Tarih:
26.01.2015
İnternette sonun başlangıcı
Mehveş Evin; Anayasa Mahkemesi iptal etti. Ancak kararlılar. Alenen ‘toplumun başbelası’ ilan ettikleri sosyal medyayı sansürlemek, ‘sakıncalı’ buldukları internet sitelerini kapatmak için her yol mübah!
Anayasa Mahkemesi iptal etti. Ancak kararlılar. Alenen ‘toplumun başbelası’ ilan ettikleri sosyal medyayı sansürlemek, ‘sakıncalı’ buldukları internet sitelerini kapatmak için her yol mübah!Hükümetin değiştire değiştire yine aynı noktaya getirdiği internet sansür teklifi bu hafta Meclis’te.
İfade ve basın özgürlüğünde mütemadiyen irtifa kaybetmek, demokrasi endekslerinde otokrat ülkeler seviyesine inmekte
sınır yok...
Normali, tersi için çaba harcamaktı. Daha birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’nin nasıl da demokratik, nasıl da gelişen, güçlü bir ülke olduğuyla övünülürdü.
Keyfi sansürde zirve
İnternete sansür yasa teklifi, Türkiye’nin demokrasiyle kalan son zayıf bağlarından birini daha koparması anlamına geliyor.
Gerçekleşirse, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) Başbakanlık ve bakanlara, internet üzerinde ‘kişi güvenliği, milli güvenlik, kamu düzeninin korunması, suç işlemesinin önlenmesi ve genel sağlığın korunması’ gerekçeleriyle içerik çıkarma veya erişim engelleme yetkisi verecek.
Anlamı şu: Mesela, Yüce Divan’a gitmesi önlenen bakanlar, hakkında yazılanların ‘kişisel güvenliği’ni tehdit ettiği gerekçesiyle canının istediği içeriği kaldırtabilir.
Ki yasa çıkmadan önce bunun denemeleri yapıldı, yapılıyor. Freedom House verilerine göre internet üzerindeki sansür ve baskı, son 5 yılda yüzde 25 arttı.
Gerekçeler, muğlak ve keyfi olmakla kalmıyor... Tıpkı Çin, Suudi Arabistan veya Kuzey Kore gibi ülkelerde olduğu gibi, iktidarın eline interneti doğrudan sansürleme yetkisini veriyor.
4 saat içinde, güm! Gitti içerik...
N’aptın Twitter?
İnternet özgürlüğü ve yasaları konusunda ülkenin en saygın isimleri Doç. Dr. Kerem Altıpar-mak ve Prof. Dr. Yaman Akdeniz, geçen hafta Twitter’a ihtar çekti.
Şirketin, bazı gazetecilerin tweet’lerine erişim engeli uygulamasına itirazın gerekçesi, Twitter’ın Türkiye’deki yargı kararlarına uyma yükümlülüğünün bulunmaması. Buna rağmen Twitter yasakçı zihniyete boyun eğdi.
Altıparmak, son yasa teklifini Evrensel gazetesine değerlendirirken ‘katmerli sansür‘ tanımını yapmış. Zira teklif, ‘AYM engeli’ni aşmak için tekrar düzenlenirken daha da berbat bir hale getirildi. Belirli ‘suç’ tanımları için hazırlanan sansür tasarısı, yeni halinde ‘suç’ sınıfına bile sokma zahmetine girmiyor.
Kimin özgürlüğü?
Bu durum, her türlü protesto eyleminin internette engellenmesini de içerecek.
İşin en trajikomik tarafı, sansürün ‘kişisel özgürlükler‘ kisvesi altında yapılacak olması. Evet, doğru duydunuz! Maksat vatandaşın ‘mağdur olmaması’ymış.
Biliyoruz ki bu tanım, sadece ‘ayrıcalıklı’ ve ‘dokunulmaz’ vatandaşlar için geçerli. Sokakta çocuklar dövülsün, öldürülsün... İnsan hakları ihlal edilsin, çevre kıyımı yapılsın, altınlar, dolarlar, saatler havada uçussun...
Yeter ki ‘o vatandaş‘ mağdur olmasın. Amin.
AZ KALDI HA GAYRET!
- Buyrun Yeni Türkiye’ye: The Economist’in son demokrasi endeksinde 98’inciliğe düşerek Lübnan’la aynı sırayı paylaştık.
- Seçim süreçleri, çoğulculuk, hükümetin işleyişi, siyasi kültür ve temel haklar kriterleri üzerinden yapılan bu değerlendirmede, ülkelere 10 üzerinden puan veriliyor.
- Türkiye, sivil özgürlüklerde 3.2 ve genel toplamda 5.7 ile halen ‘hibrid rejimler’ kategorisinde.
Kenya, Kırgızistan,
Uganda’nın gerisindeki bu skor, internet sansürü ve başkanlık sistemi gibi uygulamalarla ‘otoriter rejimler’ sınıfına doğru emin adımlarla gidiyor.
- Yeter ki ayrıcalıklı grup, gücü mutlak olarak elinde tutsun. Laik kesimi ‘elitler’
diye hababam döven ve suçlayanlara hatırlatalım: Türkiye’nin ‘yeni’ ayrıcalıklısı, iktidarda 13’üncü yılını dolduran AKP.
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları