Adam çiğniyor...

Melih Aşık; AKP, 2007 ve 2011 seçimlerinde olduğu gibi bu seçimde de Anayasa’nın tam aksi yönünde davranıyor.

Anayasa’nın 114. maddesi uyarınca Adalet, İçişleri ve Ulaştırma bakanları seçime üç ay kala görevden çekilir yerlerine bağımsız ve tarafsız bakanlar atanır.
AKP iktidara geçmeden önceki yıllarda seçim öncelerinde bu üç bakanlığa yapılan atamaların üzerinde önemle durulur, eğer bakanlığa atanan kişilerin siyasi partilerle ilişkisi olmuşsa iktidar eleştirilir, ayıplanırdı. AKP ise 2007 ve 2011 seçimlerinde olduğu gibi bu seçimde de Anayasa’nın tam aksi yönünde davranıyor. 2015 seçimine gidilirken istifa eden Adalet, Ulaştırma ve İçişleri bakanlıklarına bu bakanların emrinde görev yapmış olan müsteşarlar atanmış bulunuyor.
CHP ve MHP sesiz kalırken. Yargıçlar Sendikası eski Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu dün konuyla ilgili dava açtı. Dilekçesinde diyor ki:
“Seçim döneminde söz konusu bakanlıkların bağımsız kişilerce yönetilmesi, bu bakanlıklardaki kamu gücünün siyasi etki altında kullanılmaması amacıyla Anayasa’daki bu kural getirilmiştir.
Bağımsızlığın, bu konudaki evrensel metinlerde, bağımsız olmak yanında bağımsız görümeyi de içerdiği, böylece görünümden bile bir etki durumunun yaratılmaması gerektiği hususu ifade edilmiştir.
Anayasa’nın tam aksi yönde bir eğilim sergilenerek üç başkanlığa üstelik bakana en çok bağlı kişilerin ataması, açıkça Anayasa ve hukuka aykırıdır.”

Borazan maddesi!

Topu topu 33 maddelik bir torba kanun. Bugün Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacak. İçinde “seçim yatırımı” olarak nitelenen pek çok düzenleme var. Atanmayan öğretmenlere 40 bin yeni kadro verilmesi... İlk ve tek konut satın alacaklara devletin katkıda bulunması... Bunlar torba yasanın “hoş” maddeleri... Bir de araya gizlenmiş, “nahoş” maddeler var.
Örneğin 31. maddenin (e) fıkrası. Aynen şöyle deniyor;
“6112 sayılı Kanunun 8inci maddesinin birinci fıkrasının (k) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.”
Sözü edilen kanun “Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun”dur...
Kanunun kaldırılmak istenen (k) bendi yayınları düzenliyor ve şöyle diyor:
“Siyasi partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz.”
Yani; bu madde geçerse... Radyo ve televizyonlar artık siyasi partiler ve demokratik gruplarla ilgili yaptıkları yayınlarda açıkça taraf tutabilecekler... İktidarın resmen ve alenen borazanı olabilecekler. Bir başka deyişle, “Borazanlık” yasal güvenceye kavuşacaktır.

F- 4E

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, Bakanlar Kurulu toplantısında Malatya ve Konya’daki F-4 kazalarıyla ilgili bir sunum yaptı. Hürriyet’in haberine göre Akın Öztürk konuşmasında:
“Uçaklardan kaynaklanan bir sorun yok. Malatya gibi Konya’daki kaza da pilotaj hatası” dedi...
Dün ise Malatya’da düşenle aynı tipteki RF-4E keşif uçaklarının envanterden çıkarılacağı açıklandı. Malatya’daki kaza pilotaj hatası ise uçaklar neden uçuştan çekiliyor? Malatya’da 2 uçak düşmüştü. 2 uçağın pilotu aynı anda mı hata yaptı? Tren kazalarını makiniste yükleyip sorumluları kurtarma taktiği havacılıkta da mı uygulanıyor?
Bir daha soralım; teknik arıza yoksa uçaklar neden hurdaya çıkarılıyor?

Maliye Bakanlığı “Emekliye zam yok” diyor.
İktidar “emeklileri fazla acı çektirmeden” yok etmeye karar verdi demek!
Akif Kökçe

ÖĞÜT

CHP milletvekili Kadir Gökmen Öğüt Milli Eğitim Bakanı’na soruyor:
“İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün İlçe müdürlüklerine, ‘Şuurlu Öğretmenler Derneği’nin kısa film senaryo yarışmasının tüm okullarda uygulanması yönünde talimat gönderdiği öğrenilmiştir.
Derneğin internet sitesinde “Cihat şuuruna sahip Müslüman nesilleri yetiştirmek” gibi amaçlar vardır.
Derneğin okullarda faaliyet göstermesine yönelik ilçe milli eğitim müdürlüklerine yazı gönderilirken öğrencilere cihat bilincinin aşılanması mı hedeflenmiştir?”
Aynı şekilde okulara 18 Mart Çanakkale zaferinin sabah ezanında camilerde kutlanması talimatı da gönderildi. Milli Eğitim artık adeta İslamcı vakıf ve tarikatların yönetiminde...

Melih Aşık - Milliyet