Tarih:
22.06.2013
Tek çare yeni Anayasa
Mehveş Evin, 'Lütfen silkinip kendinize gelin! Korkutarak, sindirerek, yok sayarak sadece gerilimi körüklüyorsunuz.'
“Burada olmam, işimi kaybetmeme neden olabilir... Ama yine de konuşacağım. LGBT üyesiyim. Gezi’deki eylemlere katıldım. Ama bana ‘peki kime oy vereceğim?’ dendiğinde bir şey diyemiyorum. Çünkü ben de var olan partilere oy vermek istemiyorum.”30 yaşındaki bu genç, Beşiktaş Abbasağa Parkı’nda söz alan yüzlerce genç insandan biri. 22 yaşındaki bir başkası, şöyle konuşuyor: “Bazılarınız kızabilir ama bunu söylemek zorundayım. Atatürk’ü ben de seviyorum ama yanlış yaptığı şeyler de var. Atatürkçülüğü Gezi eylemlerinde kullananlar oldu. Oysa biz, birey olarak buradayız.”
Bakıyorum, bu sözlere alınan, bağıran çağıran yok... Aksine, Abbasağa’daki eller havaya kalkıyor. Aynı şekilde LGBT üyesi olduğunu açıklayanlar da büyük destek alıyor. Türkiye’de, bu kadar kalabalık ve birbirini tanımayan insanların bulunduğu bir ortamda, normalde “tabu” sayılan konular konuşulmaya başlandı.
Foruma katılanlar azınlığı temsil ediyor olabilir, ama ne fark eder? İnsanların dertlerini, fikirlerini korkmadan dile getiriyor olmaları, karşıt görüşten insanların da dinlemesi çok önemli. Sık sık dile getirilen bir başka mesele, AKP taraftarlarını dışlamamak, küçümsememek ve diyalog kurmak gerektiği...
Toplumun bir kesimi, kutuplaşma siyasetini ilk kez kendi iradesiyle aşmaya çalışıyor. Bu çaba, çok değerli.
Bunlar Hıristiyan!
Ne yazık ki her forum, Abbasağa’daki kadar hoşgörülü, özgürlükçü bir ortamda yapılamıyor... Perşembe akşamı, Yeniköy’de dehşet veren bir saldırı oldu. Forumu izleyen meslektaşım Sibel Yerdeniz, muhtarın “Siz buralı değilsiniz, Rumların peşine takılıp gelmişsiniz” diye bağırdığına şahit.
Ne yazık ki muhtarın yanındaki provokatörlerin “vurun, acımayın” bağırışlarıyla ortalık karıştı. Çocukların ağladığı, kadın-erkek ayrım yapmadan saldırıldığı olayda iki kişi hastanelik oldu.
Benzer bir nefret suçu Kabataş’ta da işlendi: Gezi eylemlerinin ikinci haftasında, başörtülü bir annenin Kabataş’ta saldırıya uğradığı haberi geldi. Hemen ertesi gün, kadın örgütleri Taksim’de yürüyüş düzenleyip saldırıyı kınadı.
Kabataş’taki insanlık dışı muameleyi kimler yaptıysa, bir an evvel tespit edilip cezalarının verilmesini bekliyoruz...
Siyasete malzeme edilmesini değil! Aynı şekilde, Yeniköy’deki saldırının da kınanması, suçluların ceza alması gerek.
Bana göre bu saldırıların birbirinden farkı yok. Herhangi biri için taraf tutanlar, siyaset veya propaganda malzemesi yapanlar... Lütfen silkinip kendinize gelin! Korkutarak, sindirerek, yok sayarak sadece gerilimi körüklüyorsunuz.
Kızıştırmaktan vazgeçin
Gezi eylemleri, demokratik bir hak arayışı olarak mahallelerde ve bireysel olarak durma eylemleriyle devam ediyor. Hal böyleyken siyasetçilerin, medyanın yalan söylemlerinde ısrar etmesi çok, ama çok büyük zararlara neden olacak.
Oysa hala bir fırsat var... Forumlarda konuşulanlar, yeni bir Anayasa’ya ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu ortaya koydu. Türkiye’de katılımcı, şeffaf ve demokratik bir süreçle yeni bir Anayasa hazırlığı başlamazsa, zor kullanarak bastırma-dağıtma yöntemleri uygulandıkça yaralar sarılmayacak.
Dilediğinde gündem değiştirmesini çok iyi bilen iktidar ve muhalefet, ortamı kızıştırmaktan vazgeçip yeni Anayasa çalışmaları için çaba harcamalı. Nefret suçları yasalaşmalı. Aksi takdirde kazanan olmaz.
FORUM NOTLARI
- Forumlarda en çok konuşulan konu, siyaseten nasıl bir yol alınması gerektiği... Kimi var olan partilerle temas etmeyi savunuyor. Kimi de bu partilerle hiçbir yere varılamayacağını, sivil veya bireysel yöntemlere ağırlık verilmesi gerektiğini...
- Tartışmasız kabul edilen temalardan biri, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması ve seçim barajının düşürülmesi. Bunu iktidar yapmayacağına göre muhalefete büyük görev düşüyor.
- Boykot ve ihtiyaç dışı harcama yapmama, kredi kartı kullanmama gibi öneriler de destek görüyor.
- Pek çok insanın haberleri evinde oturup “kapalı kutu”dan aldığı, dolayısıyla gerçekleri bilmediği ve bunların daha geniş kitlelere anlatılması gerektiği de konuşuluyor.
- Herkes, Gezi’de yakaladığı dayanışma ve birlik ruhunu sürdürmek istiyor. İnsanlar, “birbirimizi sokakta itmeyelim, yapanı uyaralım, Başbakan’ın lügatiyle konuşmayalım” diye telkinlerde bulunuyor.
Mehveş Evin - Milliyet
Kızıştırmaktan vazgeçin
Gezi eylemleri, demokratik bir hak arayışı olarak mahallelerde ve bireysel olarak durma eylemleriyle devam ediyor. Hal böyleyken siyasetçilerin, medyanın yalan söylemlerinde ısrar etmesi çok, ama çok büyük zararlara neden olacak.
Oysa hala bir fırsat var... Forumlarda konuşulanlar, yeni bir Anayasa’ya ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu ortaya koydu. Türkiye’de katılımcı, şeffaf ve demokratik bir süreçle yeni bir Anayasa hazırlığı başlamazsa, zor kullanarak bastırma-dağıtma yöntemleri uygulandıkça yaralar sarılmayacak.
Dilediğinde gündem değiştirmesini çok iyi bilen iktidar ve muhalefet, ortamı kızıştırmaktan vazgeçip yeni Anayasa çalışmaları için çaba harcamalı. Nefret suçları yasalaşmalı. Aksi takdirde kazanan olmaz.
FORUM NOTLARI
- Forumlarda en çok konuşulan konu, siyaseten nasıl bir yol alınması gerektiği... Kimi var olan partilerle temas etmeyi savunuyor. Kimi de bu partilerle hiçbir yere varılamayacağını, sivil veya bireysel yöntemlere ağırlık verilmesi gerektiğini...
- Tartışmasız kabul edilen temalardan biri, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması ve seçim barajının düşürülmesi. Bunu iktidar yapmayacağına göre muhalefete büyük görev düşüyor.
- Boykot ve ihtiyaç dışı harcama yapmama, kredi kartı kullanmama gibi öneriler de destek görüyor.
- Pek çok insanın haberleri evinde oturup “kapalı kutu”dan aldığı, dolayısıyla gerçekleri bilmediği ve bunların daha geniş kitlelere anlatılması gerektiği de konuşuluyor.
- Herkes, Gezi’de yakaladığı dayanışma ve birlik ruhunu sürdürmek istiyor. İnsanlar, “birbirimizi sokakta itmeyelim, yapanı uyaralım, Başbakan’ın lügatiyle konuşmayalım” diye telkinlerde bulunuyor.
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları