Tarih:
15.12.2013
İstanbullu, tarihini tanı!
Mehveş Evin; Az kalsın İstanbul tarihine dair, son yılların en önemli sergisini kaçıracaktım!
“Çanak çömleğin” sergisi için son 10 gün! ‘Saklı Limandan Hikayeler’de, İstanbul’un tarihini yeniden yazan Yenikapı batıklarından çıkanlar sergileniyor...Az kalsın İstanbul tarihine dair, son yılların en önemli sergisini kaçıracaktım! Oysa Marmaray çalışmaları yapılırken bulunan ve Yenikapı’dan çıkarılanlar, aylardır İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.
Başbakan’ın “çanak çömlek” diye şikayet ettiği kazılar, 10’uncu yılına girdi. Marmaray sayesinde müthiş keşifler yapıldı, ancak kimbilir ne kadarı sonsuza dek Marmara’ya gömüldü...
“Saklı Limandan Hikayeler: Yenikapı Batıkları”nda arkeolojik kazılardan çıkarılanların bir kısmı sergileniyor. Son tarih 25 Aralık, yani hâlâ vaktiniz var! Sonra eserler bir depoya kaldırılacak, yeni bir müze yapılana kadar görmek mümkün olmayacak.
Neden sahiplenmediler?
Neden sahiplenmediler?
İyi de bu kadar önemli ve iyi tasarlanmış bir sergiden neden kimsenin haberi yok? Belki şehrin en hareketli günlerini yaşadığı haziranda açılması, dikkatlerden kaçmasına neden oldu.
Arkeoloji Müzesi ve Turizm Bakanlığı da önemsememiş olmalı ki sergiyi sadece turistler geziyor. Müzenin web sitesinde, sergiyle ilgili bilgiyi ara ki bulasın!
Serginin gerektiği gibi sahiplenilmemesi, tanıtılmamasının ardında başka nedenler de olabilir... Hem Fetih tarihinden başka bir şeye önem verilmemesi, hem de Koç grubuna beslenen düşmanlık, aklıma ilk gelenler.
Evet, “Saklı Limandan Hikayeler”, Vehbi Koç Vakfı ve Koç Üniversitesi’nin katkılarıyla düzenlendi. Hükümet, Koç şirketlerinin açığını yakalamak için harcadığı çabanın binde birini bu sergiye ayırmadı.
8 bin yıl önce de farklı!
8 bin yıl önce de farklı!
Yenikapı batıkları, günümüzde toplu olarak ele geçmiş en büyük tekne koleksiyonu. Serginin en hoş yanı, doğu Roma’da günlük hayata dair yeni bilgileri modern, kolay anlaşılır yöntemlerle anlatması.
Sergiye özel hazırlanan canlandırmalar, videolar sayesinde bir nevi zaman tüneline giriyorsunuz. Mesela Bizanslı kadının kafatasından, bu kişinin nasıl birine benzediği canlandırması yapılmış.
Benim için en heyecan verici tarafı, Neolitik dönemdeki İstanbul’a dair bir fikir vermesi. Düşünsenize: Şehrin tarihi en az 8 bin yıllık! Bulunan mezarlardaki farklı gömme biçimleri, İstanbul’un daha 8 bin yıl önce farklı kültürlerin bir arada yaşadığını doğruluyor.
Tarihi miras açısından ne şanslıyız... Ancak yöneticiler açısından ne şanssız...
EN ESKi YERLEŞiM 6 METREDEN ÇIKTI
* Kazılar başladığında kentin içine doğru uzanan Lykos (Bayrampaşa) Deresi’nin ağzına kurulmuş bu antik limanın neler sunacağı bilinmiyordu.
EN ESKi YERLEŞiM 6 METREDEN ÇIKTI
* Kazılar başladığında kentin içine doğru uzanan Lykos (Bayrampaşa) Deresi’nin ağzına kurulmuş bu antik limanın neler sunacağı bilinmiyordu.
* Toplam 58.000 m2’nin üzerindeki kazı alanında ilk olarak Osmanlı izlerine... Deniz seviyesinin sadece 1 metre altında ise antik dünyanın bilinen en büyük limanlarından birine, Theodosius Limanı’na ulaşıldı.
* 2005’te bir gemi batığına rastlandı. 5-11. yüzyıllar arasına tarihlenen, toplam 37 gemi gün ışığına çıkarıldı. Çok iyi korunmuş ticari gemilerle ilk kez rastlanan Orta ve Geç Doğu Roma dönemine ait kürekli kadırgalar bulundu.
* Deniz seviyesinin 6,3 m. altında ise başka bir sürpriz çıktı: İstanbul’un en eski yerleşik topluluğu! Günümüzden 8.000 yıl öncesine tarihlenen bu Neolitik yerleşim, İstanbul’un tarih yazımını değiştirdi.
Mehveş Evin - Milliyet
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları