Kürt halkı daha rahat ve ümitli

Tarih: 22.03.2014

Mehveş Evin; Bu yılki kutlamalarda Kürtleri çok daha rahatlamış, barış konusunda daha ümitli gördüm...

Diyarbakır’daki Nevruz Bayramı kutlama alanının etrafında belki binlerce aile, ya piknik yapıyor ya halay çekiyor. Bu yılki kutlamalarda Kürtleri çok daha rahatlamış, barış konusunda daha ümitli gördüm...

Sabahın erken saatlerinden itibaren Diyarbakır’ın Newroz alanı hınca hınç dolu: Kimi 1 milyon insan var diyor, kimi 2 milyon... Kitlenin büyüklüğü ve coşkusu görmeye değer. AKP’nin yasaklanan reklamındaki kitlesel bayrak direklerine tırmanış var ya, burada bilgisayar marifeti olmadan çekebilirsiniz. Tabii, bayrak farklı.
İşte Newroz 2014’ten notlar:
* Alanın etrafında belki binlerce aile, ya piknik yapıyor ya halay çekiyor. Newroz, yüklenen siyasi anlamlarına karşılık, aslen Kürt halkının baharı karşılama bayramı.

* Geçen yıl bir ilkin tarihiydi: Yıllar sonra ilk kez, Kürtlere özgürce, istediği sloganı atarak Newroz’u kutlama izni çıkmıştı. Yine de herkeste bir tedirginlik vardı. Düşünsenize: Bir zamanlar Newroz kutlamalarında insanlar öldürülüyordu. Ve bölge insanının “önder” dediği Öcalan’ın uzun zaman sonra mesajı okunacaktı.
* Bu yıl Kürtleri çok daha rahatlamış, barış konusunda daha ümitli gördüm. Tabii en büyük nedeni, artık kimsenin çatışmada ölmemesi. Savaş uçaklarının uçmaması. Süreçte herkesin malumu olan aksamalar ise kontrollü bir sabırsızlığa yerini bırakmış.
* Yer gök, yeşil-sarı-kırmızı. Devasa bir Kürdistan bayrağı elden ele gezdiriliyor. Devamlı “Biji Serok Apo” sloganları. Yediden yetmişe, herkes parmaklarıyla zafer işareti yapıyor.
* Osman Baydemir sahneye çıktığında, dev alkış... BDP’nin Şanlıurfa adayı olan Baydemir için, Diyarbakır’la helalleşme anı bu. Ama en büyük alkış, “Amed Newroz’undan Öcalan’a selam olsun” dediğinde.

Sürpriz konuk: Bayık

* Tertip komitesi, Newroz Cuma’ya denk geldiği için programda yarım saatlik bir ara verilmesine karar vermiş. Baydemir’in çağrısıyla alanın bir bölümü boşalıyor. Gerçi dışarıda da namaz kılan pek kimse göremiyorum.
* Aradan sonra “sürpriz konuk” anonsu geliyor: Cemil Bayık, sahnedeki dev ekranda beliriyor. (Konuşma, Öcalan’ın mektubundan uzun ve mesajlar kesinlikle daha sert.)
* Bayık, Kürtçe olarak hükümetin hiç adım atmadığını, iyi niyet göstergesinin olmadığını söylüyor:
“Son bir yılın kazanımı, kimin barışı istemediğinin ortaya çıkması.” Sorunun çözümü için Öcalan, PKK’lılar ve siyasi tutsakların özgürlüğünü şart koşuyor.
* Ve sahnede Karmate. Geçen yıl da Newroz’a katılan grup, “Kazım abimiz gibi Diyarbakır’a geldik. Horonla, halayla, türkülerle... Yaşasın halkların kardeşliği!” diyor. Koyuncu’nun türkülerine yüz binler eşlik ediyor, hatta Kürt gençleri horona duruyor!
* Herkesin büyük heyecanla beklediği an, Öcalan’ın mektubunun okunmasına geliyor sıra. Hem Kürtçe, hem Türkçe okunması, yer yer sloganlarla kesiliyor.
* Öcalan geçen yılki gibi bu yıl da kadınlara vurgu yapıp, barışın asıl taşıyıcısı olduklarını söylüyor. Türkiye halkına hitaben yaptığı konuşmasında diyalog sürecinin önemini belirtip “Şimdiye kadar olduğu gibi darbelerle mi, yoksa tam ve radikal bir demokrasiyle mi yola devam edeceğiz? Sorun budur,“ diyor.
* Öcalan’ın “Direnirken korkmadık. Barışırken de korkmayacağız. Bizim direnişimiz kardeş halklara değil, zulüm düzenine karşı” sözleri, alanda resminin basıldığı posterdeki “Ya müzakere ya savaş” sloganını yumuşatır nitelikte. Savaştan bahis yok, kimse de o günlere dönmek istemiyor. Hangi siyasi irade olursa olsun...

Mehveş Evin - Milliyet