarak değerlendiriyorum.

AKP’ye yakın kaynaklar kadar, kayda değer siyaset yorumcuları da “erken seçim” ihtimalini dillendiriyor. Reuters’ın haberinde, Erdoğan Baykal’la görüşerek, koalisyona açığız mesajları vererek taktik uyguluyor.

IPSOS’un araştırmasına göre erken seçim, MHP’ye kayan AKP oylarının “geri” gelmesiyle sonuçlanabilir. AKP, HDP oylarını geri döndüremeyeceğinden, MHP’ye giden oylar nasıl ve hangi ortamda döner?

Cevap ortada: Ekonomik ve siyasi kaos tablosuyla. Milliyetçi muhafazakâr seçmende “Tek parti yönetsin, işler tıkırına girsin, çözüm sürecinden dönülsün” duygusunu yaratarak...

Özgecan’ın katillerine af yok!

Özgecan Aslan’ın katil zanlılarının yargılandığı davanın ilk duruşması dün Tarsus’ta görüldü.

Birbirlerini suçlayarak paçayı kurtaracağını sanan üç sanığın anlattıkları, tek kelimeyle mide bulandırıcı. Mahkemenin vereceği karar, her kadın için hayati önemde.

Bu ülkede son 10 yılda her gün öldürülen ve öldürülmeye devam eden kadın sayısı, terör ve çatışma olaylarında hayatını kaybedenlerden çok daha fazla.

Meclis’e giren siyasetçilerden, koalisyon hesapları yaparken kadınların korunması ve cinsiyet eşitliği için bir an evvel olağanüstü kararlar almasını talep
ediyoruz.

Mehveş Evin - Milliyet