loading
close
SON DAKİKALAR

‘Üç gün yas, sonra bas, ablam!’

Mehveş Evin
Tarih: 16.05.2014

Mehveş Evin; Bazıları, amirlerin doktor raporunu bile kabul etmediğini, fazladan tatil günlerinin kesildiğini anlatıyor.

Kazanın üçüncü gününde, ailelerin Soma Madencilik A.Ş-Eynez’deki ocakta bekleyişi sürüyor... Önceki gece 22’de sonlandırılan arama çalışmalarından sonra herkes, bir an evvel yakınlarına kavuşmayı bekliyor. “Allahım, yaralı çıksın, kurban keseceğim, öldüğüne inanmıyorum” diye çığlık atan annenin adı, Sevim Coşkun.
Oğlu İsmail Coşkun (28) için 2.5 gündür bekliyor. İsmail’in iki yaşında bir çocuğu var, eşi ikinciye hamile. Bozan köyünde yaşıyorlar. Sevim hanım günlerdir “ölüsünü-dirisini” bulabilmek için çırpınıyor.
Hakkari’de askerliğini yapan diğer oğluna telefonda “Git ambulansa bin, belki ölülerin arasındadır” diyor. Sonra bana dönüp, “Kırkağaç’a kaç kere gittik, yok! Belki Keskinoğlu’ndadır” diyor.
Yeğenini beklediğini söyleyen genç bir adam, “Dün 150’den fazla cesede baktım, yok” diyordu.

“Kölelikten farklı değil”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül geleceği için dün ocakta olağanüstü önlemler alınmıştı. Ziyaret sonlanana kadar arama çalışmaları da yapılamadı. Kimse açıklama yapmadığı için, herkes kulaktan kulağa dolan bilgilerle neden beklendiğini anlamaya çalıştı. Söylenene göre yangın hâlâ sürdüğü ve zehirli gaz madeni doldurduğu için, arama ekipleri çaresiz bekliyordu. Ancak Gül’ün ziyaretinden sonra tekrar hareketlilik başladı.
100 kişilik bir heyet eşliğinde madene gelen Gül, 15 dakikalık ziyaretinin sonunda tepki de gördü. “Cumhurbaşkanımız, cesetlerimizi istiyoruz!” ve “Cumhurbaşkanımız, artık taşeron istemiyoruz” diye seslenildi. İlk günden başkan madenden gelen ve arama faaliyetlerine gönüllü katılan Muharrem Muslubaş, sistemin çarpıklığını şu sözlerle anlatıyor:
“Özelleştirmeden sonra böyle oldu. Evet, işçiler taşeron firmalarda çalışıyor. Firmalar, kotayı doldurmak için taş kömüre yükleniyor.”
İmbat’tan yardıma koşan Musa Yıldız’a göre de yaptıkları iş, kölelikten farklı değil: “Sendikalar da şirketin kendi elemanları zaten, ne sendikası! Başbakan 1862’den örnek veriyor. Olabilir mi bu? O tarihte dedem giymeye çarık bulamıyordu.”

“Hiçbir şey değişmez ablam!”

Konuştuğum işçiler, ne dava açılabileceğine ne de hesap sorulabileceğine inanıyor. Soma’da çalışan işçi Ali, hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanıyor: “O kadar gazeteci geldi Cumhurbaşkanı’nın arkasından, her gün görüyorlar onu Ankara’da. Ama işçinin ne şartlarda çalıştığını anlatan yok!”
24 saat çalışan madende toplam üç vardiya olduğunu, 1200 TL maaşla çalışan işçilerin kendi yemeklerini bile kendilerinin getirdiğini dehşet içinde öğreniyoruz. Çoğu, 200 TL fazla kazanmak için mesai yapıyor. Bordroda 7.5 saat yazıyorsa 10 saat çalışanlar var.En çok dile getirilen sorun, bir gün dahi izin istendiğinde, hastalanıldığında yevmiyeden kesilmesi. Bazıları, amirlerin doktor raporunu bile kabul etmediğini, fazladan tatil günlerinin kesildiğini anlatıyor.
“İğne deliğinden girer, iğne deliğinden çıkarsın... Buraya ya oy için ya cenaze için gelirler... Üç gün yas, sonra bas!“ diyor biri.
Devlet, AFAD’ıyla, Kızılay’ıyla Soma’da... Ancak madene inenlerin hemen hepsi, madenlerde çalışan işçiler... Ali, acı bir gülümsemeyle şöyle diyor:
“Aşağıdaki yangınsöndürülmesi için şartlar zorlanamaz mıydı? Zayiat bu kadar büyümezdi, kapılarla kapatsalardı. Beş gün sonra yine aynı standartlarla çalışılacak, hepsi boş! Ekipler 1. bantta sıralanıyor, aşağıda gazla dumanla baş eden yine biziz...”
- Soma’da 7 pano var, her birinde dört ayak bulunuyor. Sekiz ayağa dün saat 15’e kadar henüz girilemedi. Her ayakta 40-50 kişinin kaldığı sanılıyor.
- Dün 749 demiştik, ancak 762 işçinin kart bastığı, kaza sırasında 90-100 kadarının yer üstünde olduğu biliniyor. Yaklaşık 660 kişiden şimdiye kadar 80’i kurtulabildi. Bu hesaba göre 580 madencinin can verdiği sanılıyor.
- Ne yazık ki çıkarılamayanlardan umut yok. Kazaya yol açanın trafo patlaması olduğu söyleniyor ama bir ihtimal daha var: Bir panoda delik deliniyor ve kömür kor halinde havayı zehirliyor.
- Soma şirket yetkilileri ortada yok.

Mehveş Evin - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları