Tarih:
26.07.2012
İçme suyu için de hareket ediverin gari!
Mehveş Evin yazıyor: Sağlık Bakanlığı ‘hareket ediversin gari’ de anlayalım, hangi sular sağlıklı, hangisi değil?...
Biliyorsunuz Sağlık Bakanlığı, obeziteyle mücadele kampanyasını ‘Hareket ediverin gari’ sloganıyla başlattı. Aşırı kilo ve yol açtığı hastalıkları engellemek için ‘obeziteye karşı 10 bin adım projesi’, tüm yurtta ve dış temsilciliklerde yürüyüşlerle kutlanıyor.Tabii yürüyüş yolunu bırakın, kaldırımı olmayan şehirlerde uygulanması hayal bir kampanya. Ama olsun, faydalı temenniler bunlar...
Ancak vatandaşın da Sağlık Bakanlığı’ndan istediği bazı ‘hareket’ler var. Mesela damacana suları konusunda bir açıklama! Basında çıkan haberlere göre, İstanbul’da damacana su satan 55 firmadan 41’i ‘gerekli sağlık şartları’na uymuyor. Dahası, damacanaların dolumunun da kontrolsüz yapıldığı ortaya çıktı. Denetimi üç ayda bir yapan, firmanın kendisiymiş!
Aradan neredeyse bir hafta geçti ancak yetkili mercilerden tatmin edici bir açıklama gelmedi. Dışkılı su satan ‘büyük firma’ların hangileri olduğu hâlâ sır.
Bahçeden dolum
Su, en temel ihtiyacımız. Sağlıklı içme suyunu bedelsiz elde etme hakkımız çoktan buhar oldu. Yetmezmiş gibi üzerine para vererek aldığımız sular şaibeli! Bu durumda yetkililerin çıkıp duruma el koyması gerekmez mi? Bu firmalar hangileridir, tüketicinin bilmeye hakkı yok mu?
CHP milletvekili Hasan Ören, Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı’nın sağlıksız gıda üretenlerini teşhir ettiğini hatırlatarak TBMM’ye başvurdu: Sağlık Bakanlığı, bazı su satan firmaları koruyor mu? Bu firmalar teşhir edilecek mi? Ve halkın sağlığını tehdit eden firmalara karşı hangi tedbirler alınacak?
İddialara göre, su dolum tesislerinde firmanın kapasitesinin yetmediği durumlarda bahçe kuyularıyla ve kaynak sularıyla dolum yapılıyor. Tabii her tür pislik bulaşıyor. Su havzalarına ve kaynakların olduğu bölgelerde devamlı inşaat yapılması da ‘pis su riski’ni artırıyor.
Sağlık Bakanlığı ‘hareket ediversin gari’ de anlayalım, hangi sular sağlıklı, hangisi değil?
Çeşmeden için!
Çeşmeden için!
Bu noktaya da geldik. İBB Başkanı Topbaş, İstanbul’daki ‘denetimsizlik’ nedeniyle damacana değil musluk suyunu içmemizi önerdi. Jeoloji Mühendileri Odası, “Gerçekten de İSKİ’nin denetlediği şebeke suyu, İstanbul halkının hâlâ güvenle içeceği en garanti sudur. Bu dürüst açıklamasından dolayı belediye başkanını kutluyor, su vasıtasıyla yaşam kaynakları açısından can çekişen İstanbul gerçeğiyle bir kez daha yüz yüze geldiğimizi görüyoruz” diyor.
Ve önemli bir uyarı: “Yöneticilerimiz İstanbul’un daha da büyümesine engel olmalı. Kentin kaldırma kapasitesi, kontrolsüzlükle birlikte aşılmış, yeraltı suları kirlenmiştir.”
Selâtin camii
Selâtin camii
Pazartesi günü yazdığım ‘Sultan’ın camisi’ başlıklı yazım üzerine, NTV Tarih dergisi yayın yönetmeni Gürsel Göncü iki önemli düzeltme yaptı:
* Şehzadebaşı değil, Şehzade Camii...
* ’Selâtin’ için gereken şartlar arasında ‘şehzadeler’ yok. Şehzade cami yaptırmıyor, babalarının (padişahın) onlar
adına yaptırdıkları camiler var.
Bu arada NTV Tarih’in temmuz kapağının konusu ‘Dünden bugüne İslam mabetleri: Ruhu çalınan camiler’. Kaçırmıştım, mutlaka alacağım.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları