loading
close
SON DAKİKALAR

Roboski’den başlayalım

Mehveş Evin
Tarih: 27.03.2013

Mehveş Evin, ''Lale Hanım, bir başka Roboskili anneyle birlikte, Nevruz için gelmişti''.

Diyarbakır’daki Nevruz kutlamasında Urfa, Van, Viranşehir’den de gelen pek çok tanıdıkla karşılaştım. Ama biri vardı ki gördüğümde bambaşka duygulara kapıldım: Roboski’de hayatını kaybeden 34 gençten biri olan, Şervan’ın annesi Lale Encü...

Roboski’nin birinci yıldönümünde köye gittiğimde Lale Hanım’ın evinde kalmış, kızlarının hazırladığı döşekte yatmış, mutfakta bizim için hazırladığı yemekleri yemiştim.

Lale Hanım, bir başka Roboskili anneyle birlikte, Nevruz için gelmişti. Üzerinde siyah elbisesi ve kucağından hiç eksik etmediği Şervan’ın fotoğrafıyla sessizce oturup etrafını izliyordu.

Uzun uzun kucaklaştık... Lale Hanım Türkçe, ben Kürtçe bilmememe rağmen ikimiz de kendi dilimizde birbirimizi anlamadan konuşup durduk. Tören bitince Lale Hanım’la vedalaştık. Sessizce, kucağındaki fotoğrafa sıkı sıkı sarılarak ayrıldı.

Ceza yok, özür yok!

Lale Hanım’ın gözünden, yüreğinden Nevruz coşkusuna bakmaya çalıştım. Herhalde şöyle derdim kendi kendime:
“Keşke oğlum sağ olaydı da ben burada oturmayaydım...

Keşke barış süreci, evlatlarımızın nasıl can verdiğiyle ilgili sorumluların ortaya çıkmasını sağlasa...

Keşke devlet, inkar etmekten vazgeçip bizim yaramızı daha fazla kanatmasa...

Keşke başka çocukların başına asla aynı felaketin gelmeyeceğine inanabilsek...”

Meslektaşım Hakan Aksay, dün T24’te yayımlanan “Özür dileme özürlü insanların özür sevinci” başlıklı yazısında; 

Roboski’yi hatırlatarak “Ceza bir yana, özür bile yok!” diyordu... Aksay, İsrail’in özür dilediği gün, TBMM İnsan Hakları İnceleme Alt Komisyonu’nun Uludere Raporu’nu açıkladığına dikkat çekmiş. Bu rapora göre, 28 Aralık 2011’deki hava saldırısında 34 insanın katledilmesinde herhangi bir kasıt yok!


Bugün görüşülecek

Bugün TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Alt Komisyon’un “kasıt yok, kimse sorumlu tutulamaz” dediği Uludere Raporu’nu görüşecek... Roboski İçin Adalet Girişimi, rapor değerlendirilirken “barış arayışlarına gölge düşürmeyecek bir sorumlulukla hareket edilmesi” için çağrı yaptı.

Barış süreci, akil insan komisyonu, silah bırakma, normalleşme sözlerinin havada uçuştuğu bir ortamda, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun omuzlarındaki sorumluluk büyük. Hükümet, “söz”le silah bıraktırmak istiyorsa, inandırıcılığının kanıtı olarak Roboski için özür dileyerek kararlılığını göstermeli.

Bunu bir “iyi niyet göstergesi” olarak değil, devlet olmanın sorumluluğunu yerine getirmesi açısından gerekli buluyorum. Sahiden “normalleşecek”sek, Roboski ilk adım olmalı. Roboskili annelerin yüreği, ancak o zaman yas tutmaya yer bulabilecek.

Roboski İçin Adalet Girişimi herkesi bugün saat 12.30’da, TBMM Çankaya Kapısı’nın önünde buluşmaya çağırıyor.




MEMELER

Çağdaş sanatta “memeler krizi”ni, Milliyet Kültür Sanat yazdı: Leyla Emadi’nin “Girift” adlı işi, 2009’da Ardan Özmenoğlu’nun “Dekolte” sergisindeki seramik memelere benzediği için tartışma konusu olmuş.

* Çağdaş sanatta intihal tartışması ne ilk, ne de son... Venedik Bienali’nde bu yıl Türkiye Pavyonu’nun küratörlüğünü üstlenen Emre Baykal’la bu konuyu daha birkaç hafta evvel konuşmuştuk. Baykal, sanatta bazen böyle “kazalar” yaşanabildiğini, her sanatçının her işi takip etmesinin mümkün olmadığını anlatmıştı.

* Kaldı ki sanat, daha evvel denenmiş formların, stillerin, malzemelerin yeniden yorumlanmasını yasaklamaz. Aksine, sanatçılar birbirinden beslenebilir. Bu noktada kopya nedir, özgün iş nedir, ince bir ayrım ortaya çıkıyor.

* Şu an tartışılan iki “meme” işinin arasındaki benzerlik, iki natürmortu karşılaştırmaya benziyor. En güzeli, memeleri kendi haline bırakmak...   

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları