Tarih:
30.07.2014
‘100 yıllık hesap’ın oyunu!
Yalçın Bayer; Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu için ''İhsanoğlu bu topraklarda doğmadı, bu toprakların çocuğu değil! Bu toprakların çocuğu biziz'' dedi!
CUMHURBAŞKANI adayı R. Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu için “İhsanoğlu bu topraklarda doğmadı, bu toprakların çocuğu değil! Bu toprakların çocuğu biziz” dedi!Bu yaklaşım Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın tarihini bilenler için çok yabancı bir yaklaşım değil!
Bundan tam da 100 yıl önce aynı mantık içerisindeki Erdoğan zihniyetinin öncüleri Mustafa Kemal için 22 Aralık 1922 de 1. Meclis’te bir önerge vermişlerdi.
2 Aralık 1922 gu¨nu¨, Erzurum mebusu Su¨leyman Necati Bey, Hüseyin Avni Bey, Mersin mebusu Selahattin Bey ve Canik mebusu Emin Bey’in verdiği “Milletvekili Sec¸im Yasası”nın değitirilmesi yo¨nu¨ndeki o¨nergeleri, Meclis’te sert tartışmalara yol ac¸mıştır.
O¨nerge u¨zerine so¨z alan Mustafa Kemal Paşa, so¨z konusu değişiklik o¨nergesinin 14. maddesinin doğrudan kendisini hedef aldığını belirtmiştir. Değiştirilmesi teklif edilen 14. madde so¨yledir:
“Millet Meclisi’ne aza intihab olunabilmek ic¸in Tu¨rkiye’nin bugu¨nku¨ hudutları dahilindeki mahaller ahalisinden olmak veya mebus intihab olunacağı daire-i intihabiye dahilinde mu¨temekkin bulunmak meşruttur. Muhacereten gelenlerden Tu¨rk ve Ku¨rtler tarihi iskânlarından itibaren beş sene mu¨rur etmiş ise intihab olunabilirler. Diğer bilumum anasirin Tu¨rkiye’de doğmuş evladları bu haktan mu¨stefid olurlar.”
‘İkinci Grup’un sec¸im yasasındaki değişiklik o¨nergesinin 14. maddesinin kabulu¨, ilk başta Mustafa Kemal Paşa’nın sec¸ilmesini o¨nleyebilecek mahiyet taşıyordu. Bu nedenle Mustafa Kemal Paşa’nın so¨z konusu maddeye karşı tepkisi çok sert olmuştur.
‘Milletvekili Sec¸im Yasası’nda değişiklik o¨nergesi Meclis gu¨ndemine geldiğinde, so¨z konusu o¨nergenin amacının doğrudan kendi şahsına yo¨nelik olduğunu ileri su¨ren Mustafa Kemal Paşa so¨z almış ve değişiklik o¨nergesini okuduktan sonra şo¨yle devam etmiştir:
“Maalesef mahalli tevellu¨du¨m bugu¨nku¨ hudutlar haricinde kalmış bulunuyor. Saniyen herhangi bir daireyi intihabiyenin beş sene mu¨temekkini dahi değilim. Mahalli tevellu¨du¨m bugu¨nku¨ hududu millimizin haricinde kalmıştır. Fakat bu bo¨yle ise bunda benim katiyen bir kasıt ve kabahatim yoktur. Bunun sebebi, bu¨tu¨n memleketimizi, milletimizi mahv ve muzmahil etmek isteyen du¨şmanların harekâtında muvaffak olmaktan kısmen men edilememiş olmasıdır. Eğer du¨şmanlar tamamen maksatlarına muvaffak olmuş olsalardı; Allah muhafaza etsin, buraya vaziu¨limza olan efendilerin dahi memleketleri hudut haricinde kalabilirdi!”
BALKAN VE KAFKAS’I DIŞLAMA
Bu yaklaşım ile aradan 100 yıl geçtikten sonra ortaya çıkan yaklaşım aynı felsefe ve inancın ürünü! Bu ülkenin gençlerinin öldürülmesi, bölünmesi pahasına olsa bile Gezi’de gerici ve dinci kalkışmanın simgesi ‘Taksim Topçu Kışlası’nın yeniden inşa etme ısrarı da aynı zihniyetin ürünü!
Erdoğan’ın kendi inancı ve siyasal yaklaşımları dışında kalan başta Aleviler olmak üzere her kesim ve inançtan insanları dışlayıcı ve kutuplaştırıcı sözlerini bilenler için de bu politikalar hiç yabancı değil!
Şimdilerde kanlı bıçaklı olduğu ‘Cemaat’ ile birlikte 2010 Anayasa oylamasında 100 yıllık hesaplar görülüyor! Söylemi de!... Balkanlardan ve Kafkasya’dan göçleri ve göçmenlerini dışlama cesareti gösteren Sırrı Sakık yaklaşımı da! Bütün bunların hepsi 100 yıllık ittifakın Cumhuriyet ve Türkiye’nin aydınlanma sürecinin düşmanlarının ortak söylemi!
Şaşırdınız mı? Biz hiç şaşırmadık!
AKP’li kurucular hiç değişmediler ki...
Kadayıfın altı giderek kızarıyor.
Rakı açıklaması geliyor
ESKİ Tekel’in rakı ve şaraplarını üreten MEY grubunun Tekirdağ’daki ‘Yeni Rakı’ ve ‘Tekirdağ Rakısı’nın üretildiği Fransızların yaptığı tarihi binanın bulunduğu 103.5 dönümlük arsanın beklenmedik şekilde satışı üzerine ‘Garip Yorgancıoğlu’ imzalı bir açıklama yaptık.
İngilizlerin satın aldığı dünyanın en büyük alkollü içki üreticisi ve dağıtıcısı olan İngiliz Diageo’nun CEO’su Yorgancıoğlu’nun bu unvanını kullanmaması dikkat çekti.
Bu uzun açıklamayı da kendi internet sitesinden gönderdi.
Yorgancıoğlu, “Tekirdağ rakısının üretimi Nevşehir’e taşınıyor” (26.07.2014) başlıklı yazıya bakalım ne diyor?
Yarını bekleyiniz.
İktidar için zulüm yapmak
BU ülkede aynı Gazze’deki zulüm gibi polisler de bayramı içeride geçiriyor. Zulme uğrayanlar hem Müslüman hem masum... Zalimler hem güçlü hem de iktidarları için zulüm yapıyorlar. Ve bir ortak özellikleri de bir dinin temsil ettiklerini iddia etmeleri. Dini adını kullanıp zulüm yapma ortak yanları. İsrail ne kadar dindarsa bizdekilerde o kadar dindar. Bu zulme sessiz kalmayınız.
Ankara’da Türk-İş var mı?
YAPISINDAKİ 33 sendika ve 700 bin üyesi ile ülkenin en büyük işçi konfederasyonu olan Türk-İş 62 yaşında... Peki, Seyfi Demirsoy’un belleklere kazınan “Ankara’da hükümet var, Ankara’da Türk-İş var” sözleri ile gündemi belirleyerek çalışma yaşamına öncülük eden Türk-İş son yıllarda iyice kabuğuna çekilerek gelişmeleri uzaktan izler konumuna gelmedi mi? (Şükrü KARAMAN)
Bodrum
BELDELER muhtarlık olmuş; Bodrum’a bağlı Turgutreis’e gidin bakın nasıl rezil olmuş. Anladım ki, AKP, tanınmış tatil merkezlerine tam bir kazık atmış; Özel İdare’nin mallarını kendi yandaşlarına vermiş... (H. E. Yurtdışında yaşayan bir Türk gazeteciden)
E. ALBAY, Askeri Mahkeme Başkanı, AKP Karşıyaka üyesi Muzaffer Ünal, “Benim 10. 11. ve 12. (şimdi) Cumhurbaşkanı adaylık dilekçelerimi cebren ve hile ile engellenmesi karşısında verdiğim hukuk mücadelem hep sonuçsuz kaldığından, beni engelleyenler bunun hesabını Allah’a kalmadan önce Türkiye’mizin Sayın Savcı ve Hâkimlerinin adaleti gerçekleştireceğine inancım tamdır” dedi.
Yalçın Bayer - Hürriyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları