Adeta şaka gibi

Tarih: 10.04.2013

Melih Aşık, ''Peki bu millet adının tarihten silinmesini kabul edecek mi?''

Birileri geçmiş yıllarda:

- İktidara gelenler bu milletin adını değiştirecekler, Türk adı tarihe karışacak, deseydi güler geçerdik...

Hâlâ da olup bitenlere inanmakta zorlanıyoruz... Ekranda profesörler konuşuyor önceki akşam Prof. Mustafa Erdoğan diyor ki:

- Vatandaşlık maddesinde Türk adı yer almayabilir?

- Peki milletin adı ne olacak?

- Milletin adı olmayabilir... Sadece millet derseniz anlaşılır!..

Soylu milletten soysuz millete transfer nasıl olur. İşte böyle.

Yetmiyor... Bakanlıklardan TC ibareleri kaldırılıyor...

Adında “Türk, Türkiye ve Cumhuriyet” kelimesi bulunan şirketlere, “İsminizi değiştirin” biçiminde uyarılar gönderiliyor...

Bu arada sadece Türk değil... Aynı zamanda Atatürk ve Cumhuriyet de imha ediliyor.

Cumhuriyet’in anıldığı bayramlarda tören yapmak yasaklandı...

Yüzyıllardır düşmanların yapamadığını, kendisini “Türk” olarak tanımlamayan bir iktidar kısa sürede başarmaya niyetli görünüyor.

Peki bu millet adının tarihten silinmesini kabul edecek mi?

Henüz uyanmadı. Şaka sanıyor olup biteni...

Hep uyuyacak değil herhalde...


Özel bir durum!

Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gün Silivri’de yaşanan olaylara fena halde öfkelenmiş olmalı ki, dün grup toplantısında şöyle konuştu:

“Cumhuriyet tarihinde ilk defa bağımsız yargı duruşma sırasında saldırıya uğramıştır. Bağımsız yargıya yönelik bu saldırıyı şiddetle kınadığımızı burada ifade etmek isterim. Güvenlik güçlerimiz yargının rahat çalışabilmesi için her türlü tedbiri almaya devam edecektir.”

Başbakan Erdoğan, bundan bir yıl kadar önce de... MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadesi mahkemece alınmak istendiğinde öfkelenmiş... Müsteşarını, bu mahkemelerin elinden kurtarırken şöyle demişti:

“Yetkilerini istedikleri gibi değerlendiriyorlar. Her şeyi, hatta yasaları bile bir kenara koyarak yürütmenin alanına giriyorlar. Devletin işleyişine çomak sokuyorlar. Mesela, tutuksuz yargılanabileceği halde maalesef tutuklu yargılananlar var. Yani bu insanların tutuksuz yargılanmaları mümkünken niçin illa tutuklu yargılama yapılıyor.

 

Yargıya güven ciddi manada artmışken şimdi azalmaya başladı. Bir taraftan demokrasi diyorsun öbür taraftan da tabii geliyorsa (içeri) at.”


Abdülhamit’in torunu siyasete giriyormuş.
Hayırdır?
Mevcut Abdülhamit’lerin neyini beğenmemiş ki!
Fahrettin Fidan


AKil

Avukat Yıldız Tunçay “Akil adam” olmak iddiasında değil. Kendileri 86 yaşında emekli bir avukat. Ancak sorduğu soru akil adamların ilk sorması gereken cinsten... Bakın ne:

“AKİL insanların hükümetin barış çabasını anlatacaklarını anladım da, nasıl, nerede ve ne şekilde halkımızı toplayıp konuşacaklarını kavrayamadım.

Mesela Marmara bölgesinde en az 25 milyon nüfus ve yüzlerce yerleşke var. Bu akil insanlar, iki ay içinde bu kadar yeri dolaşıp bu kadar insanı nerelerde toplayıp hitap edip iknaya çalışacak?

Koskoca parti teşkilatı bu işi yapmıyor da 63 kişi mi başaracak?”

Okurumuz haklı... Akil insanlar haftada 7 gün geceli gündüzlü mesai yapsalar, bırakın Marmara’yı İstanbul’un iki ilçesini dolaşamazlar...


TC ibaresi resmen siliniyor.
AKP’nin “Sümerbank’ın adını tarihten sileceğiz” diye başlattığı süreç birkaç yıl içinde “Türkiye’nin adını tarihten sileceğiz” noktasına geldi...
Akif Kökçe


Kutlu
Diyabakır’da güzellik kraliçesi yarışmasının finali 7 Nisan’da yapılacaktı...

Yarışma “Kutlu Doğum Haftası”na rastladığı gerekçesiyle iptal edildi...

Dün de Dicle Üniversitesi’nde öğrenciler “Kutlu Doğum Haftası” kapsamında düzenledikleri etkinlik öncesi namaz kılarken, salona yürümek isteyen gruba polis izin vermiyor. Olaylar çıkıyor...

Peki “Kutlu Doğum Haftası” ne zaman? 14-20 Nisan arası...

Hafta Güneydoğu’da anlaşılan bir hafta önceden kutlanıyor...

Melih Aşık - Milliyet

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları