Tarih:
06.06.2014
Adayımızı ararken
Melih Aşık; CHP Bursa Milletvekili Kemal Ekinci'den Kılıçdaroğlu'na ve beşli komisyona ağır eleştiri, 'Lütfen adayı siz de belirlemeye kalkmayın. Çünkü korkarım...'
Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı için “aday belirleme” çalışmalarını son sürat(!) sürdürüyor. Hemen her gün çeşitli sivil toplum örgütünü ziyaret ederek görüş alıyor. Yurtdışındaki sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımızın görüşlerini almak üzere yarın Almanya’da olacak. Dileğimiz ve tabii pek çok kişinin dileği Kemal Bey’in bu görüş alma temaslarını bir an önce bitirip adayı açıklaması... Anlaşılan milletvekilleri de bu endişeyi taşıyor. Kemal Bey’in, geçenlerde milletvekilleriyle yaptığı toplantıda söz alan Bursa Milletvekili Kemal Ekinci bakın ne diyor:“Sayın Genel Başkan’ım, aday belirleme işini lütfen 30 Mart seçimlerinde belediye başkan adaylarımızı belirleyen beş kişilik heyete bırakmayın. Çünkü onların belirleyeceği aday seçimi kesinlikle kaybeder. Lütfen adayı siz de belirlemeye kalkmayın. Çünkü korkarım adayı belirlediğinizde Cumhurbaşkanı seçimi çoktan bitmiş olur.”
***
Bir konuyu tekrar vurgulayalım... Cumhurbaşkanlığı seçim yasası, kamu görevlilerinin adaylığını ilan ettiği anda ‘istifa etmesini’ öngörüyor. Ancak yasa “Başbakan ve bakanlar” diye ayrıca vurgulamamış. AKP’nin Burhan Kuzu gibi sözcüleri Başbakan’ın istifa etmeyeceğini söylüyor. CHP bu konuyu şimdi çözümlemek için YSK’den mütalaa istemek durumunda. Eğer adaylıkların açıklandığı tarihi beklerse vakit çok geç olur, o toz duman arasında bu konu tartışılamaz bile.
Gülünç ve saçma
Başbakan Erdoğan’ın, Taksim’de Gezi’nin yıldönümünü izlerken gözaltına alınan CNN muhabiri Ivan Watson’a yönelik ajan suçlamasına ne diyeceği sorulan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf:
- Gülünç ve saçma, dedi...
Harf, günlük basın toplantısında Ivan Watson’ın habercilik yapabilmesi de dahil, Türkiye’de basın özgürlüğünü desteklediklerini bu konudaki kaygılarını Türk yetkililere ilettiklerini belirtti.
Dikkat buyrun; ABD yönetimi Türkiye ile ilişkilerini zedelemek pahasına Başbakan Erdoğan’a karşı bir özel televizyonu ve onun muhabirini savunuyor. Hem de “gülünç ve saçma” diye hakaret kokulu deyimler kullanarak... Bu tavır, ABD’nin basın özgürlüğü konusundaki titizliğini göstermesi açısından önemlidir...
***
Türkiye’den bir tablo... Son 1 Mayıs gösterileri sırasında bir polis, foto muhabiri arkadaşımız Ozan Güzelce’ye 3 metre mesafeden gaz tüfeği ile ateş etti. Tüfeğin kapsülü Ozan’ı bilek kemiğini kırdı. Ozan kırılan kolu üç haftada düzelmeyince geçen hafta ameliyat oldu...
Bu haber 1 Mayıs’ın ertesi günü gazetemizde Ozan’ın fotoğrafıyla birlikte yer aldı. Ozan’a sorduk:
- Sana hiç Emniyet, Valilik, Basın Yayın Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı gibi bir merciden özür veya geçmiş olsun telefonu geldi mi?
Gelmemiş tabii... Polisin görev yapan bir gazeteciye gaz tüfeğini yasa dışı kullanarak ateş etmesi ve kolunu kırması olağan bir şey bu ülkede... Bu rejimin adı da demokrasi...
AĞRI
Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık CNN’de Ahmet Hakan’a diyor ki:
“Ben gerçek tarihin ne olduğunu, ne söylediğimi bilen birisiyim. Bakın siz Ağrı’ya gidersiniz, Ağrı’nın hemen göbeğinde bir anıt dikmişler 1930’larda. Kürtleri bombalayan, Kürtlerin atalarını öldüren, Kürtlere orada ölüm ve kan kusturan o pilotların anıtı dikilmiş. Düşen uçağın pervaneleri, Kürtlerin gözüne içine sokuluyor...”
Dün bu sütunda Kültür Bakanlığı internet sitesindeki bilgiyi aktardık. Anıt oraya İran’dan dönerken düşerek şehit düşen iki havacının anısına dikilmiş. Sırrı Sakık tarihi bilirim diyor ama bilmiyor. Bilmediğini de bilmiyor.
Haksızlığa karşı sesini çıkarmayan, haksızlığın güçlenmesine yardım eder.
Willy Brandt
SAKIK
Sırrı Sakık’ın Ağrı’da işe Cumhuriyet simgelerini yıkarak başlama girişimine karşı CHP’den beklediğimiz açıklamayı CHP susarken Başbakan Tayyip Erdoğan yaptı. Dedi ki:
“Ağrı’da belediyecilik konusunda vereceği hizmetlerle gündeme gelemeyenler Kazım Karabekir’i dert edinmişler şimdi onunla uğraşıyorlar. Erzurum’u, Kars’ı, Ağrı’yı düşmandan kurtaran orduya komutanlık eden Kazım Karabekir’in ismi her şeyden önce milletimizin gönlüne, kalbine kazınmıştır. Bizim tarihimize mal olmuş böyle bir ismin sokak tabelasını kaldırmakla milletin gönlündeki izi, muhabbetini mi sileceğini zannediyorsun? O tabelanın daha büyüğünü, daha görkemlisini millet getirir oraya yeniden diker.”
CHP bu üç beş kelimelik açıklamayı yapamadı...
ÖZÜR
“Atatürk’ün soyadı kanunu çıkmadan önceki soyadı neydi?” şeklindeki yanlış sorunun Atv’nin “Kim milyoner olmak ister?” adlı programında sorulduğunu yazmıştık dün. Meğer Kanal D’nin “Bir milyon canlı para” adlı programında sorulmuş. Düzeltir özür dileriz.
Melih Aşık - Milliyet
Bu haber 1 Mayıs’ın ertesi günü gazetemizde Ozan’ın fotoğrafıyla birlikte yer aldı. Ozan’a sorduk:
- Sana hiç Emniyet, Valilik, Basın Yayın Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı gibi bir merciden özür veya geçmiş olsun telefonu geldi mi?
Gelmemiş tabii... Polisin görev yapan bir gazeteciye gaz tüfeğini yasa dışı kullanarak ateş etmesi ve kolunu kırması olağan bir şey bu ülkede... Bu rejimin adı da demokrasi...
AĞRI
Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık CNN’de Ahmet Hakan’a diyor ki:
“Ben gerçek tarihin ne olduğunu, ne söylediğimi bilen birisiyim. Bakın siz Ağrı’ya gidersiniz, Ağrı’nın hemen göbeğinde bir anıt dikmişler 1930’larda. Kürtleri bombalayan, Kürtlerin atalarını öldüren, Kürtlere orada ölüm ve kan kusturan o pilotların anıtı dikilmiş. Düşen uçağın pervaneleri, Kürtlerin gözüne içine sokuluyor...”
Dün bu sütunda Kültür Bakanlığı internet sitesindeki bilgiyi aktardık. Anıt oraya İran’dan dönerken düşerek şehit düşen iki havacının anısına dikilmiş. Sırrı Sakık tarihi bilirim diyor ama bilmiyor. Bilmediğini de bilmiyor.
Haksızlığa karşı sesini çıkarmayan, haksızlığın güçlenmesine yardım eder.
Willy Brandt
SAKIK
Sırrı Sakık’ın Ağrı’da işe Cumhuriyet simgelerini yıkarak başlama girişimine karşı CHP’den beklediğimiz açıklamayı CHP susarken Başbakan Tayyip Erdoğan yaptı. Dedi ki:
“Ağrı’da belediyecilik konusunda vereceği hizmetlerle gündeme gelemeyenler Kazım Karabekir’i dert edinmişler şimdi onunla uğraşıyorlar. Erzurum’u, Kars’ı, Ağrı’yı düşmandan kurtaran orduya komutanlık eden Kazım Karabekir’in ismi her şeyden önce milletimizin gönlüne, kalbine kazınmıştır. Bizim tarihimize mal olmuş böyle bir ismin sokak tabelasını kaldırmakla milletin gönlündeki izi, muhabbetini mi sileceğini zannediyorsun? O tabelanın daha büyüğünü, daha görkemlisini millet getirir oraya yeniden diker.”
CHP bu üç beş kelimelik açıklamayı yapamadı...
ÖZÜR
“Atatürk’ün soyadı kanunu çıkmadan önceki soyadı neydi?” şeklindeki yanlış sorunun Atv’nin “Kim milyoner olmak ister?” adlı programında sorulduğunu yazmıştık dün. Meğer Kanal D’nin “Bir milyon canlı para” adlı programında sorulmuş. Düzeltir özür dileriz.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları