Kızlı erkekli

Tarih: 04.08.2013

Mehveş Evin, 'Aynı denize giriyorlar. Birlikte eğleniyorlar. Hatta, merdiven çıkıyorlar! Evet, hepsini kızlı erkekli yapıyorlar'...

Aynı otobüse biniyorlar... Aynı okula gidiyorlar... Aynı denize giriyorlar... Birlikte eğleniyorlar... Hatta, merdiven çıkıyorlar! Evet, hepsini kızlı erkekli yapıyorlar

Bazen öyle saçma sapan şeyler söyleniyor ki “Ciddiye almaya bile değmez” deyip hiç takılmıyorum. Memleketin ileri gelenleri, Zaytung haberi kıvamında demeçler verdikçe kah sinirim bozuluyor, kah eğleniyorum.
Hayır bir şey değil, yakında Zaytung’un haberleri mizahlaştırmasına falan gerek kalmayacak. Olduğu gibi demeci alıp koysun, zaten kara mizah!
İlahiyatçının “Hamileler sokakta dolaşmasın” diye esriklenmesi bu kıvamda... Literatüre giren “kızlı-erkekli” geyiği de...
Tarihe geçen replik, Bakan Binali Yıldırım’dan: “Boğaziçi Üniversitesi’ne ya da İTÜ’ye girecektim. Önce Boğaziçi Üniversitesi’ni ziyaret ettim. Bir baktım farklı bir dünya. Değişik binalar, surlarla çevrilmiş alan. Sonra bahçesinde gençler kızlı, erkekli oturuyor. Ben çok şaşırdım. ‘Burada yoldan çıkarım’ dedim. Ondan sonra teknik üniversiteyi seçtim.”

Boğaziçi Üniversitesi’nde kızlı-erkekli kantinde ders çalışır, bahçelerde otururduk.

Espri değil gerçek

Çok şükür, BÜ’de kızlı-erkekli bahçelerde oturarak mezun olanlardanım. Kızlı erkekli kantinde ders çalışır, bahçelerde otururduk. Başörtülü arkadaşlarımız da vardı. Hadi benim gibi “yoldan çıkmış” sayılanları geçin! Üniversitelerde okuyan onca muhafazakâr insana ayıp olmadı mı?

Sosyal medyada ve gündelik hayatta, o gün bugündür “kızlı erkekli” esprilerinden geçilmiyor. Fakat ne yazık ki kadınlarla erkeklerin aynı mekanları kullanmamasına yönelik çabalar, bir arada olurlarsa hafazanallah “bir şeyler” yapabilecekleri zihniyeti espri değil, gayet yaygın.

Buyrun, son “kızlı erkekli” havuz problemimize: Trabzon Milli Eğitim İl Müdürü Tamer Kırbaç, “Erkek öğrenciler ile kız öğrencilerin aynı merdivenleri kullanarak uyumaya gitmeleri, iki yıldır beni rahatsız ediyor, diken üstünde oturuyorum” demiş.

Kullansalar ne olur?

Farkında mısınız, Milli Eğitim İl Müdürü olan birinin nasıl böyle konuşabildiğini sorgulamaktan bile vazgeçtik. Zaten “önlemi” almış, yatılı okulu taşımış. Herhalde geceleri rahat uyuyordur artık.

Veliler ve öğrencilerse, müdürün kendilerini zan altında bıraktıklarını açıklayarak protesto etmiş: “Öğrencilerimiz, ayrı ayrı merdivenleri kullanarak kendi pansiyon katlarına çıkmaktadırlar.”

Affedersiniz ama açıklama, kabahatten beter. Aynı merdiveni kullansalar ne olacak?

Ekonomisiyle, refahıyla, özgürlüğüyle örnek gösterilen ülkelere bakın, hepsi “kızlı erkekli” okumuş, büyümüş. Birlikte üretiyorlar, birlikte çalışıyorlar. Cinsiyet eşitliği ne kadar yerleşmişse, o kadar başarılı oluyorlar.

Kadınla erkeğin eşitliğine değil “kalkınmaya ve gelişime” inanıyorsunuz ya, bari bunu anlamaya çalışın.

Hep baskı, hep ayrımcılık! Bırakın kızlı erkekli takılsınlar. Birbirlerini tanısınlar, beraber hareket etmeyi, kavga etmeyi öğrensinler. Büyüklerinden gelecek tehlikelerden çok daha korunaklı büyürler, siz hiç meral etmeyiniz...

GEZi KORKUSUNA TAKILANLAR

TEZAHÜRAT KORKUSU: Maçlarda sinkaflı tezahüratlar, oldum olası rahatsızlık vericiydi. Ama belli ki bunlardan daha rahatsız edici şeyler de var! “Siyasi ve ideolojik” tezahüratlar yasaklanacakmış. İyi de bu yasak, nasıl uygulanacak?

On binlerce seyircinin doldurduğu statlarda kim, hangi sözcüğe göre ceza kesilecek? Benim bildiğim taraftar, inadına bambaşka sloganlar yaratıp kullanır.

“LEYLA İLE MECNUN” KORKUSU: Bunca zamandır TRT 1’de gösterilmesi mucizeydi... “Leyla ve Mecnun” dizisinin yeni sezonda yayından kaldırılacağı söyleniyor. Gerekçe, oyuncuların Gezi Parkı’na destek vermeleri. Memet Ali Alabora’nın neredeyse linç edildiği ortamda, şaşırmıyoruz. L&M ekibini seviyor ve destekliyoruz. Yaşasın Erdal Bakkal!

Mehveş Evin - Milliyet