Tarih:
15.04.2013
Suriye tecavüzleri
Mehveş Evin, ''Ama savaşın en az konuşulan, en az bilinen dramı, erkeklerin kadınlara uyguladığı cinsel şiddetin boyutu''...
Savaş, böyle bir felakettir: Çocuklar, gençler, yaşlılar ölür, sakat kalır. İnsanlar evlerinden olur. Kültür yağmalanır, şehirler yok olur. İnsanlıktan çıkılır.Kadınlar, tecavüzden cinsel tacize, aşağılanmadan zorla evlendirilmeye, her türlü cinsel şiddetin kurbanı haline gelir.
Komşumuz Suriye’de 1.5 yıldır süren savaşta, bu dramların hepsi, şiddeti giderek artarak yaşanıyor. Ama savaşın en az konuşulan, en az bilinen dramı, erkeklerin kadınlara uyguladığı cinsel şiddetin boyutu...
Üstelik savaştan kaçıp başka ülkelere sığınan kadınlar da cinsel şiddetten kaçamıyor.
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) geçen hafta bu konuyla ilgili bir rapor yayımladı. Raporda öyle korkunç hikâyeler yer alıyor ki...
Savaş aracı olarak “cinsel şiddet”
FIDH, Aralık 2012’de uluslararası bir keşif heyetini Ürdün’e göndererek, Arap Kadınları Örgütü (AWO) ve Ürdün’e sığınan Suriyeli kadınlarla görüştürdü. Ürdün’deki üç mülteci kampında ve kampların dışında kalan 80 mülteciyle yapılan görüşmelerde, kadınların tecavüz korkusundan kaçtıklarını...
Evleri aranırken, kontrol noktalarında ve tutuklandıklarında, hükümet yanlısı kuvvetlerin tecavüzüne uğradıklarını, cinsel şiddete maruz kaldıklarını...
Ve muhalif grupların da aynı yöntemlere başvurduğunu ortaya koydu.
Dahası, bu korkunç olaylar saklanıyor. Aileler, tecavüze uğrayanları evlendirerek “namusu” kurtarmaya bakıyor.
Tecavüz mağdurları dışlandığı, damgalandığı için kadınların bu suçları ihbar etmesi engelleniyor.
Kadınlar üzerinden pazarlık
“Sessizliği kırmak” başlıklı raporda görüşülen Suriyeli kadınların HEPSİ, evet hepsi cinsel şiddetin kurbanı veya şahidi...
Cinsel şiddet ve işkence, erkeklere ve çocuklara da uygulanıyor. Ancak raporda özellikle kadın bedeni ve onurunun, savaşan taraflarca kullanıldığı belirtiliyor.
Hükümet yanlısı güçler, tutukluların önünde kadınları soyunmaya zorlamaktan, bir dairede alıkoyup günlerce tecavüz etmeye kadar türlü insanlık suçunu işliyor.
Kadınlar, şantaj ve istihbarat amacıyla hem askerler hem de muhalif güçler tarafından kaçırılarak bir “pazarlık” unsuru olarak da sık sık kullanılıyor.
Tecavüz vakaları çoğunlukla belgelenemiyor, çünkü kadınlar susmaya zorlanıyor. Bu yüzden intihar vakaları da yaşanıyor.
SURİYELİ İKİNCİ, ÜÇÜNCÜ EŞLER
* FIDH, bu saldırıların insanlığa karşı işlenmiş suçlar olduğunu hatırlatıp, çatışmaya taraf olan devletlere sesleniyor: Kadınları, kız çocuklarını hedef alan tüm şiddet şekillerine son verilmesi için elinizden geleni yapın!
* Türkiye, en azından kendi topraklarına sığınan kadınlara gerekli psikolojik ve sosyal desteği vermeli, insanlık suçlarının peşine düşmeli.
* Güneydoğu’da ikinci, üçüncü eş almak için Suriyeli kadınlarla yapılan evliliklerin denetlenmesi talep edilmeli. Mültecilerin topraklarımıza zorla evlendirilmek için değil, sığınmaya geldiklerini unutmayalım.
Halfeti’de Cittaslow oldu
* Güneydoğu’da da bir sakin şehrimiz var artık! Finlandiya’da düzenlenen Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi toplantısında, Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesi, Türkiye’nin yeni “Sakin Şehri” ilan edildi.
* Türkiye’de ilk kez Seferihisar, kentlerin özgün kimliklerini koruyarak yaşam kalitesini artırmayı ve sürdürülebilir gelişmeyi öngören uluslararası ‘’cittaslow’’ ağına dahil olmuştu.
* Kentlerin, birliğin belirlediği 70 kriter üzerinden üye olabildikleri Cittaslow ağına Türkiye’den Seferihisar, Akyaka, Yenipazar, Gökçeada, Taraklı, Perşembe, Vize ve Yalvaç’tan sonra Halfeti de dahil oldu.
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları