Tarih:
22.03.2013
Savaşmayalım barışalım
Mehveş Evin, Sarı-yeşil-kırmızının hâkim olduğu alanda 1 milyon kişi olduğu söylendi.
Sarı-yeşil-kırmızının hâkim olduğu alanda 1 milyon kişi olduğu söylendi. Doğrudur. En son ne zaman böyle bir kalabalığı gördüğümü hatırlamıyorum. Alanda Öcalan resimleri de vardı, Che resimleri de, LGBT’nin sembolü de...Diyarbakır’daki kutlamalarda PKK?flamaları, Öcalan posterleri ve yeşil kırmızı sarı renklerin yoğunluğu dikkati çekti.
Diyarbakır’daki Nevruz, gerçekten de tarihi miydi? Kürtler için tarihi olduğu kesin... Birincisi, uzun zamandır en özgür şartlarda kutlayabildikleri Nevruz oldu. İkincisi, Abdullah Öcalan’ın “silahlar sussun, fikirler konuşsun” çağrısını yapmasıydı.
Türkiye’nin tümü için 21 Mart 2013’ün tarihi olup olmadığını, zamanla göreceğiz.
Peki Nevruz’da hava neydi?
- Diyarbakır civar il ve ilçelerden gelenlerle dolup taştı. Dün sabahın erken saatlerinden itibaren Nevruz Parkı’na giden yollar, rengarenk kıyafetlerini giymiş kadın, erkek ve çocukla doluydu.
- Nevruz’da “yerel kıyafet giyin” çağrısı yapıldığından, başta BDP vekilleri olmak üzere, özellikle kadınlar mor, kırmızı, pembe rengi ağırlıklı, işlemeli ve yerlere kadar uzanan elbiseler giymişti. Çocuklar genellikle küçük peşmerge kılığındaydı. Gençlerden yüzünü poşuyla kapatanlar da vardı.
- Nevruz alanına gitmeden önce BDP İl Merkezi’ne uğradık. Kapının önünde “Nevroz” şarkısı bangır bangır çalarken, hem içeride hem dışarıda halay çekiliyordu. Vekillerin arabalarla, konvoy halinde geldiği protokol kapısında izdiham yaşandı. Önümüzde Leyla Zana yürüdüğünden halk etrafını sardı. Kendimizi kapıdan dar attık.
- Platformun üzerinden alana bakınca, en son nerede bu kadar büyük bir kalabalığı gördüğümü düşündüm. Bulamadım. Yaklaşık 1 milyon kişinin Diyarbakır Nevruz’una katıldığı söylendi, doğrudur.
- Sarı-yeşil-kırmızı balonların ve bayrakların dalgalandığı alanda, Öcalan resimleri de vardı, Che de, gökkuşağı (LGBT sembolü) renkli bayraklar da... “Seninle savaşa da barışa da varız” yazılı iki pankartın haricinde sözlü afişler azdı.
- Üç rengin yan yana gelmesinin yasak, hatta suç unsuru sayıldığı günlerden bugüne gelinmesi bile Diyarbakırlılarda müthiş bir sevinç yaratmıştı. Zaman zaman “Biji Serok Apo” sloganları atıldı.
Biji Bolivya!
- Platforma Bolivya’dan gelen bir grup çıkıp “Biji Bolivia” deyip İspanyolca “Yaşasın egemenliğin altına ezilen halkların iktidarı” dendi. Bizler protokolde, serin güneşliğin altında olup bitenleri izlerken, çeviri için verilen aletlerden randıman alabilmek için bir elimiz havada kaldı.
Biji Bolivya!
- Platforma Bolivya’dan gelen bir grup çıkıp “Biji Bolivia” deyip İspanyolca “Yaşasın egemenliğin altına ezilen halkların iktidarı” dendi. Bizler protokolde, serin güneşliğin altında olup bitenleri izlerken, çeviri için verilen aletlerden randıman alabilmek için bir elimiz havada kaldı.
- Niyazi Koyuncu’nun açılış konseri yapması hoş bir sürpriz oldu. “Hayde hayde” diye başlayan Kazım Koyuncu şarkılarına Kürt gençliği coşkuyla katıldı. Koyuncu, “Ben Laz’ım. Ama birbirimizi anlamamız için aynı dili konuşmamıza gerek yok” dedi.
- Ardından vekiller platforma davet edildi. O zaman, halkla basını ayıran paravanların üzerinden atlamak ve ittirmek suretiyle, herkes sahnenin en önüne geldi. Zana, Selahattin Demirtaş, Altan Tan ve Sırrı Süreyya’nın çılgınca alkışlandığı takdimden sonra nihayet sıra, beklenen “mektup”a geldi.
- Pervin Buldan’ın Kürtçe okuduğu Öcalan’ın mektubuna fazla tezahürat yapılmaması dikkat çekiciydi. Önder Türkçe okurken, kalabalık daha coşkulu tepki verdi. Bunun bir sebebi, yazılı Kürtçenin (Botan) anlaşılamaması olabilir. Ya da ses sisteminin çok yankı yapması olabilir.
Birlik ve beraberlik ruhu
- Öcalan’ın mesajına dair bugün pek çok yorum okuyacaksınız. Barışa destek veren, silahı bırakıp demokratik siyaset zemininde hak arayışına davet eden sözlerine genel olarak kimsenin itirazının olacağını sanmıyorum.
Birlik ve beraberlik ruhu
- Öcalan’ın mesajına dair bugün pek çok yorum okuyacaksınız. Barışa destek veren, silahı bırakıp demokratik siyaset zemininde hak arayışına davet eden sözlerine genel olarak kimsenin itirazının olacağını sanmıyorum.
- “Horonla zeybek akraba olur” ve “zaman, kucaklaşmanın, helalleşmenin zamanıdır” gibi vurgularla, birlik ve beraberlik mesajlarının dikkatle seçildiğini düşünüyorum.
- Öcalan’ın Ortadoğu ve Orta Asya halklarına çağrı yapması ve dine de atıfta bulunması dikkat çekiciydi. Kadınların barış sürecindeki rolüne ve toplumdaki önemine de birçok kez vurgu yaptı.
- “Herkesin özgürce yaşayacağı yeni bir model, su ve ekmek kadar ihtiyaçtır. ‘Biz’ kavramına eski ruhunu vermenin zamanıdır” sözleriyse, sadece Kürtlere değil tüm ülkeye verilen önemli mesajlardı.
- Kısacası Öcalan, “savaşmayalım, barışalım” diyor. Kürtler, o ne derse sorgusuz sualsiz destekliyor. Sıra bize geldi: Toplum olarak savaşmayalım, barışalım diyebilecek miyiz? Öfkeyi, acıyı, nefreti bir yana bırakıp, helalleşebilecek miyiz?
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları