loading
close
SON DAKİKALAR

Öldürülmeyi hak ediyorsunuz

Mehveş Evin
Tarih: 14.05.2014

Mehveş Evin; Başta Gezi, herhangi bir protesto eylemine karışan, hatta kazara oradan geçen vatandaş işkenceyi, kötü muameleyi ve evet, öldürülmeyi hak ediyor!

Bu korkunç başlığı atmak istemezdim. Ancak maalesef gerçek bu. Zira devlet, utanmadan, sıkılmadan, tekrar tekrar bize şunu söylüyor:
Başta Gezi, herhangi bir protesto eylemine karışan, hatta kazara oradan geçen vatandaş işkenceyi, kötü muameleyi ve evet, öldürülmeyi hak ediyor!
Sadece şu son iki günde görülen davalar, yayınlanan görüntüler, edilen sözler bunun kanıtı: 

1- Değil mahkemede izleyenleri, tanık ifadelerini okuyanları bile ağlatan Ali İsmail Korkmaz (19) cinayeti davasında, birbirinden güçlü deliller (Adli Tıp raporu, video görüntüleri, ifadeler) sunuldu...
Cinayetin faillerinden olduğu anlaşılan Yalçın Akbulut’un tutuklanma talebiyse nedense reddedildi! Tutuklu sanık Şaban Gökpınar’ın sözleri, polisin ve aslında iktidarın ayrımcı bakış açısını özetledi:
“Gezi eylemlerine katılan şahsın beyanlarına ne kadar itibar edilebilir?” Katillerin, muhbirlerin, “sokak başbakanları”nın (*) beyanı dururken mahkeme ne diye itibar etsin, di mi ama?

At atabildiğine, sık sıkabildiğine

2- Medeni Yıldırım’ın (18) öldürüldüğü Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kalekol protestosunun jandarma görüntülerini Radikal muhabiri İsmail Saymaz ortaya çıkardı. Kayıtta, “komutan” denen kişinin “Ben ayaklarının altına nişan alacağım, at şuraya, at atabildiğine” dediği duyuluyor.

3- Ankara’daki Gezi eylemlerinde başından gaz fişeğiyle yaralanan yurttaşın açtığı davada evlere şenlik bir savunma... Emniyet Müdürlüğü’nün gönderdiği yazı aynen şöyle:
“Davacı, orada şiddet eylemlerinin yaşandığını, Emniyet güçlerinin müdahale etmek zorunda kaldığını bile/göre olay yerinde tedbir almadan çıkmıştır. Davacı bu nedenle kusurlu bulunmaktadır.”
Sirkeli suyu, deniz gözlüğünü, poşuyu suç unsuru sayan polis bu!

4- Gezi Parkı’nda suratına 1 metreden dik açıyla gaz fışkırtılan C.S, “kırmızılı kadın” olarak simgeleşti. Duruşmada C.S., amirin “sık, sık” dediğini ve yüz yüze geldiği polisin yüzüne, gözüne, sırtına gaz sıkmaya başladığını ifade etti. Hepsi kayıtlarda!

Yeni Türkiye, eski kurallar

Polis, kanunları ve insan haklarını , hedef gözeterek gaz fişeği, hatta ateşli silah kullanıyor, öldüresiye dayak atıyor, gözaltında işkence yapıyor...

Böyle deyince “Orada ne işi vardı?” şeklinde pişkin çıkışlar yapılıyor. Çünkü onlara göre bu gencecik insanlara her şey mubah!

Ellerinden gelse, -ah, keşke idam cezası olsaydı dedikleri gibi- Gezi’de sokağa dökülen 2 milyon insanı tek tek öldürecekler anlaşılan!

“Yatıyorlar kalkıyorlar Berkin Elvan. O da onu zikrediyor yine. Yüzünde maskesi, sapanı, cebinde patlayıcılar. Ekmek almaya gidilirken sapanla, patlayıcılarla mı gidilir?”

Bu sözlerin sahibini de, temsil ettiği zihniyeti de çok iyi tanıyoruz.

Hrant Dink cinayetinden “taş atan çocuklar” davalarına...

Roboski katliamından faili meçhul cinayetlere...

Metin Göktepe’nin katledilişinden Sivas’ta ateşe verilip seyredilen otele... Hep aynı ayrımcı, önyargılı, faşizan bakış açısı.
“Yeni Türkiye”de eski kurallar hâlâ geçerli. Dindar-muhafazakâr-ahlakçı sosuyla, tabii yerseniz...

ACEP NEDENDİR?

- Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty International) raporuna göre ,Türkiyelilerin %58’i gözaltında işkence göreceğinden emin.

- 21 ülkede 21 binden fazla insanın işkenceye dair görüşlerinin yer aldığı raporda, Pakistan ve Kenya ile birlikte üçüncü sırayı paylaşıyoruz.

- Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye, işkenceci ülke olma konumundan rahatsızlık duyuyordu. Reformlar yapıldı, Emniyet eğitildi. Ancak suç işleyen övülüp cezasız kaldıkça bunların hepsi boş iş.

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları