Sanata ve sanatçıya sansürde dünya beşincisi Türkiye (Alo Hülya Hanım?)
Mehveş Evin: Hoş, Hülya Hanım ve benzerleri, Erdoğan aşkı sebebiyle ağzını açmaz, açamaz. Hatta el yükseltip, 'Onların hepsi terörist, sanatçı değil' dese şaşmayız.
Müjdeler olsun. Özgürlük ve haklar alanındaki dibe çakılma, son sürat gidiyor. Dünyada sanata ve sanatçıya yönelik hak ihlalleri, sansür ve saldırıların çetelesini tutan Freemuse (*) 2018 raporuna göre, Türkiye dünyanın en sansürcü beşinci ülkesikonumuna düştü... Geçen yıla göre iki, önceki yıla göreyse yedi basamaklık gerileme kaydedilmiş.
Eh, bu hızla giderse sanat düşmanlığında dünya şampiyonu olacağız!
Raporu okuduğumda “keşke gazeteciler, sanatçılara Afrin operasyonu hakkındaki fikirlerini sormak yerine, meslektaşlarının yaşadıkları zorlukları sormaya akıl veya cesaret edebilse” dedim. Hülya Koçyiğit, memleketin “hiçbir dönemde olmadığı kadar özgür” olduğunu iddia etmişti ya...
“Alo Hülya Hanım? Sanata ve sanatçıya yönelik sansürde ise dünya beşincisiyiz. En son Zuhal Olcay, sözleri yüzünden hapis cezasına çarptırıldı. Ne düşünüyorsunuz?” diye soran olur mu?
Hoş, Hülya Hanım ve benzerleri, Erdoğan aşkı sebebiyle ağzını açmaz, açamaz. Hatta el yükseltip, “Onların hepsi terörist, sanatçı değil” dese şaşmayız. Sanatı mazide rol aldığı filmlerden, ifade özgürlüğünü sosyal medyada küfür etmekten, sanatçıyı siyasi liderlere biat etmekten ibaret sanan birinden ne beklenir ki?
RAPOR ZEHRA DOĞAN’IN SÖZLERİYLE AÇILIYOR
FreeMuse’un 2018 raporunun açılış sayfasında, tutuklu gazeteci-ressam Zehra Doğan’ın sözlerininalıntılanması bile Türkiye’de ifade özgürlüğünün geldiği noktanın altını çiziyor. Doğan’ın neden hapiste olduğuna dair ayrıntılı bir bölüm de var. Ama en önemlisi, ne kadar güçlü olduğunun altını çizmesi:
“İmkan bulduğum her yerde çiziyorum, resim yapıyorum. Hücredeki arkadaşlarıma resim dersleri vermeye başladım. Çok seviyorlar. Yakında onlara avluda bulduğumuz kuş tüyünden resim fırçası yapmayı öğreteceğim. Burada bunalıma girmiş, zamanını boşa harcayan bir Zehra hayal etmenizi istemem. Zehra ismini duyduğunuzda yüksek moralli, umutlu, güçlü ve dik duran biri aklınıza gelsin.”
Raporda, 2017’de 78 ülkeden, toplam 553 sanata saldırı hadisesi incelenirken sanatçıyı susturma yönünde yeni bir küresel kültürün oluştuğuna dikkat çekiliyor.
Yasalar ve uygulamalarla sanatsal özgürlüğü susturmaya çalışan ülkelerden Bangladeş, Malezya, Nijerya, Pakistan, Rusya ve Türkiye’de yaşananlar, ayrı bir başlıkta yer alıyor.
Çin’le birlikte Türkiye’nin sadece kendi sınırları içinde değil, sınırdışına uzanan kollarından bahsedilirken, yazar Doğan Akhanlı’nın İspanya’da tutuklanması örneği verilmiş. (Alo, Hülya Hanııım?)
'OHAL SANATI SUSTURMAK İÇİN DE KULLANILIYOR'
Evet, sansürde top beş sırasıyla Özbekistan, Fransa, Cezayir, Çin ve Türkiye... (Fransa’nın bu kadar üst sıradan listeye girmesinin nedeni, çeşitli sanat eserlerinin “uygunsuz” veya “kadın düşmanlığı” yaptığı gerekçesiyle sansürlenmesi.)
Türkiye’de darbe girişimi sonrası ifade özgürlüğünün çok ciddi kısıtlamalarla karşı karşıya kaldığı belirtilirken, Kürtlerin özellikle zorluk yaşadığı vurgulanıyor. Ferhat Tunç’un üç ayrı suçlamayla, toplam 13 yılla yargılanması gibi. “OHAL’de sanat ve ifade özgürlüğü” bölümünde sürekli hale getirilen OHAL’in farklı sesleri ve sanatçıları bastırmak için kullanıldığı ifadesine yer verilmiş. (Hülya Hanım, sesiniz gelmiyor!?)
BM özel raportörünün tespitleri, “Cumhurbaşkanına hakaret” maddesi ve TMK’nın ilgili maddelerinin kötüye kullanımı da ayrıntılarıyla yer alıyor.
Başka?
- Sinema endüstrisinde “mütemadi” kısıtlamalar. 2014 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yerli filmlerin festivalde gösterilmeden önce “sertifika” talep etmesi...
- “Fikir ve sanatsal eserler”in, “kamu düzeni, genel ahlak ve küçüklerin korunması” gibi gerekçelerle kısıtlanmasına dair madde nedeniyle pek çok filmin yasaklanması...
- Terörler Mücadele Kanunu ve “Cumhurbaşkanına hakaret” maddeleriyle soruşturulan, gözaltına alınan, tutuklanan sanatçılar...
- Sivil toplum ve sanat etkinliklerine desteğiyle tanınan Osman Kavala’nın halen, iddianame bile olmadan tutuklu kalması...
- “Bakur” belgeselinin 2015’te festivallerde gösterimi engellendikten sonra yönetmen Ertuğrul Mavioğlu, dicle Anter ve Çayan Demirel’in yargılanması...
- Mueck’in işine dincilerin saldırması Ordu’daki heykelin kaldırılması...
Gördünüz mü, böyle bir özgürlük ortamı tariflenmiş Hülya Hanımcım. Gözlerinizi ne zaman açacaksınız?
- (*) Danimarka merkezli ifade özgürlüğü organizasyonu
- Raporun tamamı şurada: https://freemuse.org/wp-content/uploads/2018/03/Freemuse-The-state-of-artistic-freedom-2018-online-version.pdf
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları