loading
close
SON DAKİKALAR

Bulaç bulmuş da...

Melih Aşık
Tarih: 17.01.2013

Melih Aşık yazdı, Öyle olmayıp tam tersi olmasını nasıl izah edeceğiz?

İslami kesimin “entelektüel”lerinden Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç, kendi ifadesiyle “dini öğretinin tamamından ve beşeriyetin her bölgesinde ve din havzasında gözlenen” örften yola çıkarak kadının birinci görevinin annelik ve ev hanımlığı olduğu sonucuna varmış. Buradan da kadına uygulanan şiddetin nedenini şöyle izah ediyor:
“Kadınlar çalıştığı için erkek fıtri (yaradılış) rolünü kaybedip vahşi cinayetlere sürükleniyor”...
Soru çok da... İzninizle biz bir tanesini soralım hazrete:
Herhalde kendileri de kabul ederler ki... Bizim ülkemiz de dahil olmak üzere İslam coğrafyasında kadınların iş hayatına katılma oranı İslam olmayan Hıristiyan, Musevi, Budist vs. coğrafyalardakinin çok çok altındadır. Eğer erkeklerin fıtri bir rolü... Yani, yaradılıştan... Yani doğuştan... Yani herhangi bir dine inanıp inanmamaktan kaynaklanmayan rolleri varsa... O zaman çalışan kadın oranının çok daha yüksek olduğu İslam dışı coğrafyada ve ülkelerde kadına şiddetin oransal olarak daha yüksek olması gerekmez mi?
Öyle olmayıp tam tersi olmasını nasıl izah edeceğiz?
Dahası... İslam’la tanışmış, onun öğretisine inanan erkeklerin, İslam’la tanışmamış, dolayısıyla öğretisinden bihaber erkeklere oranla daha acımasız, daha vahşi olması, izah meselesini biraz daha zorlaştırmaz mı?
Türkiye’de kadınların iş piyasasından giderek dışlanması ve kadına yönelik baskı ve cinayetlerin artmasının bir büyük sebebi de herhalde ülkeye giderek hakim olan bu zihniyettir... İktidardaki zihniyet de farklı değildir.



Şehir hataları...

Vapurdan denize düşüp ölen talihsiz işçiyle ilgili vapur güvenlik kamerasının çektiği görüntüleri pek çok okurumuz televizyonlarda izlemiş olmalı.. Haydar Kayır (43) adlı o işçinin bedavaya gittiğini de...
Haydar Kayır vapurdan çıkarken vapur ile iskelenin arasına düşüyor... Çımacılar vapurun halatını sarkıtıyorlar. Haydar halata tutunuyor. O sırada vapur iskeleden açılıyor. Halat geriliyor. Haydar’ı yukarı çekiyor. Haydar’ın kolları kendisini taşıyamıyor. Halatı bırakıyor. O sırada can simidi atılıyor. Tam tutayım derken vapurun uskurunun yarattığı şiddetli akıntı onu sürükleyip ölüme götürüyor.
Vapur çıkışında ince bir halatın ucuna bağlı bir can simidi var. Ama uzakta kalıyor. Çımacının yanıbaşında olsa o ince halatı atacak, Haydar simide tutunup kurtulacaktı. Bir kez can simidinin durduğu yer hatalı.
İkincisi... İskeledeki çımacılar denize düşen kişileri kurtarma konusunda deneyimsiz ve eğitimsiz. Biz de oradaydık, tanık olduk. Adam denize düştüğünde her kafadan bir ses çıkıyor,bir panik havası esiyordu.
İskelede vapurdan çıkanların ilk ayak bastıkları yer düz ve kaygan bir demirdi. Yeni Kadıköy İskelesi’nde baktık... Vapurdan çıkanların ayak bastıkları alanlar tırtıklı, kaymayan demirden yapılmış.
Güvenlik kamerasının çektiği video film, bütün hataları açıkça gösteriyor. Şehir Hatları yetkilileri bu görüntüleri dikkatlice izleyerek alınacak tedbirleri saptayabilirler.
Yolcular sigortalıymış. Ölen işçiye bir miktar sigorta ödenecek. Rakamı bilmiyoruz. Ancak ne olursa olsun gideni geri getirmez... Şehir Hatları alacağı tedbirlerle pekçok yolcunun hayatını kurtarabilir.



Ayıp

Başbakan genişletilmiş il başkanları toplantısında CHP Genel Başkanı’nın gazetecilere sahip çıkmasını eleştiriyor. Terör suçuna bulaşmış üç gazetecinin suçlarını sayıyor. Ve diyor ki:
“CHP Genel Başkanı bunlara sahip çıkıyor, bunların avukatlığını, propagandasını yapıyor...”
Türkiye bugün malum dünyanın en büyük gazeteci hapishanesidir. Uluslararası Gazetecileri Koruma Örgütü CPJ’ye göre, tutuklu 76 gazetecinin 49’unun yalnızca gazetecilik yaptığı kesindir.
Adı gazeteci diye geçen üç kişinin suçlarını sayıp bütün tutuklu gazetecileri suçlamak ve halkın bu mantığa inanacağını düşünmek... Herhalde en başta AKP seçmenine saygısızlık olur...



Çakır

Ruşen Çakır, Vatan’daki yazısında Ankara’da yaptığı görüşmeler ve Öcalan’ın kardeşiyle yaptığı konuşmayı özetlerken şöyle diyor:
- Öcalan şöyle bir pratik çözüm önerisi geliştirmiş: Anayasanın Kürt sorunuyla ilgili bölümlerini, iktidar partisine son kongre öncesi katılmış olan ve yönetime giren iki isim, Has Parti eski Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ile Anayasa Mahkemesi eski raportörü Osman Can kaleme alsın.
Çok isabetli bir öneri... Numan ile Osman hadi göreve.



Basında haber: ‘TARAF gazetesinde dümenin başına Oral Çalışlar geçti’...
TARAF’ta
dümen çoktur.
Hangisinin
başına geçti acaba!
* * *
Son TÜİK raporuna göre “işsizlik oranı”nda iyileşme yokmuş.
Hııımmm...
İşsizliği artık
TÜİK de iyileştiremiyor demek ki!
Fahrettin Fidan



390

Bendeniz hekim muayene ücretlerindeki son rakamları bilmiyordum... Dün kulağımdaki hafif ağrı nedeniyle gazetemizin yanıbaşındaki Florence Nightingale Hastanesi’ne gettim. Hastanenin yeni bölümü olağanüstü güzel... Personel şık ve nazik. Bir profesörden randevu almıştık. Kaydımı yaptırırken muayene ücretini sordum. Sekreter hanım; “390 lira” dedi.

Benim özel sigorta kartım da var. Ama yine de 390 lira yüksek göründü. Gerçekten yüksek mi? Bana mı öyle geldi!


Milliyet/Melih Aşık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları