Tarih:
28.01.2015
Türkler neden Kobani’yi kutlamalı?
Mehveş Evin; Türkiye, IŞİD’i topraklarından silkelese ve bunu Batı’dan silah veya lojistik desteğiyle yapsa ne diyeceklerdi? Amerika’nın zaferi mi?
Aylar süren çatışmaların sonunda IŞİD denen katil ordusu nihayet Kobani’den def edildi. Kürtler, Diyarbakır’dan İstanbul’a, bu zaferi haklı bir sevinç ve büyük coşkuyla kutluyor. Tabii TC gazı ve TOMA’sından fırsat kalırsa!Ancak Türkiye’deki milliyetçi muhafazakâr ve ulusalcı laik kesim, bu gelişmeden pek rahatsız. Onlara göre Kobani’de Kürtlerin zaferi, PKK’yı yücelten, bağımsız Kürdistan’ın kurulmasına doğru atılan bir adım daha. Yani kabul edilemeyecek bir durum...
İsterse düşman, IŞİD gibi Türkiye’yi de hedef tahtasına koyan, “kâfir” ilan eden bir terör organizasyonu olsun... Konu Türkiye’nin “bölünmez bütünlüğüne” gelecek diye Kobani için sevinmiyorlar.
Endişelerinde haklılar: Devlet, PKK ile barış sürecini yıllardır perde arkasında yürütürken, toplumun geniş kesimlerini bilgilendirmedi, “barış”ın her iki taraf için ne anlama geldiğini açıklamadı; açıklamıyor da. Bu süreçte ne geçmişle yüzleşildi, ne de gelecekte Kürtlerle Türklerin nasıl bir arada yaşayacağına dair sağlam bir vizyon ortaya kondu...
Belki bu yüzden, belki ezeli Kürt nefretinden, Türkiye’de IŞİD’e karşı durması beklenen kesimler bile Kobani deyince ya sessiz kalıyor ya da dudak büküyor...
10 bin sivili öldürdüler
Oysa IŞİD, bugün Türkiye ve müttefikleri dahil, dünyayı tehdit eden en kanlı ve vahşi örgüt. Sadece Kürtleri, Türkmenleri, Ezidileri ve Hıristiyanları değil, kendi kendine ilan ettiği şeriat devleti düzenine uymayan herkesi, kadın, çoluk çocuk demeden katlediyorlar.
BM’nin raporuna göre, IŞİD sadece 2014’ün ilk sekiz ayında en az 10 bin Iraklı sivili katletti, yüzlerce kadın ve kız çocuğunu seks köleliğine zorladı.
Kobani’ye dönelim: IŞİD’in Eylül 2014’te saldırıp 300 köyü ele geçirdiği Kobani’nin de Şengal ve diğer kuşatmaya alınan şehirlerdeki gibi direnişsiz teslim olması bekleniyordu. On binlerce Kobanili, Türkiye’ye sığındı. Beş ay süren çatışmalarda, 1196’sı IŞİD’li militanlar olmak üzere, toplam 1600 kişi öldü (Kaynak: İngiltere merkezli Suriye için İnsan Hakları Grubu).
Kobani, IŞİD’in mağlup edildiği ilk yer. Ancak bu başarıyı “peşmerge ve Amerika’nın hava taarruzları”na bağlayıp küçümseyen, “emperyalist güçlerin oyunu”ndan dem vuranlar da var.
Küçük bir empati testi yapalım: Türkiye, IŞİD’i topraklarından silkelese ve bunu Batı’dan silah veya lojistik desteğiyle yapsa ne diyeceklerdi? Amerika’nın zaferi mi?
Komşumuz IŞİD olsaydı
Elbette ABD’nin önderliğindeki koalisyon güçlerinin desteği, Kobani’nin IŞİD’den temizlenmesinde çok önemli bir rol oynadı. Ancak söz konusu destek, çatışmalar başladıktan haftalar sonra, tabiri caizse nazlanarak geldi... Son birkaç ayda daha “etkin” müdahaleler yapıldı. Kaldı ki salt hava taarruzuyla hiçbir zafer elde edilemezdi. Cephede bizzat savaşan ve ölenlerse YPG ve YPJ (Kadın Savunma Birlikleri) oldu.
Türkiye medyasının çoğunlukla görmezden geldiği, hatta devlet nezdinde nedense “düşmesi” şevkle beklenen Kobani, hakikaten IŞİD’in eline geçseydi ne olacaktı?
Reyhanlı’da Türkiye tarihinin en büyük terör saldırısını düzenleyecek, Suriye’nin kuzeyi ve Irak’ın üçte birinde kontrol sağlayıp halifelik ilan edecek kadar güçlenen IŞİD, zaten Hatay, Antep ve Kilis sınırına dayandı... Şanlıurfa’da Akçakale’nin karşısındaki Telabyad, Gaziantep’te Karkamış’ın karşısındaki Carablus ve Kilis’teki Çobanbey’in karşısındaki El Rai kapılarında bayrağını dalgalandırıyor. (Hürriyet)
Hal böyleyken IŞİD’in Kobani gibi stratejik bir noktayı ele geçirmesi, Carablus ile Telebyad arasındaki kara bağlantısını yapmasına olanak vererek daha da güçlenmesine neden olacaktı...
IŞİD’le komşuluk ilişkilerinizi ilerletmeye niyetiniz yoksa... Örgütün şov yapar gibi kelle kesmesini, kadın ticareti yapmasını, binlerce insanı yerinden yurdundan etmesini, İslam adına uyguladığı vahşeti, Reyhanlı’da 52 vatandaşımızı parçalara ayırmasını, asker, diplomat ve sivilleri rehin alıp şantaj yapmasını desteklemiyorsanız... Kobani’nin kurtuluşunu kutlamak sorun olmamalı.
RİCA EDİYORUM, LÜTFEN!
* Lütfen gazetecileri hedef göstermekten vazgeçin.
* Lütfen Charlie Hebdo’yu politika malzemesi yapmaktan vazgeçin.
* Lütfen ifade özgürlüğüne saygı gösterin.
* Lütfen bu toplumu birbirine daha da düşman etmeyin.
* Lütfen çocuk yaşta evlilikleri ve kadın cinayetlerini engelleyin.
* Lütfen tutarlı olun.
* Lütfen bi durun!
Mehveş Evin - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları