Kadın katillerine en ağır ceza gelsin!

Tarih: 07.06.2014

Mehveş Evin; Acaba yeni doğmuş bebeğini koynuna almış uyurken, kocası Veysi Turan’ın şakaklarına elektrik bağlayarak onu öldüreceği hiç aklından geçmiş miydi?

Normal şartlarda, sağlıklı bir çocuğun dünyaya gelmesi bir eve büyük mutluluk getirir.

Ancak Mübarek Turan için ikinci kez kız çocuğu doğurmak, öldürülmesi demekti. Acaba yeni doğmuş bebeğini koynuna almış uyurken, kocası Veysi Turan’ın şakaklarına elektrik bağlayarak onu öldüreceği hiç aklından geçmiş miydi?

Henüz can çekişirken 155 Polis İmdat’ı arayan kocasının telefonda “Vallahi daha ölmemiş ama katli bana helalse öldürüyorum” dediğini duyabildi mi?

Turan cinayeti davası Diyarbakır’da görülüyor. Vatan gazetesi, katil kocanın eşini öldürürken polisle yaptığı konuşmayı yayımladı. Polisin, sorduğu sorularla cinayeti engellemeye çalışmak söyle dursun, adeta teşvik ettiği bir kez daha ortaya çıktı.

Mübarek Turan ilk değil, ne yazık ki bu gidişle son olmayacak. Sadece 2014 Mayıs ayında 30 kadın, “en yakını” olan erkekler tarafından öldürdü.

Adı cinsel suçlar yasası ama..

Ancak hâlâ kaç kadının erkek cinayetine kurban gittiğine dair resmi veriler açıklanmıyor... Kadın dernekleri olmasa, basına yansıyan cinayetler ve mahkemeye düşen davalar unutulup gidecek!

Hükümetin bu sessizliğinin ardında, yıllardır katlanarak artan kadın cinayetlerine karşı sağlam irade sergileyememesi yatıyor. Yapılan mevzuat değişiklikleri, kadına şiddeti engellemediği gibi artmasına yol açtı.
İstediğinde vatandaşını öldüresiye cezalandırmasını bilen siyasi iktidar, konu kadın olunca nedense üç maymunu oynuyor.

Öyle olmasa Meclis, kadın cinayetlerine ağırlaştırılmış müebbet cezasının yasalaşması önerisini çöpe atar mıydı?
Yetmezmiş gibi şimdi de kadın katillerine verilen cezaların hafifletilmesine, tecavüzcü ve istismarcının serbest kalmasına yol açan değişiklikler üzerinde çalışıyor.

Peki torba yasanın adı ne dersiniz? TCK’da “cinsel suçlara ceza artırımı”!

Hastalık başka, suç başka

242 kadın örgütünün dahil olduğu Şiddete Son Kadın Platformu, hükümetin TCK’da yapmayı planladığı değişikliklere karşı herkesi uyarıyor:

- Cinsel suçlara ceza artırımı diye sunulan tasarı, aslında cezasızlık demek.

- Öyle ki kadın cinayetlerine veya kadına karşı şiddete dair hiçbir düzenleme yok!

- Buna karşılık tecavüzde uygulanan şiddette erkeklere ceza indirimi planlanıyor.

- Cinayet davalarındaki en büyük sorun olan “haksız tahrik” indirimi kapı gibi duruyor.

- Cinsel suçlarda kadın ve çocuğun beyanı esas alınmıyor.

- Çocukların yetişkinler tarafından istismar edildiği durumlar için, “taciz” ve “saldırı” ayrımı getiriliyor. Yani çocuk tacizinde verilen ceza düşürülüyor!

- Yasa tasarısında sanıkların “tedavisi”nden bahsediliyor. Ancak asıl sorun, toplumun kadınlara ve çocuklara karşı işlenen cinsel suçları “kültür, gelenek, örf, âdet, din” gibi nedenlerle meşru görmesi. Suç bu, hastalık değil!

Herkesi ve özellikle basını, cinsel suçlarla etkin mücadele ve “kadın cinayetlerine son” vermek için birlik olmaya çağırıyorum. Hemen, şimdi!

Destek için: #kadinlaricinyasa

ÖNCE ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLERİ YASAKLA

Torbanın en tartışmalı bölümlerinden biri, 15-18 yaş arasındaki gençlerin “kendi rızasıyla” girdiği cinsel ilişki durumunda verilecek cezanın artırılması...

Dikkatinizi çekerim: Çocuk yaşta ve zorla evlendirmeye ceza getirilmiyor! Peki, neden zorla çocuğunu evlendiren, pazarlayanlar değil de evlilik dışı ilişki cezalandırılıyor?

Çocuk istismarı ayrı bir konudur ve çocuk yaşta evlilik bunun bir parçasıdır. Ceza indirimleriyle veya “tedavi”yle değil, evrensel hukuk kuralları çerçevesinde cezalandırarak engellenebilir. Gençlerin cinsel hayatına karışarak değil!

Mehveş Evin - Milliyet