Tarih:
15.05.2013
Ağır abi pozunda!
Melih Aşık, 'Türkiye Suriye ile savaşacak durumda değil, deyiveriyor. Ülkenin onurunu ayaklar altına alıyorsunuz...'
Milletin aklıyla alay edercesine uzman, stratejist vs ayaklarında ekranlara çıkıp “Bombalar El Muhaberat işi, arkasında Esad var” diye ahkam kesiyorlar.Böylece akılları sıra dikkatleri iktidarın desteklediği muhaliflerin üzerinden uzaklaştıracaklar.
İktidarı kollarken Suriye’ye karşı savaş kışkırtıcılığı yapacaklar.
İktidar partisi de El Muhaberat ve Esad bağlantısı kurulmasından memnun.
Peki... Bombalama gerçekten Esad’ın işi ise...
Bizim hükümetin tepkisi yine bu mu olacaktı?
Uçağımız düşürülecek... İki pilotumuzdan sonra Cilvegözü’ndeki patlamada 18 kişi, Reyhanlı’da 51 kişi öldürülecek...
Ve Başbakan’ın tepkisi:
“Büyük devletler böyle büyük provokatif eylemler karşısında soğukkanlılığını korumalıdır. Büyük devlet refleksiyle hareket edeceğiz” mi olacaktı... Susup otursanız biraz daha caydırıcı olurdunuz... Böyle kuru sıkı konuşunca Suriye’nin başbakan yardımcısı da dün olduğu gibi kalkıyor:
- Türkiye Suriye ile savaşacak durumda değil, deyiveriyor.
Ülkenin onurunu ayaklar altına alıyorsunuz...
Şu bombaların arkasında El Muhaberat var edebiyatına gelince...
Diyelim ki bombalama El Muhaberat işi. Arkasında Esad var.
Böyle olması AKP iktidarını sorumluluktan kurtarır mı? Komşu ülkenin muhaliflerini silahlandırıp, sınırları terör üssü yaptığınız anda bu tür faleketlere adaylığınızı koydunuz. 51 masumun daha kanına girdiniz.
Ölüm geliyorum dedi
Bu sütunda iki yıldır Suriye’ye karşı oynanan oyunun dönüp bizi vuracağını yazıyoruz. Yazmamıza gerek de yok. Vasat zekalı biri bu sonucu zaten görebilirdi. Hükümet göremedi. Ya da ABD’yi memnun etme hevesi mantığın önüne geçti. Belki Osmanlı’yı diriltme hayalleri ağır bastı. Sonuçta bugünkü felaketlere kapı açıldı. Yakında bu ülke Pakistan, Irak, Afganistan gibi iki günün biri bombaların patladığı bir ülke haline gelir mi, gelir. Çünkü her türlü mikrop bünyeye girdi.
Odatv’de dün Reyhanlı Kaymakamı Yusuf Güler’in Libya asıllı El Kaide üyeleriyle birlikte çekilmiş fotoğrafları yayımlandı. Sınırlar geçen yazdan bu yana açık. İsteyen istediği gibi giriyor çıkıyor. Güney sınırlarımız terör üssü halinde.
CIA’nın da bölgede çok etkin olduğu biliniyor.
Patlamalardan önce Reyhanlı’daki mobese kameraları bozulmuş!
Belli ki sabotajcıların tanınmaması için ciddi hazırlık yapılmış...
Belirtiler patlamanın faillerinin iktidar dostları olduğu ihtimalini güçlendiriyor.
Patlamanın biçimi de El Kaide’yi çağrıştırıyor...
Bölgeyi gezen CHP heyeti kanıtların buldozerle yok edildiğini anlatıyor.
Yayın yasağı boşuna alınmadı. Gerçekler anlaşılan hem biliniyor hem gizleniyor.
TSK
Genelkurmay 8 Mayıs öncesinde PKK çekilmeye başlarken şu açıklamayı yapmıştı:
“İstihbarat ve gözetleme görevimiz devam etmektedir.”
Dün de Genelkurmay’ın şu açıklamasını gazetelerde okudunuz:
“TSK’nın elinde teröristlerin sınır ötesine çekilmesine ait herhangi bir görüntü ve bilgi yoktur.”
Son açıklama nasıl yorumlanabilir...
1. Teröristler sınır ötesine çekilmemektedir. Çekilse görürdük...
Veya
2. Teröristlerin sınır ötesine çekilmesini görmezden geliyoruz...
İki ihtimal de çarpıcı...
İki ihtimal de koskoca devletin bitişini gösteriyor...
Bu iki ihtimalden hangisinin söz konusu olduğunu veya üçüncü bir ihtimal olup olmadığını hükümet bir açıklama yaparak kamuoyuna bildirmelidir.
Peşin
Önümüzdeki pazar 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı... Bu özel ve güzel günümüzde hasta olacakları için resmi törenlere katılamayacak devlet büyüklerimize şimdiden geçmiş olsun diyor, acil şifalar diliyoruz.
(twitter’dan)
TRT Osmanlı Hanedanı’nı “Mülkün varisleri” ilan etti. İyi iş!
Sevr ile ülkenin parçalanmasına izin verip, işgale destek çıkanlar TRT sayesinde Atatürk’ün kurtarıp kurduğu memleketin sahibi oluyor...
Akif Kökçe
Kural
Temiz ve sağlıklı çevre savaşcısı Prof. Orhan Kural yazıyor:
“Bazı konferanslar için davet edildiğim Erzurum’daki okul kantinlerinin bir bölümünde sağlıksız ürünler satılmakta olduğunu görünce Erzurum Valiliği’ni aradım. Vali yardımcılarından hiçbirine ulaşamadım. Sekreteryaya ‘Keşke bugün burada yaşadıklarımı göreceğime ölseydim’ deyince, sekretarya da bana ‘ölseydiniz’ diye cevap verdi.
Melih Aşık - Milliyet
Kural
Temiz ve sağlıklı çevre savaşcısı Prof. Orhan Kural yazıyor:
“Bazı konferanslar için davet edildiğim Erzurum’daki okul kantinlerinin bir bölümünde sağlıksız ürünler satılmakta olduğunu görünce Erzurum Valiliği’ni aradım. Vali yardımcılarından hiçbirine ulaşamadım. Sekreteryaya ‘Keşke bugün burada yaşadıklarımı göreceğime ölseydim’ deyince, sekretarya da bana ‘ölseydiniz’ diye cevap verdi.
Melih Aşık - Milliyet
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları