30 Ağustos savaşı

Melik Aşık yazdı, Ve yine bugün hangi savaşı mı veriyoruz? Atatürk anıtlarına çelenk koyma savaşını...

Bugün 30 Ağustos Zafer Bayramı...  Türk ulusunun Mustafa Kemal önderliğinde verdiği bağımsızlık savaşı 1922 yılında 30 Ağustos’ta Başkomutanlık Meydan Muhareberesi ile zafere ulaştı. Bugün Büyük Zaferin 90’ıncı yılını kutluyoruz... Ve yine bugün hangi savaşı mı veriyoruz?

 Atatürk anıtlarına çelenk koyma savaşını...

CHP’nin  Kartal, Şile gibi ilçe örgütleri İlçe Kaymakamlıkları’na başvurarak Atatürk anıtlarına çelenk koymak için izin istiyor. Kaymakamlıklar bu talepleri:

“Yönetmelik gereği uygun görülmemiştir” yazısıyla reddediyor....

 Çünkü 5 Mayıs 2012 tarihinde iktidar tarafından çıkarılan yeni “Tören ve kutlamalar yönetmenliği”nce siyasi partilerin milli bayramlarda Atatürk anıtlarına çelenk koyması yasaklandı...

Geçen 19 Mayıs’ta polis çelenk koymak isteyenlere engel olmaya çalışmıştı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin dün yaptığı basın toplantısında dedi ki:

“Halkın Mustafa Kemal Atatürk’e bir demet çiçekle veya çelenkle sevgisini belirtmesinin bile yasaklanıp izne tabi tutulduğu karanlık günlerden geçmekteyiz.

 Ancak, Cumhuriyet’i kuran parti olan CHP’nin 30 Ağustos Zafer Bayramı günü Atatürk anıtlarına çelenk ve çiçek koymasına hiçbir güç engel olamayacaktır...”

Evet.. Atatürk anıtına çelenk koymak artık yasa dışı eylem haline getirildi...

 Çünkü iktidarı elinde tutanlar Cumhuriyet tarihini değiştirmenin... O dönemi tarihten  silmenin savaşını veriyor... Her ağızlarını açtıklarında Cumhuriyet’e sataşanlar onun yerine neyi mi koyacaklar: Akıllarınca “Çöl Arabizmi”ni... Ortadoğu miskinliğini.. Kul - köle kültürünü... Başarırlarsa tabii...

 
Şemdinli postası

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, PKK’lı ağzıyla örgütün başarılarını övüyor:

“PKK Şemdinli ile Çukurca arasındaki 400 kilometrelik alanı kontrol altına aldı” diyor...

 Demirtaş Türk askerinin karakollardan dışarı çıkamadığını ekliyor.

 Gelen yol kesme fotoğrafları ve haberler de Demirtaş’ı doğruluyor.

 Askerimiz gerçekten de karakollara hapsolmuş durumdadır... Çünkü PKK bölgede cirit atarken askerimiz sınır ötesine geçemiyor. ABD buna izin vermiyor.

 Hükümet ABD iradesini aşamadığından bu zillete baş kaldıramıyor.

 Bir futbol maçı düşünün. Bizim takımın yani ordunun santrayı geçmesi yasak. Rakip takım PKK ise tam saha oynuyor.

 Bu durumda orduya kendini savunmaktan başka yapacağı bir şey kalır mı?
Özetle TSK bölgede yenilgiye mahkum edilmiş durumda...
Türkiye, Suriye’yi işgal eder mi etmez mi diye merak edilirken...
Ülkemizin Güneydoğu’su işgale uğradı... Kadere bakın...



Görümlük sorular!

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ilgisi, bilgisi olsun olmasın... Üzerine vazife olsun olmasın hemen her konuda konuşmayı, görüş açıklamayı seviyor. Her ne hikmetse açıkladığı görüşler genelde Tayyip Erdoğan’ın toplumda tartışma yaratan görüşleriyle birebir uyuşuyor. Zamanlama açısından bakıldığında da adeta onu din adına arkalama, destekleme gibi bir görüntü veriyor.

 Okurumuz Serdil Açıkgöz gönderdiği notta pek çok vatandaşın merak ettiği ama cevap bulamadığı soruları sıralamış. Yanıtını Sayın Görmez’den bekliyoruz...

-  Ülkemizde din siyasete alet ediliyor mu? Ediliyorsa nasıl ediliyor? Örneğin Başbakan’ın cami çıkışında ya da iftarlarda siyasi konuşmalar yapması dinen caiz midir?

-  Cemaatlerin, tarikatların siyasetle ve ticaretle ilgilenmesi dinen caiz midir, değil midir? Değil ise bunu neden hiç dile getirmiyorsunuz?

-  “Düğünlerde eşi oynarken seyreden adam deyyustur” diyen birinin il müftü yardımcılığına kadar yükselebilmesi Diyanet için bir zaaf değil midir? Diyanet’te bu kafa yapısındaki insan sayısı çoğunluk mudur, azınlık mıdır?
-  Bu ülkede milyonlarca Müslüman’ın hâlâ üfürükçülerden, şeyhlerden, şıhlardan medet umması müthiş bütçesine ve 100 bini aşan kadrosuna rağmen Diyanet’in değilse kimin ayıbıdır?

-  Bütçesi Sünni - Alevi, Müslüman, Hıristiyan, Musevi... Dindar - dinsiz her tür vatandaşın ödediği vergilerden oluşan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sadece Sünni Müslümanlara din hizmeti vermesi hakka ve adalete uygun mudur?

-  İslam dini, siyaset adamlarının yolsuzluk, hırsızlık yapmasına ve yalan söylemesine izin veriyor mu? Vermiyorsa Diyanet Başkanı neden bu konuda hiçbir uyarıda bulunmuyor...
 

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye’de gözaltına alınan gazeteci Cüneyt Ünal için, “Gazeteci bir gecede terörist olabilir mi?” diye sormuş.
Yanıt veriyoruz: Olabilir. Aynen Mustafa Balbay’ın, Tuncay Özkan’ın olduğu gibi!
Fahrettin Fidan

Soru: Dünyanın en şanslı ulusu hangisi?
Yanıt: Ermeniler... Hiçbir sorunları yok ki yatıp kalkıp 1915 olaylarıyla uğraşıyorlar...
Haldun Ertem

Milliyet/Melih Aşık