Tarih:
22.01.2014
Suriye’nin ölüleri rakamlardan ibaret
Mehveş Evin; Esad rejiminin “sistematik işkence ve infaz”ını gösteren fotoğraflar, savaşın iğrenç yüzünü bir kez daha yüzümüze çarptı.
Esad rejiminin “sistematik işkence ve infaz”ını gösteren fotoğraflar, savaşın iğrenç yüzünü bir kez daha yüzümüze çarptı.11 bin kişinin aç bırakılarak, işkenceyle katledildiğini belgeleyen fotoğrafların “otantik” olup olmadığı, henüz doğrulanmadı...
Ancak kriminal savcı, antropolog ve dijital görüntü uzmanlarının hazırladığı raporun güvenirliğine dair şüphe yok.
Bugünlerde varsa yoksa bu toplu katliam belgelerinin siyasi sonuçları tartışılıyor: Cenevre’deki görüşmeler nasıl etkilenecek? Uluslararası güçler nasıl pozisyon alacak? Ve kimler bundan büyük fayda görecek?
Varsa yoksa güç, iktidar ve elbette, para, para, para...
Bir yandan Suriye’deki savaş, tüm acımasızlığıyla sürüyor. Ölenlerin 11 bin değil, 100 binin üzerinde olduğunu... Ve tek savaş suçlusunun Esad olmadığını herkes biliyor.
Ölü saymayı bıraktılar
Mayıs 2011-Aralık 2013’e kadar Suriye’de ölenlerin sayısı, toplam 130 bin 43... Ancak durum o kadar karışık ki! BM İnsan Hakları ofisi, kaynakları doğrulayamadığı için 17 Ocak’ta “ölü saymayı” bıraktığını açıkladı.
Ne acı değil mi? İnsan hayatı, onuru konuşulmuyor; onlar birer rakamdan ibaret... Kimin kimi öldürdüğü, zulmettiği, kaçırdığı, tecavüz ettiği artık belli değil.
Dahası, BM’nin tahminlerine göre çatışma hali en az yedi yıl daha sürecek. Yani savaşan taraflar “kendi ölüleri” üzerinden siyaset yapmaya devam eder ve çıkar hesabı yaparken daha çok insan ölecek, sakatlanacak, perişan olacak...
Kurtulabilenlerin dramı ayrı... Savaştan kaçabilenlerin sığınabileceği en güvenli yer, Türkiye. Resmi olarak açıklanmasa da Suriyeli mültecilerin ülkemizdeki toplam sayısı 1 milyonu buldu.
Tuvaletleri bile yok
Basına yansıyan haberler, ne yazık ki Suriye trajedisinin çok azını yansıtıyor. Hatay’da bizzat şahit oldum:
Türkiye’de akrabaları olan ve kira parası verebilen “şanslı” Suriyeliler, başlarını sokacak bir ev, inşaat buluyor... Ailedeki erkekler Esad’a karşı savaşıyorsa veya “şehit” olduysa, çeşitli derneklerin yardımlarıyla ayakta kalabiliyor.
Her savaşta olduğu gibi, bu savaşta da zenginleşenler var.
Ancak savaşta taraf olmayan garibanlar, siviller ahırlarda, depolarda kalıyor. Elektrikleri, suları bile yok... Banyo yapamıyorlar, tuvalete gidecek yerleri yok, iş bulamıyor ve çocuklarını okutamıyorlar.
Suriye felaketinin “kelle başı” hesabı yapılırken... Hepimizi ilgilendiren bu muazzam insanlık dramını, kamplaşmadan, tarafgirlik ve ayrımcılık yapmadan, temel insani değerler üzerinden konuşmaya başlamamız gerek.
Yoksa Türkiye’de bir toplumsal patlama kaçınılmaz olacak.
ÖLEN VE KALAN
- İngiltere merkezli, Esad karşıtı “Suriye İnsan Hakları Gözlemcileri”ne göre, çatışmalarda ölen kadın ve çocuk sayısı 11.709.
- Aynı merkez, Esad’a karşı savaşanların ölen sayısını 29.083, Esad yanlısı asker ve Şii gruplardan ölenleri ise 52.290 olarak açıkladı.
- Kamuoyuna yansıyan korkunç görüntülerle gündemde olan “Esad zindanları”nda 17 bin kişinin tutulduğu... Ancak toplam 50 bin muhalifin tutuklu olduğu veya öldürüldüğü tahmin ediliyor.
- Suriye hükümetini destekleyen 6 bin esir ise İslami örgütlerin elinde. Sadece ocak ayının ilk iki haftasındaki çatışmalarda 1.000 kişi öldü.
- Esad yanlılarını öldürmesi için mücahitlere “kelle başına 650 euro” verildiği iddiaları da var.
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları