Yerel basın Van’ı anlatıyor

Tarih: 23.10.2012

Mehveş Evin yazdı, ''Gazeteci İshak Kara, şehirde yaşananları, eksiklikleri ve başarıları, yerel basın çalışanlarına sordu...''

İshak Kara’yla büyük Van depreminden bir ay sonra tanıştım. Van Haber’in yazıişleri müdürü Kara, depremden sonra 24 kişilik ailesiyle İstanbul’a göç etmek zorunda kalmıştı. Van’la İstanbul arasında mekik dokuyan Kara, depremin birinci yılında kendisi gibi zorlu şartlarda yaşayan meslektaşlarıyla konuşup, haberleştirmiş. Haberin tamamını vanhaber.com’da okuyabilirsiniz. Depremin birinci yılında, sesini pek az duyduğumuz bölgedeki gazetecileri dinleyelim...

Asıl deprem: Yalan

Naif Yaşar Van Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni /Baskalenews Haber Sitesi Yayın Koordinatörü

“Deprem binaları yıktı, sevdiklerimizi aramızdan ayırdı ve insanlarımızın bu şehirden kaçmasına yol açtı. Deprem; esnafımızı iflasın eşiğine getirdi, yoksullarımızı daha yoksul yaptı, sermaye çevrelerini sekteye uğrattı. Tüm bunlar doğal bir afetin yarattığı tahribatlardı. Oysa tarihi şehrimizi yıkan asıl deprem, bürokrasinin başvurduğu yalanlardı, kurumların basiretsizliği, kurumlar arası düşmanca tavır ve iktidarın kendini kabul ettirme hırsıydı.”

Depremden ne öğrendik?

Yılmaz Tekin Van TV Haber Müdürü

* Biz felaketlerden ders almadık. İnsanlar enkaz al tında can verdi, hayatlar paramparça oldu. Biz halen mal, mülk ve biraz daha yardım koparma peşinde olduk... Kimisi başını sokacak bir çadır bulamazken, biz çadır yedekledik. Saatlerce çadır sırasında bekledik, kurum kurum dolaştırıldık ama bir sonuç alamadık.

* Ev hayatından koptuk, yemek sırasında bekledik. Bir bardak suya muhtaç olduk. Meğer ne büyük bir nimetmiş, yeni anladık!

* Soğuklar bastırdı, kar yağışı geldi. Çadırlarda yaşamanın tüm zorluklarını gördük. Çocuklarımız hastalandı, donarak ve yanarak öldü, biz seyirci kaldık. Elektrik zayıf olunca soba yaktık, çıkan yangında 13 çocuğumuz can verdi.

* Bir liralık naylonun metresini 15 liradan sattık. 60 kuruşluk ekmeği 3 liradan sattık. Yıllarca gözümüzün ucuyla bakmadığımız bir parça kağıda, bir santim ipe, bir metre kabloya ihtiyacımız oldu. Cuma namazı kılmak için 50 kuruş verdiğimiz koliler, kıymete bindi.

* Ülkemizde meydana gelen onlarca depreme rağmen devlet-millet olarak tedbirsiz ve hazırlıksız olduğumuzu gördük. 184 yıl önce kurulan Kızılay’ın eksikliğini gördük. Meğer kendimize mezar evler yapmışız, haberimiz yokmuş! Hepimiz çürük yapılan binalardaki hırsızlıklara göz yumduk.

* Depremlerin ardından yaklaşık 7 bin kişi işe alındı. İŞ-KUR çalışanları büyük bir sevinçle işe başladı. Bu da depremin farklı bir yansımasıydı.

* Her şeye rağmen 1 yıl gibi kısa sürede 15 bin 341 konutun teslim edilmesi büyük bir başarı. Bu açıdan AKP hükümetini başarılı buluyorum.

Van'ı ayağa kaldıranlar

Ömer Aytaç Aykaç Şehrivan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

* 23 Ekim 2011 tarihinden sonra neler yapıldı? Neler yapılamadı? Her Vanlı gibi benim de aklıma ilk olarak ‘koordinasyonsuzluk’ geliyor.

* Bu büyük felaketten ders almayıp yardım malzemeleri depoya doldurmaya çalışan fırsatçılar da oldu... Depremi siyasete malzeme etmeye çalışanlar da... İki depremle adeta ölümü yaşamalarına rağmen hâlâ kefenin cebi olduğu gafletinden uyanamayanlar, çalıp çırpınanlar... Fırsat bu fırsat deyip eşini dostunu Van’a çağırıp ihale vermek için yarışan kurum amirleri...

* Gazetemizde, Türkiye’nin dört bir yanından Van için dökülen gözyaşlarını da, “Oh oldu, hak etmişti Kürtler, beter olsun” diyenleri de içimiz acıya acıya yazdık...

* Van Üniversitesi rektörünün çalışmalarını izledik heyecanla. Van toparlanabilsin diye bir an önce öğrencileri Van’a getirmeye çalıştı. Öğrenciler geldi, esnaf canlandı.

* Depremin hemen sonrasında Organize Sanayi Bölgesi’nin sınırları genişlemiş, yatırımcılar sıraya girmişti. Tekstil Kent’in temellerinin atılması için çalışmalar başlamıştı. Gökçenay Group gibi Vanlılar da özel yatırımlarına devam ediyordu. İşte Van’ı esas ayağa kaldıracak olan şeyler bunlardı.

* Belediye Başkanı Bekir Kaya tutuklanmasına rağmen şaha kalkan belediyeyi gördük. Depremin şokunu uzun süre atamayan belediye, hizmette bir o kadar hızlı davrandı.

* Van milletvekilleri bakımından şanssız olduğumuz kanaatindeyim. Şöyle dik duracak ve ildeki dinamiklere de öncülük eden bir milletvekilimiz olmadı.

* İyisiyle kötüsüyle Van, deprem felaketinden ciddi anlamda çok hızlı bir şekilde sıyrıldı. Halen enkazını toplayamayan Sakarya’dan, Düzce’den çok daha ileriye taşındı.