Ağaçların dostu
Melih Aşık: Virüsün getirdiği hastalık yüksek ateşle başlıyor ve solunum yollarını etkileyerek insanı ölüme götürebiliyor.
Mersin’de geçen aralık ayında bir gecede 1511 kızılçam ağacını elektrikli testereyle kesen Mehmet Şenol adlı ağaç düşmanı tutuklanmıştı. İfadesinde içkili olduğunu, ne yaptığını hatırlamadığını söyleyen sanık, 6 hafta sonra, geçenlerde serbest bırakıldı. Bir kişinin tek başına bir gecede 1511 ağacı kesip kesemeyeceği, suç ortaklarının kimler olduğu, amaçlarının ne olduğu pek araştırılmadı. Olay neredeyse kapandı...
Geçenlerde Atatürk’ün özel kalem müdürü Hasan Rıza Soyak’ın anılarını okurken aşağıdaki öyküye rast geldik. Atatürk’ün Yalova’da asırlık çınarın uzayan dalını kesmemek için yazlık köşkü yürüttüğünü biliyorduk ama bu öyküyü duymamıştık. Okuyalım:
“Orman çiftliğinin imar arazisi içinde Balgat köyünün altında Söğütözü denilen bir yer vardır. Onun deyişiyle bir Koliba (kulübe)yaptırmak istedi. “Ya paşam, istediğin bir kulübe olsun, yaparız şuraya” demişler. Paşa sorar:
- Buradaki ağaçlar ne olacak peki?
- Paşam buradakiler söğüt ağacı; arsız ağaçtır. Söker başka yere dikeriz, mutlaka tutar, demişler.
Atatürk bir an durur:
- Bir tek şartla teklifinizi kabul ederim. Buraya yetecek kadar söğüt ağacını kendi ellerimle sökeceğim, kendi ellerimle dikeceğim. Önce tuttuklarını göreceğim, sonra kulübe yapımına izin vereceğim...”
Nereden nereye geldik...
KOVİD GELMEDEN
Kısa adı Kovid 19 olan koronavirüs, İran’a giriş yaptı. Bizim de kapımızı çalıyor. Böyle belalar bize uğramadan geçmez. Acil önlem gerekiyor.
Virüsün getirdiği hastalık yüksek ateşle başlıyor ve solunum yollarını etkileyerek insanı ölüme götürebiliyor. Virüs alanların yüzde 81’i hafif atlatıyor. Yüzde 19’u ölüm tehlikesi yaşıyor. Dünya Sağlık Örgütü hastalıktan kaçınmak için şunları öneriyor:
* Ellerinizi sık sık yıkayın.
* Öksürürken veya hapşırırken ağzınızı ve burnunuzu mendille kapatın.
* Öksüren, hapşıran kişilerden uzak durun.
Fırsat bu fırsat...
Şu her vesilede öpüşmek âdetini de bilvesile terk etsek nasıl olur?
Düğünde, cenazede, kutlamada, buluşmada, vedalaşmada hep yanak yanağa öpüşme âdetimiz var. Aynı zamanda samimiyet ifadesi sayılıyor. Her türlü mikrop ve virüs transferi için en ideal temas işte bu öpüşmeler. Aynı ölçüde de gereksiz. Eskiden bebek önlüklerinin üzerinde:
“Beni seven öpmesin” yazardı.
Kocaman insanlar da böyle önlükler mi takmalı?
OLİMPOS
ABD ve Yunanistan askeri birlikleri iki hafta önce Skiros Adası’nda Fransızların da katıldığı bir ortak tatbikat yapmıştı. ABD ve Yunan birlikleri geçen hafta da Olimpos Dağı eteklerinde ateşli silahların kullanıldığı bir tatbikat yaptılar. Bu yıl yapılan askeri anlaşma uyarınca ABD Yunan askeri üslerini kullanmaya başladı. ABD’nin kullandığı üslerden biri de sınırımızdaki Dedeağaç tesisleri.
Bu tatbikatlar, bu faaliyetler kime karşı dersiniz?
MARŞ
Rıdvan Dilmen Galatasaraylı futbolcuların İstiklal Marşı okunurken sessiz kalmasını eleştirmiş. Malum, ilk 11’de İstiklal Marşı söyleyecek Türk futbolcu sayısı ya bir ya iki... Gerisi yabancı.
Peki lig maçlarında İstiklal Marşı söylemek şart mı? Dünyada böyle uygulama var mı? Bildiğimiz kadarıyla yok.
Geçelim İspanya’ya... İspanyol futbolcular bırakın lig maçlarını, milli maçlarda bile kendi ulusal marşlarını söylemiyorlar. Marşları çalınırken bön bön havaya bakıyorlar.
Neden mi? Çünkü İspanyol ulusal marşında söz yok da ondan!
VİETNAM
Vietnam Savaşı’nın sürdüğü sıralarda TRT’de Associated Press ajansının tercüme servisinde çalışıyorduk. Her gün akşama doğru Vietnam’daki ölü, yaralı bilançosu geçilirdi. Hayatını kaybeden Amerikan askeri sayısının ardından Vietkong yani Vietnamlı gerillaların kayıpları verilirdi. Bir Amerikan askeri öldürüldüyse en az 5-10 kat Vietkong öldürülmüş olurdu. Bir Amerikalı yazarın o günlerdeki şu satırları hâlâ aklımızdadır:
- Amerikan Genelkurmayı’nın verdiği rakamlara göre Vietnam’da şu sırada hiç Vietnam askerinin kalmamış olması gerekirdi. Oysa savaş bütün hızıyla devam ediyor. O rakamlarda bir yanlışlık olmasın?
REİS
Bodrum Turgutreis’te Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait liman inşaatı devam ediyor.
CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay yöre halkının görüşünü aktarıyor:
“Güvenlik gerekçesiyle böyle bir ihtiyaç doğmuş, bunu anlayışla karşılıyoruz. Ancak bu projenin yeri doğru değil. Bu projenin şehrin dışında, turizmi ve doğal çevreyi olumsuz yönde etkilemeyecek uygun bir yere yapılması doğru olacaktır.”
Uyarıda haklılık payı var.
Yaz mevsiminde savaş tekneleriyle plaj teknelerinin yolu kesişmemeli.
DERBİ
FB-GS derbisini ekrandan izledik. Futbolun çığırından çıktığına bir kez daha tanık olduk. Adam rakibine adeta çifte atıyor. Hakem faul çalınca “Valla billa bir şey yapmadım” diye yemin billah ediyor. Hakemin her düdüğüne topluca itiraz moda olmuş. Her düdükten sonra hakemle uzun müzakereler, pazarlıklar yapılıyor. Hakem VAR’ın kararını beklerken toplu itiraz sürüyor.
Derbi 10 dakika uzatıldı. Ama maçın neredeyse 20 dakikası itirazlar ve pazarlıklar yüzünden oynanamadı. Artık şarttır. Basketboldaki gibi... Oynanmayan süreler kronometreyle saptanmalı, maç net 90 dakika oynanmalı. Ayrıca, kaptan dışındaki oyuncuların hakemle konuşması yasaklanmalı. Başka çaresi yok.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları