loading
close
SON DAKİKALAR

Say’ın peşindeki Adnan Hocacı

Mehveş Evin
Tarih: 30.04.2013

Mehveş Evin, ''Fakat Bukağılı’nın Adnan Hocacılığı, birkaç internet sitesinin dışında ‘haber’ olmadı''.

Say davasının ardında, Richard Dawkins ve Nedim Gürsel’in kitaplarına, sosyal medya yorumlarına dava açan bir ‘mühendis’ var: Ali Emre Bukağılı, Adnan Oktar’ın müritlerinden

Fazıl Say’ın, “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak” iddiasıyla 10 ay hapis cezasına itirazı mahkemece kabul edildi. Yani Say, yeniden yargılanacak.

Son birkaç haftadır Fazıl Say’ın yazdığı tweet’lerin dine hakaret olup olmadığı ve ifade özgürlüğü çerçevesinde kaldı tartışmalar. ‘İslam dinine mensup’ biri olarak Say’ın sözlerinden zarar gördüğünü iddia eden kişinin kimliği üzerinde pek durulmadı.

Gerçi davanın müştekisi Ali Emre Bukağılı adlı mühendis, beyaz gömleği ve sinekkaydı tıraşıyla A Haber’de programa çıktı, basın toplantıları düzenledi. Fakat Bukağılı’nın Adnan Hocacılığı, birkaç internet sitesinin dışında ‘haber’ olmadı.

Dawkins’e kadar uzandı

Bundan bir 5-6 yıl önce olsa, basın bunu haber yapar, üzerine düşerdi. Ancak Adnan Hoca ve şurekasının açtığı davalardan bunalan ve mevcut ‘iklim’den korkanlar, artık gazetecilik reflekslerini tamamen kaybetti.

Evet, Ali Emre Bukağılı sadece Fazıl Say’ın peşine düşmedi... Nedim Gürsel’in ‘Allah’ın Kızları’ romanı, Richard Dawkins’in ‘Tanrı Yanılgısı’, Burak Özdemir’in ‘Peygamber Çocuklar ve Tanrı’nın Doğum Günü’, Metis Yayınlarının ‘İllallah Ajandası’, 16 yurttaşın sosyal medya yorumları ve açtığı gruplar hakkında açılan dava, yüzlerce yurttaş hakkında benzer yönde yapılan şikayetler, Ekşi Sözlük yazarlarının ifadeye çağrılması, www.ateizm.org hakkında yapılan şikayetin arkasında da Bukağılı var.

Anlayacağınız Ali Emre Bey’in mesaisi, dinle ve özellikle ateizmle ilgili yayınları takip etmek üzerine kurulu. ‘Sabit Fikir’ dergisine verdiği röportajda, şöyle diyor: “Eserlerinden ve fikirlerinden en etkilendiğim yazar, aynı zamanda kişilik olarak da örnek aldığım insan sayın Adnan Oktar’dır. Biliyorsunuz sayın Adnan Oktar, Harun Yahya müstear ismiyle yazılan yüzlerce kitabın sahibidir. Dünya çapında bu derece başarılı bir fikri çalışma yürüten, 300’e yakın eseri olan, eserleri 72 yabancı dile çevrilmiş bir başka yazar yoktur.”

YouTube’a bakın yeter

Peki kendisinin rahatsız olduğu kitap, birçok insanın ihtiyacı olabilir mi? yönündeki soruya verdiği cevap da şöyle: “Böyle bir durum söz konusu olamaz. Yani benim rahatsız olduğum bir kitabın bir başkasının ihtiyacı olması mümkün değil.”

Anlayacağınız Bukağılı, hepimiz adına bir misyon üstlenmiş, pusulası da Adnan Oktar. Oktar’ın kim olduğunu bilmeyenler, YouTube’da dolaşan videolara bir göz atsın. Bu kişinin sözlerinin ne kadar ciddiye alınması gerektiğini elini vicdanına koyabilen zaten cevaplar.

Bu arada Bukağılı, Say’ın sözlerini retweet edenlerin de yargılanması gerektiğine inandığını Vatan’a açıkladı. Aman tweet’lerken dikkat edin, Adnan Hocacılar iş başında.

SAY’IN İTİRAZI NEDEN KABUL EDİLDİ?

Say’ın yeniden yargılanması kararını veren yargıcın şu yorumları kayıtlara geçmeli: “İslam dinine mensup bir kişinin, islam dinine yönelik bir söz nedeniyle suçtan zarar gördüğünü ve davaya katılma hakkının bulunduğunun kabulü halinde açıkça yargılama yapacak hakimin islam dinine mensup olması halinde davanın tarafı olacağı ve dolayısıyla yargılamaya bakamayacağı gibi bir sonuç doğacaktır. Sadece islam dinine mensup diye milyarca kişinin davaya katılma haklarının bulunduğu gibi çözümsüz bir yargılamaya gidileceği, ayrıca katılmak isteyen kişilerin gerçekten bu dine mensup olup olmadıklarının araştırılması gibi sorunlar göz önüne alındığında bu kişi ve diğerleri yönünden katılma taleplerinin reddi gerekirken kabul edilmiş olmasının sonuç doğurması mümkün görülememiştir.”

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları