Taksim’in fonunda polis devleti var

Tarih: 11.01.2014

Mehveş Evin; AKM’nin önü ve arkası, polis merkezi işlevini görüyor...

Beyoğlu-İstiklal caddesinde neredeyse her ara sokakta polis bekliyor... AKM’nin önü ve arkası, polis merkezi işlevini görüyor...

Cumhuriyet Anıtı’nın olduğu alan, TOMA park alanı olarak kullanılıyor. Yaya trafiğine açık İstiklal, olmadık zamanlarda TOMA homurtularıyla doluyor.

Gezi parkı protestoları biteli aylar oldu... Ancak Taksim-Tünel hattı, her zaman olduğu gibi yürüyüşlere, protestolara sahne oluyor.

Sırf bu gösterileri engellemek için 7/24 emniyet ablukasında bir Taksimimiz var artık... Artık “polis devleti” görüntüsü hepimiz için fazlasıyla sıradanlaşmadı mı?

Eyvah ne olacak?

Bu duruma en çok şaşıranlar, turistler oluyor... Her çektikleri karenin olmazsa olmazı parçası, çevik kuvvet ekipleri.

Fonda adı konmamış bir sıkıyönetim görüntüsü varken, Taksim’de gezmek, alışveriş etmek, eğlenmek biraz tuhaf kaçıyor... İnsana güven vermek bir yana, her an “eyvah bir şeyler olacak” duygusunu uyandırıyor.

Bırakın vatandaşı, yabancılar böyle bir ortamda kendini nasıl rahat hissedebilir ki?

Bir dostum söyledi; Beyoğlu’nda tramvaydan ziyade TOMA’nın geçmesine de alıştık... Evet, çatışma halini unutturmayan bu zırhlı, sevimsiz araçlar, hayatımızın bir parçası haline geldi.

Dünya paralara döşenen parkeler, “söküp de taş atarlar” diye betonla kaplandı. Aynı mantık, çöp kutusu için de söyleniyor: Bomba konur mantığıyla 15 milyonluk şehirde çöp kutusu yok!

Taşı sökerler, çöpe bomba koyarlar diye diye sonunda toprak yola mı döneceğiz?

Bir bankım bile yok

Taksim Meydanı ise betonla sıvandıktan sonra dünyanın en sevimsiz meydanına döndü...

Oturacak bir bank, süsleyecek bir çiçek, heykel yok... Bir kent meydanının karakterini belirleyen hiçbir özelliğe sahip değil. Ülkenin ruh hali, meydana da yansımış: Güvencesiz, gri ve asık suratlı, insan düşmanı...

Yolunuz meydana düşerse, buradan geçen insanların yüzlerine bakın: Çoğu hızlı hızlı, bir an evvel oradan uzaklaşmak istercesine, huzursuz adımlarla yürüyor...

Taksim, bu haliyle çekim merkezi olmaktan çıktı, iticilik merkezine benzedi. Genç-yaşlı, her kesimin adım attığı, ortaklaştığı bir yer olmaktan çıkması, zaten siyaseten istenen bir durum.

Bunlar da geçecek ve Taksim elbet aslına dönecek. Bir gün yine hepimizin neşeyle, güvenle, özgürce adım atabileceği bir meydan haline gelecek.

SANSÜRSÜZ YOLLAR

* Türk milleti, yasaların arkasından dolaşmaya alışık. Peki internetle ilgili Meclis’teki tasarı yasalaşırsa kullanıcı ne yapabilir?

* IP adresi, bilgisayarın kimliği gibi. Tor gibi programlarla IP adresi dolaştırılabiliyor. (Bakınız: torproject.org)

* DNS (Domain Name System) bir internet sitesinin IP adresi olarak karşılığını tutan sistem demek. DNS ayarlarını değiştirmek, engelli sayfayı açmaya yetmeyebilir.

* Bir üstü VPN, Virtual Private Network (Sanal Özel Ağ) demek. Bilgisayarın güvenli çıkış yapmasını sağlıyor, cüzi bir ödeme karşılığında. Mesela İran bir VPN cenneti.

* Kem Gözlere Şiş projesi (kemgozleresis.org.tr) Alternatif Bilişim Derneği bu projeyi dijital gözetime karşı mahremiyet isteyen kullanıcılar için hazırladı. Ancak buradaki araç ve yöntemler sansürleri aşmak için de kullanılıyor.

Mehveş Evin - Hürriyet