Tarih:
02.05.2013
Kırmızı ruj
Mehveş Evin, ''Evet, ‘We are globally yours-Küresel olarak siziniz’ sloganlı havayollarının son ‘kurumsal’ atağı bu''.
Malumunuz, THY şimdi de ‘kırmızı ruj’ yasağıyla gündemde. Evet, ‘We are globally yours-Küresel olarak siziniz’ sloganlı havayollarının son ‘kurumsal’ atağı bu.Sadece kırmızı ruj mu? ‘Doğal olmayan’ renkte saç, kırmızı ve pembe renkli oje de yasak. Kalemin nasıl çekileceğinden allık yasağına, asimetrik saç kesiminden topuzun ensenin üzerinde toplanmaması (alimallah ense görüntüsü de frapan olabilir) gerektiğine, bir dizi yeni kural...
Gerekçe şu: “Hizmet sektöründe çalışan personelin sade, bakımlı ve pastel tonlarda makyaj yapmasının tercih edildiği, mevcut üniformalarda yer almayan kırmızı, koyu pembe ve benzeri renkte ojeyle rujların görsel bütünlüğü bozduğu...”
Bu ‘görsel bütünlük’ tarifini anlayan varsa, beri gelsin. Lacivertle kırmızının kombini mi gözlerinizi rahatsız etti, nedir? Bari ‘pastel tonlar’ gibi muğlak ifade kullanmasalar da hosteslere hangi far rengini, kaç numaralı ojeyi süreceklerini de tek tek yazsalar!
Havayolu mu, okul mu?
Hizmet sektöründe genel bir kılık kıyafet çerçevesi çizilir, havayolları şirketleri için de geçerli bu... Ancak THY yönetimi kurumsallıkla okul müdürlüğünü birbirine karıştırıyor. Yakında topuklu ayakkabıyı, sürmeyi , saçın ‘bir telinin görünmesini’ yasaklarlarsa şaşırmayacağız.
Asıl sorun, frapanlığın kırmızı ruj ve koyu renk ojeyle tanımlanmış olması. Onun altında yatan, yeni forma önerilerinden de görülebileceği gibi THY yönetiminin ‘kadınlığı’ yeniden dizayn etme çabası . Kırmızı ruj ve oje süren kadın, onların gözünde ‘hafif’ veya ‘uygunsuz’. İşin özü bu, ama tabii ki açıkça böyle diyemiyorlar.
Oysa bazen ‘pastel’ makyajla da gayet dikkat çekici, hatta frapan olunabilir. Frapanlık, eteğin boyu, rujun rengiyle değil, kişiyle ve ona bakanla alakalıdır.
THY grevi kapıda
THY açıklamasında ‘şirketin yerel kültürden aldığı konukseverlik ve sıcaklığı yenilikçi yaklaşımlarla birleştirdiğini’ belirtmiş.
Ne alakası varsa... Bu gidişle uçakta gözleme yapan ‘geleneksel’ formalı uçuş personeli görürsek şaşmam. Bakınız, hem yerel, hem yenilikçi!
Oysa THY’den bir yolcu olarak beklentim, personelin sürdüğü rujun renginden önce eğitime, deneyime yatırım yapmaları. Uçuş personelinin çalışma koşullarını evrensel kurallara göre düzenlemeleri.
Kendi personelinin özeline bu kadar karışan, kırmızı rujun ‘dişe bulaştığı’ gibi komik bahaneler yaratan THY, bu enerjiyi sendikaların çağrılarına cevap vermek için harcasa, kendimizi daha güvende hissedeceğiz.
HANİ BAYRAMDI?
- İtinayla şizofren toplum yaratılır! Yıllarca yasaklarsın, coplarsın, gazlarsın... Sonra bir ‘demokratik hamle’yle 1 Mayıs’ı bayram edersin ...
- 1 Mayıs, iki yıl olaysız, coşkuyla, bayram gibi kutlanır. Bir sonraki yıl yine yasak edersin. Bütün bir şehrin ana yollarını kapar, çevik kuvveti her yere yığar, insanların en temel hakkı olan ulaşım özgürlüğünü elinden alırsın...
- Sonra ‘olaylar çıktı’ diye insanları suçlarsın. Eee hani 1 Mayıs’ı tatil, bayram ilan etmiştin? Hani Taksim Meydanı herkese açılmıştı? Madem Taksim ‘inşaat’ nedeniyle tehlikeli, neden sair zamanda kapatmıyorsun?
- Geçen yılki 1 Mayıs’ta bugünü gördük ... Taksim’in ‘yeniden dizayn’ edilmesinin ardındaki nedenlerden birinin, kitlelerin meydanda toplanmasını engellemek olduğunu da biliyoruz. 1 Mayıs’ınız geçmiş olsun. Evde oturup bayramınızı kutlayın paşa paşa.
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları