loading
close
SON DAKİKALAR

Mısırlı devrimciler darbecilere de karşı

Mehveş Evin
Tarih: 29.07.2013

Mehveş Evin, 'Gezi direnişçilerini darbeci olarak lanse etme derdiyle Mısır’ı kullanmaya kalkmak, nasıl bir popülizmdir?'

Ahram Online’da yazan gazeteci Ahmed Mahmoud ile İstanbul’da düzenlenen “Dünya Politik Forumu”nda tanıştık... “Gezi ve Medya” bölümünde konuşmacı olarak katılmıştım.

Mısırlı meslektaşım, basın özgürlüğü ve sansür sıkıntılarının tıpatıp aynısının kendi memleketinde yaşandığını anlattı.
Mahmoud, Temmuz başında ülkesine döndü. Mısır’da halk sokağa döküldü ve ardından asker yönetimi ele geçirdi.
Türkiye’deki büyük çoğunluk, darbeye karşı çıktı. Hele son katliam, büyük tepki yarattı.

Ancak olayları ve insanları kutuplama, siyah-beyaz olarak görme temayülümüz, Mısır hadisesinde de sürüyor...
Oysa hiçbir şey uzaktan göründüğü kadar basit değil.

Mursi, Mübarek ve şimdi

“Başka bir demokrasi” yazısında Ahmed Mahmoud, şöyle diyordu: “Mursi, derin devletle mücadele etmek yerine aynı tuzağa düştü. Mübarek’in yaptığı gibi gücü tek elde topladı. Mübarek’i deviren genç devrimciler (Tamarod), Mursi’ye karşı 22 milyon imza topladı. Fakat Mursi bunu ciddiye alacağına Tagarodadıyla kendi kampanyasını başlattı.”
Başta devrimcilere göre Mursi’ye askeri müdahale, “darbe”den ziyade bir “müdahale”ydi.

Ancak Mahmoud, yazıyı şöyle bitiriyordu:

“Müslüman Kardeşler devrini daha başlamadan bitirmek, gerçek bir demokrasinin gelişimini sağlamak anlamına gelmiyor... Tersine, Mübarek ile haleflerinin kurduğu siyasi statükonun devamlılığını sağlamaya yönelik gizli arzuların yansımasıyla sonuçlanabilir.”

Cuma ve Cumartesi polisin Mursi yanlılarını katletmesi, general Sisi’nin iç savaş çığırtkanlığı yapması, İçişleri Bakanı’nın “ekstrem güçlerle savaşacağı”nı açıklaması, Mahmoud’un işaret ettiği durumu doğruluyor.

Devrimciler: Asla kabul etmeyiz!

Mısırlı devrimciler (Tamarod), dün İçişleri Bakanı İbrahim’inaçıklamalarından kaygı duyduklarını duyurdu:

“Devletin aşırı güç kullanmasını, özgürlüklerle ve insan haklarıyla çelişen uygulamalarını desteklemediğimizi bir kez daha yeniliyoruz. Mübarek’in devlet güvenliği adı altında uyguladığı yöntemlerin hortlamasını, hangi ad altında olursa olsun siyasi aktivist avının yapılmasını asla kabul etmeyeceğiz.”

Mısırlı devrimciler ve Mursi taraftarları arasında kanla çizgi çekmeye çalışılır, sistem muhafaza edilerek en vahşi yöntemler uygulanırken...

Devrimcileri “darbe sevdalısı”, Mursi yanlılarını ise “İslamcı terörist” diye yaftalamak, son derecede sığ bir bakış açısı.

Bir yönetimi diğerinin üzerinde tutmak, Mısır halkına haksızlık. Türkiye gibi Mısır’da da monoblok bir halk yaşamıyor. Artık anlamaya çalışsak?

ACILARI YARIŞTIRMAK

- Gezi protestolarını takip eden, destek veren... Lice’de, Ceylanpınar’da ne oluyor diye soranlara karşı atak geliştirildi: “Mısır’da Mursi yanlıları katlediliyor niye sesiniz çıkmıyor?”

- Ne bu, acıları yarıştırma, mazlumları ayrıştırma müsabakası mı? Dünyanın neresinde olursa olsun, barışçıl gösterilerinin kanla bastırılmasını kim onaylayabilir?

- İnsanın kendi topraklarında olup bitene kayıtsız kalmasını mı tasvip edelim? Gezi direnişçilerini darbeci olarak lanse etme derdiyle Mısır’ı kullanmaya kalkmak, nasıl bir popülizmdir?

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları