Milyonlar iklim adaleti için sokakta

Mehveş Evin; İklim değişikliği hepimizin hayatını etkileyen büyük bir adaletsizlik demek. Bu adaletsizliğin müsebbibi, insan.

İklim değişikliği sadece buzulların erimesi, deniz seviyelerinin yükselmesi ve sel, kuraklık ve kasırga gibi olağanüstü hava olaylarının artmasından ibaret değil.
İklim değişikliği hepimizin hayatını etkileyen büyük bir adaletsizlik demek. Bu adaletsizliğin müsebbibi, insan. Daha doğrusu daha fazla kazanç uğruna gezegenin canına okuyan şirketler ve onlardan nemalanan devletler.
Hesap ortada: 2008’de dünyanın en büyük 3000 ticari işletmesinin doğaya ve çevreye zararının bedeli
2.2 trilyon doları buldu.
Bu rakam büyüyor.
Ancak elektrikli araba kullanmak, az tuvalet kâğıdı ve su kullanmak gibi önerilen “çözüm”ler, göstermelik jestlerden fazlası değil...

10 milyara doğru
Cambridge’te beynin işleyişinden iklim sistemlerine, insanların yerküre üzerindeki etkileri üzerine araştırmalar yapan Stephen Emmott (*) özellikle Batı’nın değiştirmesi gereken davranışların çok temel olduğundan bahsediyor:
Çok ama çok çok daha az tüketmeliyiz... Daha az gıda, enerji, araba, pamuklu tişört, laptop ve cep telefonu...
Aile Bakanlığı tüketim sorununu evlenerek çözmeyi önerse de gerçekler farklı:
Dünya nüfusu 1960’ta 3 milyarken, bugün 7 milyar. Bu gidişle 2050’de 9 milyarı bulacağız; üstelik bugün yaşanan adaletsizlik uçurumu daha da artacak.
Kimseye “çocuk yapma” denmiyor. Ancak insan türünün yapabileceği en kötü şey, aynı oranda çocuk sahibi olmak.
İstediğiniz kadar alternatif enerji yöntemleri üretin, daha az tüketin... “Nüfus bu oranda arttığı sürece duvara toslarız” diyor Emmott.

Hayatta kalmak lüks değildir!
İklim değişikliği ve adaletsizliğine dikkat çekmek için bugün ve yarın dünyanın dört bir yanında eşi benzeri görülmemiş büyüklükte bir “halkların yürüyüşü”ne
şahit olacağız.
New York’ta, BM başkanlığında 23 Eylül’de başlayacak iklim zirvesi öncesinde toplam 1400 şirket, sendika, dini gruplar, okul, sosyal adalet ve çevre örgütleri bir araya geldi.
20 yıldır iklim değişikliği konusunda havalara bakıp ıslık çalan devlet liderlerine “artık yeter” diye haykıracakların arasında Hollywood
yıldızları da var.
Ancak bu yürüyüş bir “şov” değil; en önde iklim değişikliği yüzünden yerinden yurdundan olan, beslenemeyen ve kayıplar veren yerel halklar yer alacak.
Hayatta kalmak bir lüks olmamalı! Barışçıl, adil ve çocuklarımıza bırakacak, yaşanabilir bir dünya talep eden herkesi sokağa bekliyoruz.
(*) Stephen Emmott, “10 Milyar”, NTV Yayınları



BUGÜN KİM, NEREDE OLACAK?
- İstanbul’da iklim değişikliğinin tartışıldığı alternatif forumla beraber, bugün saat 17:00’de Taksim Tünel’de yürüyüş düzenlenecek.
- Ankara’da saat 11:00’de Tren Garı’nda bisikletliler toplanıp, saat 13:00’te Güvenpark’a geçecek. 350 Ankara tarafından düzenlenen etkinlik herkese açık ve önemli kararlara imza atılacak.
- New York’taki “People’s Climate March”a katılan ve zirveyi takip eden Tema Vakfı gönüllüsü, 350.org küresel iklim elçisi Gökşen Şahin’in yazılarını Bianet’ten takip edebilirsiniz.
- Türkiye’de yürüyüş ve etkinliklerle ilgili bilgi için: http://peoplesclimate.org/tr/



SİYASETÇİ YARINI DÜŞÜNMÜYOR
- Politikacılar neden iklim değişikliğine karşı gerekli önlemleri almıyor? Emmott’a göre radikal davranış değişikliğini gerçekleştirmek için öncelikle hükümetlerin radikal faaliyetlere “Evet” demesi gerekiyor.
- Bu kararları vermekten kaçınıyorlar çünkü siyasi geleceklerini düşünüyorlar. Halk “Daha fazla zenginlik, daha çok araba, yol, bina, AVM” vaatlerine bayılıyor çünkü başlarına gelen felakete dair gerekli bilgiye sahip değiller.
- İşte bu nedenle BM’nin önayak olduğu sera gazlarını kısıtlamak, çölleşmeyle mücadele, biyoçeşitlilik kaybını engellemek gibi küresel çaplı sözleşmeler başarısızlıkla sonuçlandı.

Mehveş Evin - Milliyet