Ne olur Kamil’e yardım edin!

Elektrik şebekesine bağlanmak için bile 100 dolar isteniyor bu fakir, hasta insanlardan! Tataristan yönetimi Rusya hükümetini, halkına “soykırım” yapmakla suçluyor. Rosatom ise “yerleştirme programı”nı geçen yıl sonlandırmış .
Novo Müslümovo köyünde yaşayan bir başka Müslüman ailenin evine gidiyoruz... Najeya Ahmadeyeva-Marat Ahmedyev’in oğulları Kamil, doğuştan zihinsel özürlü. Ayrıca merkezi sinir sistemi bozuklukları var. 17 yaşındaki Kamil yerinde duramıyor, hep kaçmaya çalışıyor. Bu yüzden bahçede kilitli tutuluyor. Ve ne yazık ki ihtiyacı olan sosyal ve psikolojik yardım programından yararlanacak paraları yok.
Halk arasında radyasyona bağlı hastalıklar kısaca “ırmak hastalığı” olarak biliniyor. Kamil’in anne babası da ırmak hastalığından mustarip. Zar zor hastalıklarını devlete onaylatmışlar. Karşılığında Çelyabinsk’te kişi başına 18 m2 ev hakkı verilmiş!

Aspirin bile yok

Yerinde duramayan ama sokağa da çıkamayan özürlü bir genç, yaşlı bir anne-babayla birlikte 54 metrekarede nasıl yaşar? Haliyle yeni Müslümovo’da büyük oğullarının evinin yanında derme çatma bir yerde kalıyorlar. Üçünün aldığı toplam tazminat, ayda 2500 ruble. Yani üç kişiye 140 TL!
Najeya Ahmadeyeva’nın bitkin, donuk ifadesine bakmak içimi acıtıyor. Ailenin büyükleri kanserden ölmüş. “Ne yapacağımı bilmiyorum...” diyor. Yeni Müslümovo’da Kamil gibi 10 çocuk var. Annenin tek derdi, Kamil’in özel eğitim alabilmesi.
Çaresiz anne, çekinerek soruyor: “Acaba Kamil için okurlardan yardım isteyebilir misiniz?” Najeya, köyde aspirin bile bulunmadığını, beş köy için tek bir hastanenin olduğunu anlatıyor. Peki devlet, Kamil’in durumundaki çocuklara yardım etmiyor mu? “Doktordan yeni ilaç istediğimde ‘bir paketi 6 bin ruble, devlet için çok masraflısın, veremem’ dedi” cevabını veriyor.
Ahmedyev’lerin evinden ayrılırken Kamil yine kaçıp bizim arabaya biniyor. Annesi ikna edip çıkarıyor. Arabanın arka camından bakıyorum: Kamil’i ve perişan ailesini geride, dertleriyle baş başa bırakmak zorundayız...

AKKUYU’YU KURANLAR NÜKLEERDEN ANLAMIYOR!

Prof. Vladimir Kuznetsov, “Nükleer Güvenlik” biriminde görev yapmış. Yeltsin’in çevre danışmanıymış. 10 yıl bir nükleer tesiste mühendis olarak çalışmış. Rosatom’un “halk konseyi” danışmanlığını da yapan Prof. Kuznetsov, “bu teknoloji tamamen bırakılabilir ” diyor.
* En son 2012’de bağımsız bilim insanlarından oluşan bir heyetle, üç farklı tarihte Techa ırmağından toprak ve su örnekleri aldık. Sonuçlar, Techa’nın dünyanın en zehirli ırmağı olduğunu gösterdi.
* Zehrin yayılmasının iki nedeni var: 1- Hali hazırda Mayak’ta devam eden zenginleştirme tesisi. 2- Nükleer sızıntıyı filtreleme işlemleri.
* Mayak tesisinin neden olduğu hastalıklar, ölümler ve çevreye verdiği zarar, tek kelimeyle “felaket”tir. Bölgede kanser oranları yüksek, bağışıklık sistemi bozuklukları, kan hastalıkları, omurilik, kemik ve beyinde anomaliler yaygın.
* Mayak’ı işleten Rosatom, “yeni teknoloji” kullandığını söylese de yeni bir yöntem filan yok. Fransa ve İngiltere de aynı zenginleştirme işlemini uyguluyor. Fakat denetleme çok sıkı.
* Nükleer santral illa ki bölgede bir radyoaktif zehirlenmeye yol açar.
* Türkiye nükleer enerji hakkında tecrübe sahibi değil. Akkuyu’da nükleer santral, iki açıdan tehlikeli: 1- Bölgedeki deprem hareketleri. 2- Jeopolitik durum. Akkuyu’ya santral kurma kararı veren insanlar nükleer enerji hakkında hiçbir şey bilmiyor!
* Rosatom güvenli teknoloji mi kullandığını iddia ediyor? Yaptıkları tek şey, ilave güvenlik önlemleri almak. Bir Noel ağacını süslerle doldurursanız gün gelir, ağırlıktan devrilir!
* Unutmayın, Mayak tesisinin zehirlediği Müslümova’ya sahip çıkılmadı. Rusya’da hükümetten bağımsız bir nükleer denetim mekanizması yok gibi. Düşünün, Türkiye’de olacak mı?



Köylülerin hakları için mücadele eden Gusman, artık pes etmiş.

KANSER ORANI ORTALAMANIN 5 KATI

* 1957’de Mayak’taki patlama sonrası çevredeki 217 yerleşim yerinde yaşayan 271 bin insan, radyoaktif zehirlenmeye maruz kaldı. “Orta ve düşük” seviyedeki radyoaktif maddeler ise halen Techa ırmağına bırakılıyor.
* Rus yetkililer radyoaktivitenin “tehlike sınırında” olmadığını iddia etse de, bölgede yaşayan halkın sağlık sorunları, ortalamanın çok üzerinde. Greenpeace Rusya 2007 raporuna göre kanser vakaları ortalamanın 5 kat fazlası.
* Şu anda 7 bin insan, halen radyasyona maruz kalan dört köyde yaşıyor. Müslümovo’de resmen “düşük” radyasyon testi yapılıyor.
* Müslümovo’da ölümcül kanser hastalıkları oranı, Rusya ortalamasının 2.6 kat fazlası. Resmi verilere göre Müslümovo’da yaşayan 4 bin 500 kişiden 249’u kanser hastası. Genetik bozukluklar, ortalamanın 25 kat fazlası. Uzmanlara göre bunun nedeni, yüksek radyasyona maruz kalmak.
* University of California, 20 yıl önce bölgeden kan örnekleri almış. Ancak Rus hükümeti “casusluk”la suçlayınca bu araştırma durdurulmuş. Devlet, yılda bir kez bölgedeki köylüleri tarıyor.