Tarih:
20.04.2013
Küfrün cezası hapis olsaydı insan kalmazdı
Mehveş Evin, 'Peki aynı kişiler, tecavüz, cinayet, başka haksızlık ve suçlarla ilgili bu kadar hassas davranıyor mu?'
Fazıl Say’a 10 ay hapis cezası hakkında yazdığım yazıya, okurlardan destek kadar eleştiri mailleri de aldım. Din gibi hassas bir mesele söz konusu olduğundan, doğaldır. Peki aynı kişiler, tecavüz, cinayet, başka haksızlık ve suçlarla ilgili bu kadar hassas davranıyor mu?Oysa yazımda altını çizdiğim buydu. Tepki gösterenler, “başka” dinlere hakaret konusuna, hatta başka inanışlara sahip olanların yok sayılmasına, hedef gösterilmesine ve çarpık yargı sistemine dair kıymetli düşüncelerini paylaşmaya yanaşmamış.
Koro “bu sözler beni incitti, ifade özgürlüğü bu mu” demenin ötesine gidemiyor. “Say bu sözleriyle kamu barışını bozdu” diyene de rastlamadım!
Okur tepkilerinden bazı örnekler verip cevaplayayım:
1. “Sayın Say bu ifadesinden dolayı ceza aldı: ‘Bilmem fark ettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı’. Say’ın ifadesi Ömer Hayyam’ın rubaisi mi Allah aşkına? Sizce Say’ın ifadesinde hakaret var mı, yok mu? Ben; ‘Bilmem fark ettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi ateist’ deseydim ateistlere hakaret etmiş olur muydum, olmaz mıydım?”- B.Y.
Cevap: Say sadece bu ifadesi nedeniyle değil, alıntıladığı Hayyam dizeleri ve ateist olduğunu açıklayan toplam dokuz tweet’iyle suçlandı... “Allahçı” sözcüğüne gelince, “laikçi” gibi türetilmiş bir sözcük. Bundan, dini kendi çıkarları için kullanan insanların kastedildiğini anlıyorum. Hangi dindar kendine “Allahçı” der ki? “Müslüman’ım, mütedeyyinim, inananım” der!
İkincisi, ateistler için aynı sözcükler sarf edilseydi, bu nedenle suç duyurusunda bulunulur, mahkeme 10 ay hapis cezası verir miydi? Gülüp geçilirdi.
Say’ı sevmek gerekmiyor
2. “Ne kadar seviyorsunuz bu FAZIL’I. Dininize küfretse, alay etse, ‘çok şükür’ diyeceksiniz galiba. Demokrasi, dini inançlarına küfür edilmesini hak mı kabul ediyor? Ben Allah’a inanmıyorum der, saygı duyarız. Ama inananlara yavşak vb. derse ve onu demokrasi için haklı diyenlere de ben birkaç söz söylerim.”
Cevap: Fazıl beyi sevdiğim falan yok. Hatta bazı çıkışlarını gereksiz ve önyargılı buluyorum. Ayrıca kendi inancımla ilgili başkalarının yaptığı yorumlar şiddet ve nefret söylemi içermedikçe, umurumda bile olmaz. Ben kendimi bilirim! Bakın siz de diyorsunuz, “birkaç söz söylerim” diye.
Demokrasi, hoşunuza gitmeyen, hatta hakaret içeren görüşlerin, tartışmaların yapılabilmesi demektir. Hakaretin, alayın, küfrün cezası, en fazla tazminat olabilir.
Terbiyesizlik etmesin demek başka
3. “Fazıl Say veya bir başka kişi bunları söylemişse ayıp etmiş terbiyesizlik etmiştir. İNSAN hakaretsiz küfürsüz, sıfatsız konuşmayı öğrenmelidir. Ahmet.”
Ahmet Bey, yapılan her terbiyesizliğe, küfre hapis cezası verilseydi, Türkiye bir açık hava hapishanesi olurdu. En başta siyasetçiler içeri girerdi! Terbiyesizlikse, küfürse, bunun cezası hapis mi olmalı? Benzer sözleri başka etnik, dini gruplara veya cinsiyet kimliklerine sarf edenlere bu ülkede hapis cezası veriliyor mu?
En büyük sorunumuz, şiddet suçlarına, şiddet ve nefret içeren eylem ve sözlere caydırıcı nitelikte cezaların verilmemesi... Buna karşılık pek çok yurttaşın, toplum, siyaset, din vs hakkındaki fikirleri nedeniyle özgürlüğünden mahrum bırakılması.
Fazıl Say, “suçu” tekrar işlerse hapse girebilir. Ötesi, fanatiklerin hedef tahtası haline gelebilir. Bu mu adalet?
Preminger davası neydi? Werner Schröter’in yönettiği “Libeskonzil” filmi, Hıristiyan dinine hakaret içerdiği gerekçesiyle 1985’te Avusturya hükümetince yasaklandı. Otto Preminger Entitüsü, Avusturya’yı AİHM’e verdi. Ancak AİHM, 1994'te yayın yasağını onadı.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRI NE?
* “Ben bir Allahçı olarak şunu söyleyebilirim size, yavşak değilim, adi değilim, hırsız değilim... Ama siz diyorsunuz ki hayır size yavşak, adi, hırsız denilmesinden rahatsız olmayın bunda ne var... Bu mu sizin fikir özgürlüğü anlayışınız?” diye soruyor bir okur.
* Bu sıfatları üzerine alınanların rahatsız olması, kızması tabii ki normal. Ama tartıştığımız şey, 10 ay hapis cezası kararı... Fikir özgürlüğü anlayışıma göre bu gibi sözlere hapis cezası verilmesi adil değil.
* Orhan Kemal Cengiz dün Radikal’de AİHM içtihatlarından örnek verdi... Dini değerlere hakaret nedeniyle, ifade hürriyetine sınırlama getiren iki kararı var. İki davanın ortak özelliği, “peygambere hakaret” konusu. Say kararındaki gibi “toplumun bir kesiminin dini değerlerine hakaret” gibi muğlak bir madde değil.
* Kaldı ki AİHM, birine para, birine yayın yasağı cezası verdi. Yani hapis cezası söz konusu bile değil!
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları