Tarih:
21.02.2015
Şiddetin çocukları
Mehveş Evin; Çocuklar, genç kızlar minibüslerde, otobüslerde taciz ve tecavüze uğruyor...
Metafor yapmıyoruz, kelimenin tam anlamıyla durum bu: Ülkenin her köşesinden kan damlıyor. Kadınlar her gün erkeklerce doğranıyor, tekerleklerin altında eziliyor, camdan atılıyor, onlarca kez bıçaklanıyor...Çocuklar, genç kızlar minibüslerde, otobüslerde taciz ve tecavüze uğruyor... Kartopunun bir vitrine çarpması, korkunç bir cinayetle son bulabiliyor.
Evlerden sokağa, televizyonlardan Meclis’e taşan ve giderek korkutucu bir hal alan bu şiddet sarmalında çok acıklı, çok sorunlu bir toplum resmi ortaya çıkıyor.
Öte yandan iktidar; korumak, sorumluluk almak ve evrensel ölçütlerde çözüm üretmek dururken, mütemadiyen yarayı daha da büyüten demeç ve eylemleriyle şiddete bizzat katkıda bulunuyor...
Anladık, feministlerden nefret ediyor, hakkını savunan ve şiddete karşı ses çıkaran kadınlardan korkuyorlar.
Peki ya o çok önemsenen, üçer beşer doğurulması istenen “yavrular”? Onları kim düşünüyor?
Evde cinsel taciz bir tabu
Milliyet’te küçük bir haber: “Çocuğa tacizi en yakını yapıyor.” 20 milyonluk İstanbul’un TEK Çocuk İzleme Merkezi’ne 10 ayda 150 başvuru yapılmış. Yaş ortalaması 11-12, yüzde 75’i kız çocuğu. Bu çocukların yüzde 87’si, tanıdık veya aile içinden birinin istismarına uğramış.
Aile Bakanlığı’nın Hacettepe Üniversitesi’nde yaptırdığı, sonuçları kamuoyuna tartışmaya açılmayan son araştırmaya göre, kadınların yüzde 9’u çocuklukta istismara uğruyor.
Ne kadarı “aile içi”, orası meçhul!
Çünkü ensest ve cinsel istismar “tabu” sayıldığından üstü geçiştirilip, kapatılıyor.
Oysa sorun çok derin: Araştırmalar, aile içi şiddet ortamında büyüyen çocukların, yüzde 66’ya varan yüksek oranlarda bizzat şiddetin veya cinsel istismarın öznesi olduğunu ortaya koyuyor.
Bir başka deyişle, evde kadına şiddet uygulayan erkek, çoklukla çocukları da hedef alıyor. “Risk grubu”nda sayılan çocukların üçte birinin evinde şiddet var.
Çocuk beyninin gelişimi etkileniyor
Evde şiddete tanık olan çocukların ömür boyu zorluk çektiği biliniyor.
UNICEF’in bir raporuna göre, doğrudan fiziksel şiddet görmeyen, fakat evdeki şiddete tanık olan çocuklar da bizzat şiddete uğrayan çocuklarla benzer davranışsal ve psikolojik problemleri yaşayabiliyor.
Öğrenme zorlukları, kısıtlı sosyal becerilerin ötesinde, bu çocuklar şiddete, risk içeren veya suça meyilli davranışlar sergileyebiliyor. Depresyon ve ciddi endişe sorunlarıysa çok yaygın.
Küçük yaştaki çocukların şiddete maruz kalması durumunda beyin gelişiminin etkilendiği, bilişsel ve sosyal gelişiminin zarar gördüğü de kanıtlandı.
Bir başka çarpıcı sonuç: Şiddet kurbanı veya bizzat şiddetin uygulayıcısı olanların hemen hepsinin geçmişinde aile içi şiddet var. Şiddet ortamında büyüyen çocuklar, maalesef erken yaşta başkalarıyla ilişkilerini şiddet üzerinden kurmayı öğreniyor, hatta beyinlerine bu bilgi kazınıyor...
Şiddete tanık olmanın, istismara uğramanın böylesine ağır sonuçları varken, bir de gözünün önünde annesi öldürülen çocuklara ne olduğunu hayal edin...
Velhasıl, içinde yuvarlandığımız bu şiddet sarmalı, ne münferittir ne de “cani”likle açıklanabilir...
Şiddetin en büyük sorumlusu, elde bunca imkân, bilgi, donanım varken ısrarla ayrımcılığı ve şiddeti teşvik edenlerdir.
TÜRKİYE’DE 6.2 MİLYON ÇOCUK ŞİDDETİN KURBANI!
- UNICEF’in 2006’daki “Kapalı kapılar ardında-Aile içi şiddetin çocuklara etkileri” raporuna göre dünyada 275 milyon çocuk, ev içi şiddete maruz kalıyor. Bazı ülkelerdeki veri eksikliğini ve de düşünecek olursanız, bu rakam çok daha ötesinde.
- İstismara uğrayan çocukların yüzde 40’ı, aile içi şiddet yaşıyor. ABD’den Çin’e, Güney Afrika’dan Hindistan’a yapılan tüm araştırmalar, evde şiddet gören çocuğun fiziksel veya cinsel istismara maruz kalma riskinin 15 kat arttığını ortaya koydu.
- Hani hep “Başka ülkelerde de var, bize has değil” savunması yapılıyor ya... Bu rapora göre listedeki tüm ülkelerin arasında Pakistan hariç, “ev içi şiddete maruz kalan” çocuk sayısında Türkiye açık ara önde: 2 ile 6.2 milyon arasında...
- İngiltere ve Fransa’da bu rakam en fazla 900 bin, İsveç’te 46 bin, Suudi Arabistan’da 1 milyon, ABD’de 339 bin-2.7 milyon arası. Pakistan 6.1 milyon.
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları